Kuş cennetinde toplu balık ölümü!
Dicle Üniversitesi yerleşkesinde bulunan, Dicle Nehri’nden çekilen su ile hayat bulan, avcı baskısının az olduğu Kabaklı...
Dicle Üniversitesi yerleşkesinde bulunan, Dicle Nehri'nden çekilen su ile hayat bulan, avcı baskısının az olduğu Kabaklı Göleti, balık türlerinin yanı sıra leylek, balıkçıl, düdükçün, toygar, güvercin, saka, tahtalı, kızılbacak ve uzunbacak gibi kuş türlerine ev sahipliği yapıyor.
Gölet, yıl içerisinde 150'den fazla kuş türünü barındırıyor.
Bu özelliği ile son dönemde 'kuş cenneti' olarak tabir edilen gölette, toplu balık ölümleri yaşandı.
Dicle üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Coşkun, balık ölümleri ile balıklarla beslenen kuşların da popülasyonunun olumsuz etkileneceğini söyledi.
Prof. Dr. Coşkun, sudaki kirliliğin üst boyutta olduğunu belirterek, 'Özellikle yağışların bol olduğu bu dönemde, bu kadar kirliliğin olması izah edilemiyor. Çok yağış var son günlerde ama buna rağmen gölet hala kirli.''Acaba yağışlar ile başka yerleşim yerlerinden gelen kanalizasyon gibi yerler mi karıştı gölete? Onlar mı bu duruma sebep oldu? Bunun mutlaka araştırılması gerekiyor. Kabaklı Göleti'nin kıyısındayız ve özellikle daha kışın bitmediği bir dönemdeyiz.'
'İNSANLARIN KİRLİLİKLERİNDEN'
Coşkun, kıyıda çok fazla balık ölümlerinin görüldüğünü söylerek şu ifadeleri kullandı:
'Gölet zaten bu balık çeşitliliği bakımından zayıf. Ama bu ölümler ile daha da zayıflayacak, durum bunu gösteriyor. Bu su kirliliğine çoğunlukla insan faaliyetleri neden oluyor. Etrafta çok sayıda insanların atmış oldukları kirlilik var. Plastik malzemeler, piknik yapılmış, bırakılmış diğer malzemeler var. Ama bunlar, balıkları ölümü için çok etkili bir faktör değildir.''Esas faktörü oluşturan, suyun kirliliğine sebep olan olaylar olacaktır. Muhtemelen bu ölümlerin sebebi kirlenmeye bağlı. Herhangi bir yerden karışan kirlilik, balıkların yeterince oksijen bulamamasına ve ölmelerine sebep olmuş olabilir. Biyoçeşitliliğin maalesef insan faaliyetleri sonucunda yok olması, oldukça üzücü bir durum. Maalesef insan faaliyetleri biyoçeşitliliğin yok olmasında önemli rol oynamaya devam ediyor.'
HABER MERKEZİ