İzmirliler basın özgürlüğü için ses yükseltti
İzmir'de yurttaşlar, gözaltına alınanan gazeteciler için Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne akın etti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, hakkındaki iddiaları dile getirdiği ve ismini açıkladığı bilirkişi ile yapılan telefon konuşmasının, Halk TV'de yayınlanması gerekçesiyle gazeteci Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek'ın gözaltına alınması İzmir'de protesto edildi.
MUHALEFET BİRLEŞTİ
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin Gazeteciler serbest bırakılsın' çağrısıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplaman meslek örgütleri, CHP, TİP, Sol Parti, STK'lar ve yurttaşlar, sloganlar attı. Eylemde sık sık 'Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz', 'Hak hukuk adalet', 'Özgür basın susturulamaz', 'Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları attı.
'BU BASKI REJİMİNE KARŞI GELMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, iktidarın baskı politikalarının İzmirlileri korkutmayacağını belirterek, 'İktidar çok uzun bir süredir baskı rejimi ile muhalif gördüğü ne varsa baskı yapmaya çalışıyor. İktidarın hoşuna gitmeyen kim ne söylüyorsa içeri alınıyor, özgür basın çok uzun süredir susturulmaya çalışıyor. Kimi gazetecileri gözaltına aldılar, kimilerinin ayağına bir kelepçe takarak ev hapsi verdiler. Basının üzerinde her geçen gün susturmaya yönelik eylemler artıyor. Şimdi de Halk TV'nin muhabirlerine Halk TV'nin yöneticilerine büyük bir saldırı olduğunu görüyoruz. Biz demokrasiden yana olan bütün İzmirliler, özgürlükten yana olan bütün İzmirliler, bu baskı rejimine karşı gelmeye devam edeceğiz. Zannediyorlar ki bu baskıyla, korkuyla bu İzmirlileri korkutacaklar. Özgür basın serbest bırakılana kadar bu mücadelemiz sürecek. Halk TV'ye yapılan bu baskıları kınıyoruz ve bir an önce gazetecilerin serbest bırakılmasını arzu ediyoruz' diye konuştu.
'ORTADA YÖNETEMEME KRİZİ VAR'
Muhalefetin birlik ve beraberliğini kaybetmemesi gerektiğini söyleyen İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 'Siyasi yelpazenin her renginden insan görüşleri nedeniyle cezaevine gönderilerek toplum üzerinde yılgınlık ve baskı yaratılmak istenmektedir. Bunun en temel sebebi ise ülkeyi idare ettiğini düşünenlerin ekonomiden hukuka, sağlıktan eğitime hayatın tüm alanlarını çöküşe sürüklemiş olmaları, yönetemez duruma gelmeleri, halkın ise bu şekilde yönetilmeyi artık istememesi ile açıklanabilir. Evet, ortada bir yönetememe krizi vardır. Yargıyı siyasi amaçlarına alet edenler Türkiye'de bir 'hukuksuzluk destanı' yazdıklarının farkındalar mıdır bilinmez ancak bizler bu adaletsiz, bu acımasız, bu karanlık dönemin seyircisi olmayacağımızı, başta gazeteciler olmak üzere halktan ve ülkeden yana olan tüm kesimlerle dayanışmamızı büyüteceğimizi belirtmek zorundayız. Halk muhalif her sesin susturulmaya çalışıldığı bu dönemde birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Halkın halktan başka çaresi ve umudu yoktur' dedi.
'TOPLUM, SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
SOL Parti adına açıklamalarda bulunan Barış İnce ise şu ifadeleri kullandı:
'Son günlerde bir yerden düğmeye basılmış gibi, toplumun farklı kesimlerine yönelik bir soruşturma ve tutuklama dalgası yürütülüyor. AKP-MHP iktidarı, yeni anayasa tartışmaları öncesi büyük bir baskı ve sindirme politikası izliyor. Belediyelere kayyum atanıyor, başkanları tutuklanıyor, sanatçılar 10 yıl önceki eylemlerden dolayı ifadeye çağrılıyor, gazeteciler iş yerlerinden gözaltına alınıyor. Toplum sindirilmeye, korkutulmaya, susturulmaya çalışılıyor'