Millet İttifakı ‘Yanlış Ata’ mı Oynadı?

Türkiye 28 Mayıs günü Recep Tayyip Erdoğan'ı 3'üncü kez cumhurbaşkanı seçti. Seçim sonuçlarının ardından Millet İttifakı'na...

TAKİP ET

Türkiye 28 Mayıs günü Recep Tayyip Erdoğan'ı 3'üncü kez cumhurbaşkanı seçti. Seçim sonuçlarının ardından Millet İttifakı'na yanlış aday eleştirileri yükseldi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını siyaset bilimciler değerlendirdi.

Yeni İzmir Gazetesi'nden Berivan Kaya'nın haberinde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının yanlış olduğunu dile getiren Siyaset Bilimci Emrah Gülsunar, 'Başka bir aday çıksaydı seçim kazanılabilirdi. Yanlış adayla yarışıldı ve seçim kaybedildi. Ben bunu seçimden önce de defalarca söyledim. İki belediye başkanından bir tanesi aday yapılsaydı daha iyi bir sonuç alınacaktı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olduğu seçim kazanılsaydı da ekonomik zorluklardan ötürü kazanılırdı. Adaydan veya aday çevresinde geliştirilen projelerden dolayı kazanılmazdı. Projeler baştan aşağı yanlıştı. Cumhur İttifakı'ndaki oy kaybı rejim değişikliğine yol açacak boyuta ulaşmadı. Yüzde 48 bir başarı değil. 2014'te Ekmeleddin İhsanoğlu'nun girdiği seçimde muhalefet bloğunun oyları 48 yapmıştı. 2018 yılında yapılan seçimde de Muharrem İnce'nin, Selahattin Demirtaş'ın ve Meral Akşener'in oyları yine 47-48 yapıyor. 48 zaten muhalefetin sabit oyu. Bu ekonomik kriz de kendi tarafınıza 5 puan getirmeniz gerekiyordu. Muhalefetin var olan oyu korumak bir başarı değil. O oyu Ekmeleddin İhsanoğlu da aldı. Ekonomik kriz koşullarında karşıdan oy alamamış olmak başarısızlıktır. 2014-2018 seçimlerinde ekonomik kriz yoktu. Ülkede yüksek enflasyon olmasına rağmen halktan 2-3 puan geçirememişseniz açıkça başarısız oldunuz' dedi.

HDP adayı olsaydı…

HDP'nin ilk turda Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklemesiyle Cumhur İttifakı'na koz verildiğini ileri süren Emrah Gülsunar, 'Cumhur İttifakı'nın seçim kazanmasında Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve 6'lı Masayı terör örgütleriyle ilişkilendirme stratejisi bir rol oynadı. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'na hep oradan yüklendi. Bu yüklenme halkta karşılık buldu. Karşılık bulmasının sebebi ise HDP'nin ilk turda aday çıkarmayarak Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermesi oldu. 6'lı Masa 'bizim terörle ilişkimiz yok' dediğinde, Cumhur İttifakı, 'HDP sizi destekliyor, ne vaat ettiniz?' diyebildi. Bu da halkta bir karşılık buldu ve milliyetçi oylarının Millet İttifakı'na yönelmemesine sebep oldu. Eğer ilk turdan Demirtaş ya da HDP'den herhangi isim aday çıksaydı Cumhur İttifakı, Millet İttifakı adayını bu şekilde suçlayamayacaktı. Propagandaları daha kısıtlı kalacaktı. Ekonomik krize güvenildi ve HDP oylarıyla ilk turda bu işin biteceği yalanına muhalefet kendisini inandırdı ve kaybetti' diye konuştu.

'Çalışmalar yanlıştı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun doğru aday olduğunu belirten Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç ise açıklamasında, 'Koşullar altında en doğru aday Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Mansur Yavaş'a toplumun belli kesiminden bir şerh vardı. Yavaş'ın kampanya performansı tartışılmalıydı, İmamoğlu kadar yüksek bir performansı yoktu. İmamoğlu'nun durumu da kendisine siyasi yasak getirilme kozu kullanıldığı için riskliydi. İstanbul'un bırakılması da seçim öncesi riskli olabilirdi. İmamoğlu aday olsaydı muhtemelen siyasi yasak getirilerek kampanya yapamaz veya aday olamaz hale getirilecekti. Kemal Kılıçdaroğlu eldeki seçenekler içerisinde optimum olandı. Mesele adayın yanlış seçilmesinden kaynaklı olduğundan değil, mesele seçim çalışmasının doğru yürütülmemesinden kaynaklıydı. Çok merkezi bir kampanya yürütüldü, örgüt harekete geçirilemedi. İttifakı dizaynında da sorunlar vardı' ifadelerini kullandı.

'İftira kampanyası'

Seçimin kaybedilmesinin sebebini ittifak dizaynındaki eksiklikler olduğunu ileri süren Emre Koç, şunları kaydetti: 'İlk turda seçimin bitirilmesi üzerine bir kampanya yürütüldü. Kamuoyu araştırmaları da ilk turda bitmesine yüksek olasılık veriyordu. İktidarın bu kadar yoğun bir terör örgütü propagandası ve iftira kampanyası yürüteceği öngörülemedi. Ön görülmediği için ilk turda yan yana gelinmesinin siyasi riskleri doğru hesaplanamadı. Bugünden baktığımızda HDP ilk turda kendi adayını çıkarsaydı ve ikinci turda birik içerisine girilseydi iktidarın yürüttüğü kampanya savuşturulabilirdi. Buradaki esas mesele ittifak dizaynının ve adaylık kampanyasının eksiklikleri. Aynı zamanda partilerin sahada çalışmakla ilgili anlayışları sorunlu olduğunu düşünüyorum. Sadece seçim dönemi sahaya çıkmakla olacak bir iş değil. Kaldı ki bir çok örgüt bunu da yapmadı. Bu iş için uzun yıllardır hazırlanılıyor olunmalıydı. Sandık güvenliği meselesinin ilk turda bir fiyaskoya dönüşmesinin nedeni de buydu. CHP kurmayları  sandıkların güvende olduklarını söylüyorlardı. Tahmini 20 bin sandığın boş kaldığı ve veri alınamadığı ortaya çıktı. Esas sorunun mahalle örgütlenmesinde ve sandık güvenliğiyle ilgili ihmalkarlıktan kaynaklandığı kanaatindeyim.'

 

 

 

Bakmadan Geçme