Kanser hastalığının tedavisinde şans giderek artıyor
Dünyada kanser hastalığıyla mücadele eden milyonlarca insan var. Kanser adeta herkesin kabusu haline gelmiş durumda. Ülkemizde...
Dünyada kanser hastalığıyla mücadele eden milyonlarca insan var. Kanser adeta herkesin kabusu haline gelmiş durumda. Ülkemizde akciğer kanserinden sonra erkek ve kadınlarda en sık görülen 2. kanser türü olan kalınbağırsak ve rektum kanserinde, görülme sıklığı artarken, son yıllarda cerrahi gelişmelerle tedavide başarı şansı giderek yükseliyor.
Kanserin ana nedeni çevre ve yaşam koşulları olsa da, kendi kendimizin doktoru olup dikkat edeceğimiz bazı önlemler, yaptıracağımız bazı ücretsiz taramalarla korunmak, hatta tıptaki gelişmelerle hastalığın ilerleyen aşamalarında bile yeni tedavilerle iyileşmek mümkün.
'10 BİN KİŞİNİN ERKEN TEŞHİS İLE HAYATI KURTULABİLİR'
Ülkemizin kolorektal cerrahi alanında referans hekimlerinden biri olan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi, kalın bağırsak kanseri hastalarının, yaklaşık yüzde 50'sinin uygun tedaviler ile tamamen kurtulma imknı olduğunu ifade etti. Özellikle rektum kanserinde son on yılda cerrahi tedavideki başarının sağ kalımı artırdığını dile getiren Terzi, 'Hastaların iyileşmesi ya da sağ kalımlarının uzaması, teşhisin erken evrede konması ile mümkün. Sosyoekonomik ve kültürel faktörler sağ kalımda önemli bir role sahip. Yoksul insanlar ve kültürel nedenlerle makat muayenesinden çekinen insanlar, tarama programlarına ulaşamamakta ya da geç kalıyor. Bu nedenle devletin kalınbağırsak ve rektum kanserini büyümekte olan bir halk sağlığı sorunu olarak görmesi, sağlık hizmetine erişimi kısıtlı olan insanların tarama programlarına dahil etmesi ve farkındalık yaratılması çok önemlidir. Sadece kolonoskopi ile yılda 10 bin kişinin erken teşhis ile hayatı kurtulur' ifadelerini kullandı.
40 YAŞ ÜZERİNDE ÖNEMLİ
Prof. Dr. Cem Terzi, rektum kanserlerinin erkeklerde daha sık görüldüğünü vurguladı. Kanserlerin genelde bağırsak içindeki küçük poliplerde zaman içinde geliştiğini ve milimetrik bir polipten kanser gelişme süresinin yaklaşık on yıl olduğunu söyleyen Terzi, 'Bu aslında hastalığın önlenmesi için büyük bir şanstır. Hiçbir bağırsak yakınması olmayan, 40 yaşın üzerindeki kişiler, kolonoskopi yaptırırlarsa polipler temizlenir ve kansere dönüşümün önüne geçilir. Kalınbağırsak ve rektum kanserinin belirtileri makattan kanama, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik ve kansızlıktır. Karın ağrısı ve kilo kaybı çok ileri evrelerde ortaya çıkar. Ülkemizde hekime başvuran hastaların yüzde 60'ı maalesef ileri evredir, yani kanser ya lenf bezlerine ya da karaciğer gibi uzak organlara sıçramış durumdadır' dedi.
Kalınbağırsak ve rektum kanserinde, hastaların yüzde 80'inde ilk ve asıl tedavinin cerrahi olduğunu ve yarısının tamamen iyileştiğini ifade eden Terzi, 'Bu hastaların yüzde 20'si de hekime başvurduklarında ileri evrede ve kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler de gerekir. Pek çok bilimsel çalışma, hastaların sağ kalımında cerrahın yeteneğinin ve tecrübesinin kilit faktör olduğunu göstermiştir. Hastanın yaşadığı bölgede bir kolorektal cerrah varsa ona başvurmak doğru bir tercih olacaktır. Ülkemizde genel cerrahların da kalınbağırsak ve rektum kanseri cerrahisini başarıyla uyguladıklarını söylemeliyiz' dedi.
'GENÇLERDE RİSK YÜKSELİYOR'
İstatistiklere göre, her yıl Türkiye'de 20 bin kişi kolon ve rektum kanserine yakalanıyor, son 10 yılda kolon kanserine yakalanma oranı 2 kat arttı. Kalın bağırsak kanseri vakalarının yüzde 10'u 50 yaş altında gerçekleşiyor. Bu oran her geçen gün artıyor. Cem Terzi, 'Bu da gösteriyor ki, kalın bağırsak kanserleri gelecekte genç nesillerin hastalığı olacak. Soluduğumuz hava, içtiğimiz suyun kirlenmesi gibi çevresel koşullar ve yaşam koşullarımız kadar, 'genç yaşta kanser olmaz' düşüncesi ve rektal muayeneden utanılması, hastalıkların ilerlemesine neden oluyor. Kan testleri ve kolonoskopi gibi çeşitli tarama yöntemleri mevcut. Ülkemizde bunlar ücretsiz yapılıyor' diye konuştu.
'TÜKETİM AŞAĞI ÇEKİLMELİ'
Prof. Dr. Cem Terzi katkılı hazır gıdaların, özellikle de salam, sosis gibi işlenmiş besinlerin tüketilmesi halinde kanser oranlarının daha da artacağını vurgulayarak, 'Batı tipi beslenme tarzına geçersek tip 2 diyabet, kanser gibi hastalıklar artacak. Hazır gıdalar, gazlı ve şekerli içecekler, burger, pizza kızartma gibi besinler riski artırıyor. Devlet bu konuda önlem almalı ve halkın sağlığını koruması için bu tür yiyeceklere sigara ve alkolde olduğu gibi vergileri artırarak, tüketimi aşağı çekmeli. Geleneksel Türk mutfağı da kansere karşı en büyük silahımız. Beslenme seçimimiz gelecek neslin sağlığını belirleyecek' dedi.