Narin Güran davası: Ağabey Baran Güran'dan çok konuşulacak açıklamalar 

Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde tanık olarak dinlenen ağabey Baran Güran, mahkeme başkanının 'Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı?' sorusuna, 'Enes, Salim ve Nevzat'ı öldürürdü' yanıtını verdi.

Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde tanık olarak dinlenen ağabey Baran Güran, mahkeme başkanının "Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı?" sorusuna, "Enes, Salim ve Nevzat'ı öldürürdü" yanıtını verdi.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Narin Güran cinayeti davasında, ikinci gününde tanıkların ifadeleri dikkat çekici ve şok edici detaylarla gündeme geldi. 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin 4 sanığın yargılandığı davada, tanıkların ifadeleri, olayın karmaşık ve duygusal boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.

BARAN GÜRAN'DAN ÇARPICI İFADELER

Duruşmada tanık olarak dinlenen Narin'in ağabeyi Baran Güran, ailesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mahkeme başkanının, "Evin içinde Salim ve Nevzat'ın anne ile bir ilişkisi olsa, Enes nasıl bir tepki verirdi?" sorusuna verdiği yanıt, duruşmaya damgasını vurdu. Baran Güran, "Enes, Salim ile Nevzat'ın annemle ilişkisini görseydi kafalarına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" şeklinde konuştu. Baran, ailesinin içinde bulunduğu ruh halini ve olayın şokunu da ayrıntılı bir şekilde anlattı. "Olayın şoku ile Osman telefon kırdı, ben kafamı duvara vurdum. Annem duymasın diye gece dama çıkıp sessizce ağlıyordum" diyen Baran, aynı zamanda, "Nevzat Narin'e para vermişti, çok soğukkanlı biriydi, işleyebilirdi" ifadesiyle de komşusu Nevzat Bahtiyar'a dair şüphelerini dile getirdi.

AMCA SALİM GÜRAN'A YÖNELİK CİDDİ SUÇLAMALAR

Baran Güran, amcası Salim Güran'a yönelik suçlamalarda da bulundu. Salim Güran'ın, arama çalışmalarında jandarma tarafından sürekli takip edildiğini belirten Baran, "Olayda bazen bakanlar geliyordu, misafirler geliyordu, evi boşaltın diyorlardı. Görüşeceklerdi. Ben kendim şahit olmadım. Küçük yer olduğu için herkes patlıyordu, sinirleniyorlardı. Kadınlar bilseydi söylerlerdi. Ortada küçük bir kız var. Olay günü bazı kişiler bir araba geldiğini söylediler. Acaba kaçırıldı mı diye düşündük. 3-4 gün geçtikten sonra şeyhe danıştılar. Bir ağabeyi, bir kız kardeşinin önünde 7-8 saat beklettiniz Adli Tıp önünde. Kardeşim daha 18 yaşında, hayatı boyunca karakola gitmemiş. Cezaevi görüntülerinde 'dik dur Allah büyüktür' dedik. O görüntüyü kim yaymış onu da bilmiyorum. Kardeşim tepeye çıkmadan önce bu pislik tarafından (Nevzat Bahtiyar) kaçırıldı. Ailem, hayatı boyunca karakol görmemişler. Bundan dolayı farklı ifadeler vermişler. En son Narin'i öptüm acaba benim DNA'da bulaşmış mıdır diye düşündüm. Konu Narin olunca annem kimseyi korumaz. Köyde birkaç kez duydum, Nevzat Narin'e para vermiş. Çok soğukkanlıdır, işleyebilir. Birkaç çocuk içinde sadede Narin'e para vermiş. Nevzat, babamla araba ticaretinden dolayı bu işi yapmış olabilir. Olayın şoku ile Osman telefon kırdı, ben kafamı duvara vurdum. Annem duymasın diye gece dama çıkıp sessizce ağlıyordum. Salim Güran, amcamdır. Arama sırasında jandarma onu yanından ayırmıyordu" dedi.

“KADINLARIN KAVGASINI DUYDUM”

Olayın çözülmesinde önemli bir ipucu olarak kabul edilen kırmızı terlik hakkında da tanık ifadeleri dikkat çekti. Osman Güran, kaybolan Narin'in bulunmasından önce, köylülerle birlikte arama yaptıklarını ancak terliği görmediklerini söyledi. Osman, "Enes'le sadece o gün görüştüm. Enes'le beraber o gün köylülerle aramaya çıktık kaybolduğu zaman. 6 kez gittiğim yolda kırmızı terliği görmedim. Kadınların kavgasını duydum. 1 gün kolluktaydım, 6 gün nezaretteydim. Kolluk kuvvetlerinde işkence gördüm. Kolluk kuvvetleri terliğin numarasını sormuştu. Numara olarak uyuşmadığı bir gün sonra anlaşıldı" diyerek, terliğin nasıl bulunduğuna dair çelişkili durumları dile getirdi. Terliğin, olayın ikinci gününde, süt almaya giden tanık Muhammet Kaya tarafından bulunduğu söyledi.

“TERLİĞİ BEN BULDUM”

Muhammet Kaya, terliği bulduğunda doğrudan Baran'a haber verdiğini ancak jandarmanın terliğin numarasını sorgularken uyuşmazlık yaşandığını söyleyerek, "Köyde aramaya başladık. Terliği bulduğum gün, ikinci gündü. Süt almaya gidiyordum, yaklaşık 2,5 kilometre es geçtim. Dönüşte aldım, belki onundur diye düşündüm. Kimsenin bana terliği oraya koy talimatı olmadı. Benim geçtiğim esnada biri oraya atmış da olabilir. Dönüşte tekrar üstünden geçtim. Terliği bulduğumda direkt Baran'ı aradım. Sonra ağabeyimi aradım. 2-3 dakika geçmedi Baran aradı. Bayram astsubay vardı. Geldi '8 yaşındaki kız 25 numara ona ait olmadığını hiç mi anlamadınız?' dedi. Terliği ben buldum. Yol üstünde jandarma yoktu. Köye gittik kalabalık vardı. Orada gösterdik artık" diye konuştu.

Bakmadan Geçme