Öztürk Yılmaz: Ülkenin yüzde 90’ı açlık ve sefalet mahkumu!

Turgay Kılıç/YENİ İZMİR-Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz İzmir Konak SGK önünde İzmir İl Başkanlığı heyetiyle...

TAKİP ET

Turgay Kılıç/YENİ İZMİR-Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz İzmir Konak SGK önünde İzmir İl Başkanlığı heyetiyle bir araya geldi. Başkan Yılmaz, halkın ekonomik zorluğuna ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gayre Erkan'ın annesinin evine taşınmasına değinerek şunları dile getirdi:

'İnsanların geçim sıkıntılarına rağmen yeterince duyarlı olmadıklarını görüyorum. Herkes kendi hakkının ve hukukunun başkaları tarafından savunulmasını istiyor. Demokratik bir toplumda etkilenen kişi kendi hakkını savunmak için sokağa inip bir gösteriye katılmazsa hakkı savunulamaz. Açıkçası topumun çok duyarsızlaştığını görüyorum. Merkez Bankası Başkanı ev bulamamış. Manhattan'dan daha pahalı olduğu için İstanbul'daki evler, annesinin yanına çıkmış. Sizlerin anneniz kiradaysa veya hayatta değilse gidebilecek yeriniz yok'. 'Alt kesim yok olmuş durumda'

Öztürk Yılmaz açıklamasının devamında, 'En kötü ev kirası 15 bin lira. Ulaşım, giyim, gıda, kuşam fiyatları da almış başını gidiyor. Fiyatlar alt kesimi ezip yok etmiş durumda. Ev kiraları nedeniyle insanlar aldığı asgari ücretini sadece kiraya veriyor. Bugün 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı sadece gıda ihtiyacı 14 bin 500 TL, yoksulluk sınırı ise 44 bin TL. Ülkenin yüzde 90'ı yoksulluk içindeyken yüzde 10'u da geziyor, içiyor. Üretim ile ilgili planlama yok, konut üretimiyle ilgili planlama yok. Üstelik olağanüstü bir kaçak göçleri ve tedbirsizlik var. Siyasal İslamcılar hangi memlekette iktidarsa orada yoksulluk, kavga, iç çatışma ve mutlaka iktidarsızlık ile kaos oldu. Onlar hangi ülkede hükümet olduysalar onların karşısında olanlar her zaman sürünmeye mahkum ettiler' diye konuştu.

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz 'İnsanların inançları istismar ediliyor'

Yılmaz, 'Türkiye'yi Siyasal İslamcı hükümet yönetiyor. İslam kelimesine leke süren bir siyasal İslam mevcut. İnsanların inançlarını istismar ederek yoksulluğa, sefalete mahkum ediyorlar. 17 Aralık 2011 yılında Tunus'ta bir tane sokak satıcısı zabıta izin vermediği için aç kaldı ve tezgahını, kendisini yaktı, öldü. Tunus'ta olaylar başladı, çünkü açlık vardı, Tokat'ın Erbaa ilçesinde birisi zabıta engeline karşı kendini yaktı, manşetlerde ise 'sinirlerine ve öfkesine hakim olamadı' diye yazdılar. Onun yapmış olduğu çaresizlik eylemine karşı bir de o vatandaşı suçladılar. Yoksulluğu, kaosu ve maalesef ekonomik istikrarsızlığı başımıza musallat eden iktidar, her zaman muhalefeti suçlar ve seslerini baskı altına alır. Bugün Türkiye ve siyasi partiler , Erdoğan'ın kuklasıdır. Bugün TBMM'de aldıkları paralar onlara zehir zıkkım olsun. Mangal partisi düzenleyip millet açken bir şeyler yiyemezken mangal partileriyle şovlarını yapan densizlere Allah fırsat vermesin. Türkiye'nin yarısı adeta hapishanede ve  sefalet mahkumu gibi. Bu siyasal İslamcı baştan düşürülmedikçe ve kukla muhalefet, onların değirmenine su taşıdıkça, basın kontrol altında tutuldukça bu halk, sefalet ve açlığa mahkumdur' ifadelerini kullandı. Basına eleştiri

Basın mensuplarını da eleştiren Başkan Yılmaz, 'Anadolu Ajansı Erdoğan'ın propaganda ajansına dönüştü. Halk yok! İletişim Başkanlığı diye bir başkanlık var, halkın taleplerini konuşmuyor.  İlk üç haberi Afrika'dan veriyor. Türkiye'de ise çöp tenekesinden beslenen ve o yüksek çöp tenekelerine boyu ulaşmadığı için eğilip baş üstüne düşen çocukları görmüyor ve vermiyor' dedi.

'Bu düzene karşıyız'

Mevcut düzene karşı olduklarını dile getiren Yılmaz, 'Her akşam pazar bittikten sonra gururları incinmesin diye çöp tenekesindeki meyve ve sebzeyi alıp evine götüren yoksulun hakkını yiyorlar. Zehir zıkkım olsun o hak onlara. Bu toplum, kendisini mağdur eden insana karşı tavır aldığı zaman ayağa kalkarak mağdur olmayacak.  Yalakalar düzeni oluşmuş Türkiye'de. STK'lar ise kendi mensuplarının hak ve hukukunu savunmuyor. Hükümete yalakalık yaptığında medyada yer alıyor ve kuvvetli oluyorsun. Karşısında olduğunda ise adeta imha ediliyorsun. Biz bu düzene karşıyız. Ben toplumu da eleştiriyorum. Ben halk yalakalığı ve yağcılığı yapmıyorum. Halkın suçu şudur; Sen açlıktan ölürken ekmek bulamazken, senin aldığın asgari ücret, apartmandaki kira dairesi etmezken bir damacana su 70 lira olmuşken sessiz kalmanı doğru bulmuyorum' şeklinde konuştu.

Basın açıklaması sonrasında şiddetli yağışın etkisiyle Konak SGK önünden yürüyüşe başlayan Genel Başkan Öztürk Yılmaz'a beraberindeki heyet eşlik etti. Yılmaz, kendisine uzatılan şemsiyeyi ve montu kabul etmeyerek, 'geçinemiyoruz' yürüyüşünü kısa da olsa gerçekleştirdi.

Bakmadan Geçme