Kavanoz açamıyorsanız ciddiye alın

El kavrama gücü, birden fazla kronik hastalık ve ölüm riskini doğru ve güvenilir şekilde tahmin eden basit ve düşük maliyetli bir güç ölçüm yöntemi olarak kabul ediliyor

TAKİP ET

Acıbadem Bayraklı Tıp Merkezi'nin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı ve Fonksiyonel Tıp Uygulayıcısı Uzm. Dr. Müge Yetener, el kavrama gücünün kas fonksiyonu ve genel fiziksel kapasiteyi değerlendirmede önemli bir ölçüt olduğunu ifade etti. El kavrama gücünün sadece genel kas gücüyle bağlantılı olmadığını vurgulayan Yetener, “Eller, bilekler ve ön kollarınızdaki güç, sağlığımız hakkında oldukça fazla bilgi sunar. Alışveriş torbası taşımak, kavanoz açmak, bez sıkmak veya kalem tutmak gibi günlük aktivitelerde bu güç etkili olur. Eğer bir kavanozun kapağını açmakta zorluk çekiyorsanız, osteoporoz riski ile karşı karşıya olabilirsiniz. Kavrama gücü genellikle 50 yaş civarında, hatta daha erken bir dönemde azalmaya başlar; bu gücü koruyan bireyler ise daha yavaş bir yaşlanma süreci yaşar. El egzersizleri, kavrama gücünü artırma konusunda faydalıdır. Bu gücü artırmak için tenis topunu sıkmak, ıslak havluyu bükmek, barfiks çubuğuna tutunmak, parmakları sıkıştırarak ağırlık kaldırmak ve yürüyüş sırasında dambıl taşımak gibi aktiviteleri öneriyorum” şeklinde konuştu.

Dr. Müge Yetener, el kavrama gücünün tıbbi değerlendirmedeki önemine dikkat çekti. Kavrama gücünün, el, bilek ve ön kol kaslarının bir nesneyi kavramak için ne kadar kuvvet uygulayabileceğini gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Yetener, şu ifadeleri kullandı: “Geleneksel ilk tıbbi değerlendirmelerde nabız, kan basıncı, sıcaklık ve solunum hızı gibi temel fizyolojik göstergeler ön plandadır. Bu ölçümler hastaların sağlığı hakkında temel bir değerlendirme sunarken, kiloya bağlı endeksler (vücut kitle indeksi, bel çevresi), kas-iskelet sistemi gücü göstergeleri (özellikle el kavrama gücü) ve vücudun oksijen düzeyi gibi parametreler de göz önünde bulundurulmaktadır. Bu ölçümlerin avantajı ise uygulama kolaylığı ve invaziv olmamalarıdır. Bunun yanı sıra, COVID-19 pandemisinin ortaya çıkması, hiperglisemi vakalarının artışını ön plana çıkararak kan şekeri ölçümünün yeni bir hayati belirti olarak kabul edilmesine yol açtı. El kavrama gücü, kas fonksiyonunu ve genel fiziksel kapasiteyi değerlendirmek için temel bir ölçüt işlevi görür. Aynı zamanda birden çok kronik hastalık ve ölüm riskini güvenilir bir şekilde öngörebilen basit, düşük maliyetli bir güç ölçüm yöntemidir.”

KAVRAMA GÜÇLERİNİ KORUYAN KİŞİLER DAHA YAVAŞ YAŞLANIR

Uzm. Dr. Yetener, kavrama gücünün her yaştan yetişkinde kas gücü, kas kütlesi, kemik mineral yoğunluğu ve beslenme durumunun güvenilir bir göstergesi olabileceğini belirtti.

Yaşlı bireylerde kavrama gücünün, canlılığın bir göstergesi ve fiziksel ile zihinsel işlevlerdeki azalma riskinin güvenilir bir belirteci olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Yetener, sözlerine şöyle devam etti: “Araştırmalar, kavrama gücündeki azalmayı kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, obezite, artrit, bilişsel bozukluklar, depresyon, osteoporoz, Tip 2 diyabet ve bazı kanser türleri gibi pek çok olumsuz sağlık durumu ile ilişkilendirirken, ameliyat sonrası komplikasyon riskinin, iyileşme süresinin ve ölüm oranının da öngörücüsü konumundadır. Ancak kavrama gücü, bağımsız bir semptom olarak değerlendirilmemelidir. El egzersizleri, bu gücü artırmak için oldukça etkilidir. Bunlar arasında tenis topunu sıkmak, ıslak havluyu bükmek, barfiks çubuğuna asılmak, parmakları sıkıştırarak ağırlık kaldırmak ve yürüyüş esnasında dambıl taşımak yer alır. Kavrama gücü, yalnızca kavanoz kapağını açarken, ağırlık kaldırırken veya tenis gibi bir spor yapılan durumlarda değil, genel sağlık ve refahımızın da bir göstergesidir. Araştırmalar, kavrama gücünün kan basıncından daha iyi bir kalp sağlığı ve uzun ömür işareti olabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, kavrama gücü ile kemik mineral yoğunluğu/osteoporoz arasında bir ilişki olduğu gibi, kırıklar arasında da benzer bir bağlantı bulunmaktadır. Yapılan 11 çalışmanın hepsi, el kavrama gücündeki azalmanın kalça kırıkları ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Ellerde, bileklerde ve ön kollarındaki güç, sağlığımızın önemli bir göstergesidir. Eğer bu bölgelerde güç kaybı yaşıyorsanız, bu zayıf kavrama gücünün vücutta genel bir zayıflık yaşandığının göstergesidir. Zayıf kavrama gücü, kronik hastalıklar açısından daha yüksek riskin bir uyarı işareti olarak düşünülmelidir. Bunun nedeni kas kütlesindeki azalmanın egzersiz yapmayı zorlaştırması, hareketsiz bir yaşam tarzı benimsemesi ve güçsüzlük riskini artırmasıdır. Araştırmalar, iskelet kasının bağışıklık fonksiyonunu doğrudan etkileyebileceğini göstermektedir. Bu yüzden, kas gücü ile kronik inflamasyon ve bağışıklık fonksiyonu arasındaki ilişki çift yönlüdür. Son yirmi yılda, iskelet kası sadece bir motor organ olarak değil, aynı zamanda immünomodülatör özelliklere sahip özel bir organ olarak da kabul edilmeye başlanmıştır. İyi bir beslenme, yeterli protein alımına dikkat etmek ve tüm vücudu hareket ettirmek, yaşlanma sürecini yavaşlatma açısından önemlidir.

Bakmadan Geçme