Kestelli’den reçete: Acı ilaç
İzmir Ticaret Borsası Mart Ayı Olağan Meclis toplantısında ekonomiye yönelik çarpıcı mesajlar veren Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yapısal reformların yol açacağı maliyetin adil şekilde göğüslenmesi gerektiğine dikkat çekerek, 'Her kesimin, acı ilaç içmeden biriken sorunların ortadan kaldırılamayacağı gerçeğine kendisini hazırlaması gerektiğini düşünüyorum' dedi.
Berivan KAYA/YENİ İZMİR– İzmir Ticaret Borsası Mart ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Gökhan Tuncer idaresinde gerçekleştirildi.
KONGRE DEĞERLENDİRMESİ: ORTAK AKIL
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi hakkında değerlendirmelerde bulunan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 'İzmir için çok gururlu ve ayrıcalıklı günler yaşadık. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi düzenlendi. Dünyaca ünlü bilim insanı, tarihçi, siyasetçi ve sosyoloğun bulunduğu 70'e yakın isim görüş ve önerilerini paylaştı. Çiftçi, işçi ve sanayici-tüccar-esnaf grupları olmak üzere toplam dokuz paydaş buluşması gerçekleştirildi. 200'den fazla yetkin isim, paydaş buluşmalarında alınan kararlara katkı sundu. Kongre'nin her oturumunda 'Ortak akıl' ön plana çıktı. Kongreden elde edilen çıktıların, yine ortak akılla hayata geçirilmesini sağlayacak bir iklimin ve iradenin oluşabilmesi. Ancak bu başarılabilirse kongrenin gerçek anlamda hedefine ulaştığını söyleyebiliriz' dedi.
BEKLE GÖR DÖNEMİ
Çin'in performansının dikkat çekici olduğunu belirten Kestelli, 'IMF, Çin'in bu yıl büyüme oranının geçen yıla göre 2 puan artışla yüzde 5,2'yi bulabileceğini öngördüğünü açıkladı. Böylece 2023'te dünya ekonomisindeki büyümenin üçte biri Çin'den gelmiş olacak. Çin'deki bu toparlanmayı önemsiyorum çünkü pandemi sürecinde bu ülkeye alternatif arayan tedarik zincirlerinin statükoya dönmesini ve yeni bir paradigma yaratmasını sağlayabilir. Böyle bir süreçte ülkemizin gündeminde deprem sonrası faaliyetlerle iç içe geçmiş seçim çalışmalarını ve ekonomide gelinen 'bekle gör' dönemini yaşıyoruz' ifadelerine yer verdi.
KESTELLİ'DEN SEÇİM MESAJI: BAĞCI DÖVMEK DEĞİL, ÜZÜM YEMEK
14 Mayıs günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine yönelik açıklamalarda bulunan Işınsu Kestelli, '14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde kazanmak adına tüm partiler çeşitli adımlar atıyor, farklı ittifaklar kuruyor. Gidilen bu yolun normal olduğunu düşünüyorum. Ancak özellikle kadın hakları konusunda taviz verilmemesi oldukça hayati ve bu konuda gerekenlerin acilen yapılması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dört ismin yarışma yeterliliği aldığını görüyoruz. Umarım ülkemiz için en hayırlı sonuç neyse sandıktan o çıkar. Tüm adaylara başarılar diliyor ve seçim sürecinde söylemlerin, 'bağcı dövmek değil, üzüm yemek' üzerine inşa edilmesini temenni ediyoruz' ifadelerini kullandı.
ACI İLAÇ İÇMEDEN…
Ekonomide uzun bir süredir, bıçak sırtı bir dengenin yaşandığına dikkat çeken Kestelli, 'Enflasyon-kur-faiz dengesinde sürdürülebilirlik kaygıları zirveye çıkmış halde. Ekonominin risk biriktirdiği bu ortamda finansmana erişim, herkes için artık daha da zor. Seçimlerden sonra ekonomiyi küçülmeye itmeden, işsizliği artırmadan enflasyonu düşürmek için yapılacak şey; hızla yapısal reformları devreye sokarak yeni bir denge bulmak ve bir süre sonra iyileşen beklentilerle birlikte enflasyonun da düşüşe geçmesini sağlamaktır. Yapısal reformların yol açacağı maliyeti adil şekilde göğüslememiz şart görünüyor. Her kesimin, acı ilaç içmeden biriken sorunların ortadan kaldırılamayacağı gerçeğine kendisini hazırlaması gerektiğini düşünüyorum' dedi.
SU FAKİRİ
Ülkemizde doğal kaynakların baskı altında olduğunu belirten Kestelli, 'Son 20 yılda ekilebilir tarım arazilerimizin yüzde 10'u olan 2,7 milyon hektar alanı kaybettik. Su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Eğer etkili adımlar atılmazsa, 2030 yılındaki nüfus tahminlerine göre ülkemizin su fakiri bir ülke olması bekleniyor. Yanlış tarımsal uygulamalar nedeniyle topraklarımızın kalitesi her geçen gün bozuluyor. Teknik açıdan topraklarımız yorgun ve üçte ikisinde organik madde miktarı yeterli değil. Dahası iklim krizi doğal kaynaklarımızı geri döndürülemez şekilde etkiliyor. Gelecekte hangi ürünü, ne kadar, nerede ve hangi koşullarda üreteceğimize karar vermek durumundayız. Yapılan düzenlemeler etkin bir şekilde uygulanır ve ülkemizde yıllardır önemli sorun olan üretim planlaması, sözleşmeli üretim ve tarım arazilerin boş kalması sorunlarında kalıcı bir iyileşme yaşanır' ifadelerine yer verdi.
ÜRETİCİ MAĞDUR, TÜKETİCİ MAĞDUR
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tarımsal Girdi Fiyat Endeksini hakkında önemli açıklamalarda bulunan Meclis Başkanı Gökhan Tuncer, 'Endeksin artmasına neden olan ürün gruplarının başında hayvan yemi geliyor. Az önce değindiğim et fiyatlarında yaşanan artışa neden olan faktörlerden biri de maalesef yem fiyatları. Hayvan yemini ise tohum ve dikim materyalleri ile işçilik gibi hizmet alımları takip ediyor. Üretim masrafları artmaya devam ederken, fiyatlar maliyetler karşısında beklenen artışa ulaşamıyor. Maliyet artışları gıda enflasyonunu körüklüyor. Ve sonuç olarak: üretici mağdur tüketici mağdur' dedi.
VAHŞİ SULAMAYA SON VERİLMELİ
Kısaca değinmek istediğim bir diğer konu da tarımda kullanılan su meselesi. Yaşanan selleri ve kuraklıkları iklim değişikliğine bağlıyoruz. Evet, doğru ancak tarımsal üretim de bu konuda sütten çıkma ak kaşık değil maalesef. Dünya su tüketiminin yaklaşık dörtte üçü tarımsal üretimde kullanılıyor. Tarımsal üretimde kullandığımız su miktarını doğru sulama teknikleriyle azaltmamız mümkün. Vahşi sulamalara artık son verip kaynak verimliğine odaklanmak ve modern sulama tekniklerine topyekûn geçmek zorundayız. Aksi durumda ülke olarak yakın gelecekte su fakiri olmamız kaçınılmaz.