“Koleksiyonerlik emek ister”

Pulcular Derneği Genel Sekreteri Engin Çakmak, 'Pul toplamaya 1960 yılından beri devam ediyorum, pul satan tüccarlarla...

TAKİP ET

Pulcular Derneği Genel Sekreteri Engin Çakmak, 'Pul toplamaya 1960 yılından beri devam ediyorum, pul satan tüccarlarla bağlantı kurdum, postanelere gittim. Bir pulun değerinin olabilmesi için öncelikle tirajının az, konu itibariyle de pulun arz edilmesi gerekiyor. Alıcının cebindeki paraya göre satıcı da pulu o fiyata satar, fakat günümüzde bunu ticarete çeviren insanlar ortaya çıktı'' ifadelerini kullandı.

Kucukmenderes.com internet sitesinden Niyazi Görkem Özkan'ın haberine göre Çakmak, her görülen pulu almaya çalışmayı, denize su dökmeye benzetiyor. Çakmak, 'Ben onlara koleksiyoner demiyorum, amatörce pulla uğraşanlar diyorum. Koleksiyoner öyle olmaz. Her bulduğunuz pulu bir bedel ödemeden toplarsanız koleksiyoner olmazsınız.  Koleksiyoner olmak için bilirkişi olmalısınız, pulun üzerindeki konu neyi anlatıyor onu bilmelisiniz, ciddi bir koleksiyon en az 10 yılda oluşur ve bir bütçe harcamanız gerekir' diye konuştu.

'PULLAR BİR HİKAYEDİR' 

Ulusal bir sergiye katılmak için 5 pano dolusu pul biriktirmek gerektiğini, bütün posta şubelerinde kullanılan sayısı milyonlarca olan ''Sürekli Posta'' denilen pullar olduğunu ve bu pulların genellikle Atatürk, çiçek, böcek gibi konular üzerine olduğunu belirten Çakmak, 'Bunların koleksiyonluk bir değeri yoktur. Pullar bir hikayedir. O hikaye, ait olduğu ülkenin posta tarihini ve kültürünü anlatır. Posta pulları, ilk olarak İngiltere'de 1840 yılında kullanılmaya başlandı. Dünya' da kullanılan ilk posta pulu ''Black Penny'' adıyla kullanıldı. Öncelikle devlet yetkililerinin kullandığı, daha sonra halk tarafından kullanılmaya başlanan bir posta materyeliydi.  Biz de Sultan Abdülaziz döneminde 1863 yılında ilk posta pulları basılmaya başlandı' ifadelerini kullandı.

 

(Y.K.)

Bakmadan Geçme