‘Önce CHP’ye demokrasi gelmeli’ diyen siyasetin duayeni Çakmur: Yağcılık, yardakçılıktan vazgeçin!
Aysun Güler/ YENİ İZMİR– 1977-1978 yıllarında Gençlik ve Spor Bakanlığı görevinde bulunan, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 1984-1989...
Aysun Güler/ YENİ İZMİR– 1977-1978 yıllarında Gençlik ve Spor Bakanlığı görevinde bulunan, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 1984-1989 yılları arasında başkanlık koltuğuna oturan ve yaptığı hizmetlerle adı unutulmazlar arasına yazılan Yüksel Çakmur, güncel siyaseti ve CHP'de yaşanan aday bolluğunu Yeni İzmir'e değerlendirdi.
Türkiye'nin büyük ekonomik, sosyal ve insani sorunlarının bulunduğunu ifade eden Yüksel Çakmur, 'Laik, demokratik Cumhuriyet sarsıntı geçiriyor. Anayasa ortadan kalktı. Devletin temeli ortadan kaldırılmış oldu. Bütün ülkelerde Anayasa Mahkemesi'nin değeri oldukça büyük ve temeller mahkemeye göre şekilleniyor. Türkiye'de şu an bu temel çökertildi' değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomide en kötü dönemin yaşandığını vurgulayan ve insanlar açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakıldığını ifade eden Çakmur, 'Emekçiler büyük ıstırap çekerken politikadaki liderlerin düşündükleri sadece bunlar olmalı. Bence politikadaki bu devinim halkı düşünmekle başlamalı. Bu konuda insanların katkıda bulunması koltuğa oturmaktan çok daha önemli. Koltuk arayışı devrinde değiliz. Bence koltuk sever olmaktan öte siyasette yurtseverliğe geçmek lazım. Anlamlı olan bu' dedi.
'CHP'DEKİ EGEMENLİK KRİZİ!'
CHP'de egemenlik krizinin yaşandığını ve partide demokrasi kalmadığını ifade eden Çakmur, şöyle devam etti:
Günümüzde Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi artık yok. Atatürk'ü sevmek lafla olmaz. O eylemi kabul edip özenle onun çizdiği yolda yürümek çok önemli. Saltanatı kaldırmış, hilafeti kaldırmış. Laik, demokratik, uygar bir Türkiye Cumhuriyeti kurmuş ve demiş ki 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'. Siyasilere baktığımızda egemenlik acaba millette mi genel başkanlarda mı sorusunu soruyoruz. Tek adam rejimi kötü diye kınanıyorsa muhalefet de bu rejimine yönelmemeli. O yolda yürümemeli. Önce partiye demokrasi gelmeli.
'ÖNCE CHP'YE DEMOKRASİ GELMELİ'
CHP'dekiler halka 'biz size demokrasi getireceğiz' diyor. Ancak önce kendi partinize demokrasi getirin. Kimse bunu düşünmüyor. Bunların kendilerine hayrı yok. Demokrasiyi getireceğim diyenler partinin içinde demokrasiyi yaşatmıyorlar. Örgüt ve üyeler kıymetli diyorlar, kurultaylar yapıyorlar ancak her şey orada bitiyor. Ardından bir adam geliyor istediğini genel başkan, belediye başkanı, ilçe belediye başkanı yapıp atamalarda bulunuyor. O kadar büyük bunalım yaşanıyor ki… Karanlık bir girdaba doğru gidiyoruz. Atanmışlar milletvekili olup genel başkanının atamasıyla, milletvekili, belediye başkanlarını seçme komisyonları oluşturuyor. Demokrasi bu kadar mı ucuz? Aklı başında insanlar bunu gördükçe politikadan soğuyor.
'YAĞCILIKTAN VAZGEÇİLMELİ'
Cumhuriyet Halk Partisi'nde sorumluluk paylaşılması konusunda sıkıntılar yaşandığını ve partili liderlerin mülkün sahibi gibi göründüğünü söyleyen Çakmur 'Partide sorumluluk paylaşılsa büyük buhranlar olmaz. Önce partiye demokrasinin gelmesi lazım. Ancak yönetici, yönetime geldikten sonra bu parti benim mülküm diyor, diyemez. Partide bir kiracılar var, bir de ev sahipleri. Ben ev sahipleri olarak partinin örgütünü ve üyelerini; kiracılar olarak da genel başkanları, genel yöneticileri görüyorum. Parti içinde şu an tam tersi hakim. Parti tabandan mı yoksa tavandan mı yürütülecek? Önce buna karar verilmeli. Sadece CHP'de değil her partide bu var. İlkokuldaki yurttaşlık kitaplarında demokrasinin ne olduğu küçük yaşta öğretiliyor. Ancak büyüdüğümüzde bunu uygulamıyoruz. Atanmışlarla parti devam ediyor. Kendileri için bu yolla gelmek doğru olabilir ancak diğer insanların gururlarıyla oynamasınlar. Sandığın koyulup yargı güvencesinde seçimin gerçekleşmesi gerekiyor. Kimi seçiliyorsa onlar belediye başkanı, milletvekili olsun. Yağcılıktan, yardakçılıktan vazgeçmeliyiz. Bu utanç verici bir tablo olur' diye konuştu.