Kertenkele tükürüğü ile pankreas tümörlerinde yüksek başarı oranı: Devrim niteliğinde yöntem
Zehirli bir kertenkele, hayat kurtaran bir keşfe nasıl imza attı?
Pankreas tümörleri, özellikle insülinoma olarak bilinen türdeki tümörler, genellikle küçük boyutlarda ve yerleşim olarak zor tespit edilebilir olurlar. Bu durum, erken teşhis ve tedavi için büyük bir zorluk teşkil etmektedir. Ancak, bilim insanları pankreas tümörlerinin tespitinde devrim yaratacak yeni bir yöntem geliştirdi: Kertenkele tükürüğü.
ZEHİRLİ KERTENKELEDEN GELEN ÇÖZÜM
Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt ve ekibinin gerçekleştirdiği araştırma, Gila canavarı adlı zehirli bir kertenkele türünün tükürüğünde bulunan bir proteinin, pankreas tümörlerini tespit etme konusunda büyük bir potansiyel sunduğunu ortaya koydu.
Gila canavarı, ABD ve Meksika'nın çöllerinde yaşayan bir tür zehirli kertenkele olup, daha önce diyabet tedavisindekullanılan ve pankreasta insülin üretimini artırabilen bir proteine sahiptir. Bu protein, pankreasın insülin üretiminden sorumlu hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak insülin seviyelerini düzenler. Bilim insanları, bu özelliği araştırarak, aynı proteinin pankreas tümörlerini, özellikle insülinomaları tespit etmek için kullanılabileceğini fark etti.
YENİ YÖNTEMLE YÜKSEK BAŞARI ORANI
Radyoaktif bir molekül ile güçlendirilmiş bu protein, pankreas tümörlerini tespit etme konusunda daha önce yapılan çalışmalarda başarı göstermişti, ancak bu yöntem bazı yan etkilere yol açıyordu. Düşük kan şekeri, mide bulantısı ve benzeri şikayetler, hastalar üzerinde olumsuz etkiler yaratıyordu.
Ancak Gotthardt ve ekibi, molekülün yapısında değişiklik yaparak bu yan etkilerin çoğunu ortadan kaldırmayı başardı. Yeni yöntemin test edildiği 69 hastadan elde edilen sonuçlar, gerçekten çarpıcıydı: %95 başarı oranıyla pankreas tümörleri tespit edilebildi. Mevcut tarama yöntemlerinin başarı oranı ise yalnızca %65 civarındaydı.
AMELİYAT SONRASI TAM İĞLEŞME
Yeni tarama yönteminin, pankreas tümörlerinin erken evrede tespit edilmesindeki rolü kadar, hastaların tedavi süreçleri üzerinde de önemli bir etkisi olduğu belirtildi. Başarıyla tespit edilen tümörler, cerrahi müdahale ile hastaların pankreaslarından çıkarıldı. Araştırma ekibinin lideri, Dr. Marti Boss, yeni yöntemin sadece teşhis koyma değil, aynı zamanda tedavi sürecinde de önemli bir ilerleme sağladığını belirterek, "Yeni tarama yöntemimiz, hastaların büyük bir kısmının tamamen iyileşmesini sağladı. Birçok hasta yıllarca bu tümörlerle yaşamışken, ameliyat sonrası sağlıklı bir şekilde normal hayatlarına dönebildiler." dedi.
Yeni yöntemin, pankreas kanseri gibi zor tespit edilen diğer hastalıkların teşhisinde de kullanılabileceğidüşünülüyor. Gelecek yıllarda, bu yöntemin daha da gelişmesi ve dünya çapında klinik uygulamalara girmesi bekleniyor.
Gila canavarı tükürüğünden elde edilen protein, pankreas tümörlerinin daha hızlı ve etkili bir şekilde teşhis edilmesini sağlayarak, bu alandaki en büyük sorunlardan birini çözmeye yardımcı olmayı vaat ediyor. Hem erken teşhis hem de başarılı tedavi oranıyla, bu yöntem, pankreas hastalıkları için yeni bir dönemi müjdeliyor.