Karşıyaka'da '1920'den Yarınlara Ulusal Egemenlik'
Çatı Bostanlı'daki söyleşinin moderatörlüğünü Yazar Haluk Işık yaparken, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Doç. Dr....
Çatı Bostanlı'daki söyleşinin moderatörlüğünü Yazar Haluk Işık yaparken, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu ve Karşıyaka Çocuk Belediyesi Başkanı Yiğit Efe Ümütlü de konuşmacı olarak katılım sağladı.
İlk olarak konuşmasını yapan Karşıyaka Çocuk Belediyesi Başkanı Yiğit Efe Ümütlü, Çocuk Belediyesi'nin işleyişi hakkında bilgi verdi, yapmak istediği çalışmalardan bahsetti. Karşıyaka'da yaşadığı için kendisini şanslı hissettiğini belirten Ümütlü, '23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gurur duyulması gereken bir şey. Bunun için önce ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına teşekkür etmemiz gerekiyor. Bir kez daha bayramımız kutlu olsun. Karşıyaka Çocuk Belediyesi'nde olduğum ve Karşıyaka'da yaşadığım için çok mutlu olduğumu da belirtmek istiyorum. Karşıyaka insanının farklı olduğunu düşünüyorum, daha bilinçli ve duyarlılar. İyi ki Karşıyaka'da yaşıyorum' ifadelerinde bulundu.
Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı ise ulusallık, egemenlik ve bu iki kavramın buluşmasından ortaya çıkan ulusal egemenliğin tanımını gerçekleştirdi. Elmacı, ulusal egemenliğin Türkiye'deki tarihi hakkında da detaylı bilgiler verdiği konuşmasında şunları belirtti: 'Günümüzde demokrasi diyor bazıları ama demokrasi yol yapmak veya insanların belli noktalarda ihtiyaçlarını karşılamak değil. Demokrasi çok farklı. 1920'de meclis açılışından 6 ay sonra ortaya çıkan bir halkçılık programı vardır. Halkçılık programı sunuluyor. Ne demek bu; halkın istediğinin olması, halkın refahının sağlanması aslen vurucu kelime şu 'halkın eşitliği.' Neden? Çünkü eşitsizlik var. Sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış bir kitle yaratacağız. Sınıfsızın tersi nedir? Sınıflı. Osmanlı'da her şeyde ayrışma ve farklılık vardı.
Böyle bir toplumdan nasıl ortak bir kültür çıkacak imkanı yok. Atatürk'ün yaptığı şeylerin altyapısını aradıkça yaşamış olduğu yanlışları görüp düzeltmeye çalıştığını görüyoruz. Bu muhteşem bir şey. Yaptıklarını ve yapma aşamalarını gördükçe hayranlık duyuyorum.'
'BİR LİDERİN SEÇİMİ, BİR TOPLUMUN KADERİNİ NASIL BELİRLER?'
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu ise konuşmasına başlamadan önce 'Bir liderin seçimi, bir toplumun kaderini nasıl belirler' sorusunu sordu. Mehmetefendioğlu konuşmasının devamında şu ifadeleri belirtti: 'O lider sarışın, mavi gözlü; hayatının büyük bir kısmında askeri eğitim almış ve cepheden cepheye doğru sürüklenmiş ve 1919 yılıda bu ülkenin kaderini ve geleceğini tayin etmek gibi bir yükle 'Ya İstiklal, ya ölüm' parolasıyla yola çıktıktan sonra hiçbir noktada uzak kalmadan egemenliği ve bağımsızlığı olgunlaştırmış. Bu sene 100. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyet ile birlikte de bu sağlamlaştırılmıştır. Bugün Cumhuriyet'i 100. Yılına getiren ve bunu demokrasi ile taçlandıran dünyadaki ilk beş ülkeden birisi biziz. İşte o liderin tercihinin bir toplumun kaderini nasıl belirlediğini altını çizerek vurgulayabiliriz.'
Mehmetefendioğlu, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen devrim ve inkılaplarla ulusal egemenliğin nasıl içselleştirildiğinden de bahsetti.
'YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise ulusal egemenliği yerel yönetimler ölçeğinde ve Karşıyaka özelinde ele aldığı konuşmasında demokrasinin ve Cumhuriyet'in öneminin üzerinde durdu.
Başkan Tugay, 'Siyaset bugün sorunlarımızın çözümü için tek yol, olgunluk demokrasinin en hassas noktasıdır. Yaşadığımız zaman diliminde bir şeyler değişecek, hiçbir zaman olduğumuz yerde kalmayacağız; bu değişimi de sindirmemiz gerekiyor. Ama bunu yaparken ilkelerden de vazgeçmemek gerekiyor. Sahip olduğumuz değerlerimiz, bize aidiyetlik kazandıran kültürümüzdür; eğer bunların korunması gerektiğini düşünüyorsak korumak için de elimizden geleni yapmalıyız. Ben ülkemizin çok özel bir kültüre ve değerlere sahip olduğunu düşünüyorum, bunu yürekten hissediyorum. Başka hiçbir yerde de mutlu olamayacağımı biliyorum. Bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum ve bunu korumak istiyorum. Gençlerimizin, çocuklarımızın siyasetten uzak durmadan bu değerleri koruması için mücadele etmesini dilerim. İklim krizi ve benzeri sorunları da göz önünde bulundurarak dünyayı karışık günlerin beklediğini öngörebiliriz.
Ama içimizde var olduğuna inandığım iyilik duygusunu, Atatürk gibi çağın ötesinde ilkeli bir liderin çizdiği yol üzerinde doğru bir şekilde muhafaza edebilirsek, onun üzerine bir şeyler inşa edebilirsek çok güçlü bir millet olacağımıza ve dünyaya örnek olacağımıza inanıyorum. Sadece gençlerimiz için doğru ve ilkeli siyaset örneklerine ihtiyacımız var. Ben de bu anlamda elimden geleni yapacağımı söyleyebilirim. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız bir kez daha kutlu olsun, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti' ifadelerini belirtti. (M.T.)
Haber Merkezi