Kötü beslenme mide kanseri tehditini artırıyor: Ne yapmalıyız?

Mide kanseri, dünya genelinde en yaygın kanser türlerinden biri olmaya devam ediyor. Sigara kullanımı, aşırı tuz tüketimi, düzensiz beslenme ve genetik faktörler, hastalığın gelişiminde önemli rol oynuyor. Uzmanlar, erken teşhisin tedavi başarısını artırdığına dikkat çekerek mide kanseri belirtilerine karşı uyarılarda bulunuyor.

BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cengizhan Yiğitler, mide kanseri vakalarının büyük bir kısmının mide iç zarından kaynaklandığını belirterek şu bilgileri verdi:

'Mide kanserine özgü bir belirti olmamakla birlikte, karın üst kısmında yanma ve ağrı, istemsiz kilo kaybı, iştahsızlık ve bazı hastalarda ete karşı tiksinti hissi gibi şikyetler görülebilir. Tanı koymak için en etkili yöntem ise endoskopidir. Anestezi altında yapılan bu işlem sayesinde mide iç zarı detaylı olarak incelenebilir ve şüpheli bölgelerden biyopsi alınarak kesin tanı konulabilir.'

TEDAVİDE ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM ŞART

Mide kanseri teşhis edildikten sonra hastalığın yayılım durumuna göre bir tedavi planı oluşturuluyor. Prof. Dr. Yiğitler, mide kanserinin multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı:

'Tanı konulduktan sonra hastalığın vücutta yaygınlığını anlamak için akciğer ve karın tomografisi, biyokimyasal testler ve gerektiğinde PET-BT gibi ileri tetkikler yapılır. Hastalar, cerrah, gastroenterolog, tıbbi onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog ve nükleer tıp uzmanlarının ortak değerlendirmesiyle tedavi sürecine yönlendirilir. Bu süreçte mide kanseri lokal hastalık, ileri lokal hastalık ve yaygın hastalık olarak sınıflandırılır.'

ERKEN EVREDE CERRAHİ MÜDAHALE ÖNEMLİ

Erken evrede teşhis edilen mide kanseri vakalarında cerrahi müdahale çoğu zaman yeterli olabiliyor. Prof. Dr. Yiğitler, cerrahi tedavinin detaylarını şu sözlerle açıkladı:

'Mide kanseri ameliyatında tümörün bulunduğu bölgeye göre midenin bir kısmı veya tamamı alınabilir. Uygun hastalarda geleneksel açık cerrahinin yanı sıra laparoskopik ve robotik cerrahi yöntemleri de tercih edilebilmektedir. Eğer hastalık erken evrede yakalanmışsa, cerrahi müdahale tek başına yeterli olabilir ve hasta sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.'

TEDAVİDE ÜÇLÜ YAKLAŞIM

İleri evre mide kanserinde cerrahi tedavinin yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi gibi destekleyici tedaviler de uygulanıyor. Özellikle tümörün yayılma durumuna göre şu tedavi yöntemleri öne çıkıyor:

• Endoskopik müdahale: Erken evrede yakalanan mide kanserlerinde endoskopik yöntemlerle tümör çıkarılabiliyor.
• Radyoterapi: Mide dışına taşan ve lenf nodlarına veya diğer organlara yayılan tümörlerde, radyoterapi ile tümör küçültülerek cerrahi için uygun hale getiriliyor.
• Kemoterapi: Kanserin karaciğer gibi diğer organlara yayıldığı durumlarda ise ilk seçenek olarak uygulanıyor.
  

AMELİYAT SONRASI BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ

Mide kanseri ameliyatı sonrasında hastaların beslenme düzenlerine dikkat etmeleri büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Yiğitler, bu dönemde yaşanabilecek kilo kaybı ve iyileşme sürecine dair şu bilgileri verdi:

'Ameliyatın ardından hastalar, ortalama 5-10 gün hastanede gözetim altında tutulur. Midenin tamamen veya kısmen alınması nedeniyle iştah kaybı yaşanabilir. Bu süreçte hastaların kilo kaybını önlemek için protein ve enerji açısından zengin bir beslenme planı uygulanmalıdır. Hastane sürecinde damardan veya ağızdan besin takviyesi sağlanır. Taburcu olduktan sonra da beslenmeye dikkat edilmesi, hastanın iyileşme sürecini hızlandırır.'

Uzmanlar, mide kanseri riskini azaltmak için dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, özellikle sigara, alkol, aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması gerektiğini vurguluyor. Erken teşhisin tedavi başarısını artırdığına dikkat çeken uzmanlar, düzenli sağlık kontrollerinin önemine dikkat çekiyor.