Sağlıkta şiddetin önü alınmıyor
Şevvalnur Arıkan-İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, yaşadığı şiddetin sürecini yineledi. Sağlıkta...
Şevvalnur Arıkan-İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, yaşadığı şiddetin sürecini yineledi. Sağlıkta gelinen noktada şiddetin arttığına dikkat çekerek doktorların görevi başında darp edildiğini, şiddetin önünün alınması için tweet atarak kınanmasının yetersiz olduğu ifade edildi.
Sağlıkta cinsiyetçilik
Hasta yakının erkek doktorun kadın hastaya bakmasında rahatsız olmasıyla başlayan şiddetin sağlıkta verdiği etkiyi şöyle ifade edildi:
'Pek çok sağlık çalışanımızın maruz kaldığı sağlıkta şiddetin önüne bir türlü geçilemiyor. Hemen her gün çevremizden ve basın yayın kuruluşlarımızdan gördüğümüz duyduğumuz bir konu olan sağlıkta şiddet olaylarında, 7/24 kesintisiz sağlık hizmeti veren, Sağlık Çalışanımız hemen her gün fiziki şiddete ve sözlü şiddet olan hakarete, küfre maruz kalmaktadır. Görevleri başında, ilacımı niye yazmadın? Erkek hemşire benim eşime nasıl enjeksiyon yapar? Gibi gerekçelerle doktorundan hemşiresine memuruna uygulanan şiddeti kabul etmek mümkün değildir.
Sebebi her ne olursa olsun sağlıkta şiddet asla kabul edilemez. Yaptıkları iş gereği insana, insan sağlığına özveriyle hizmet eden doktorundan, hemşiresine, ebesine, teknisyenine, memuruna, tıbbi sekreterine, kadar büyük bir ailenin mensupları olan sağlık çalışanlarına azami saygı gösterilmesi gerekirken, şiddet uygulanması hatta öldürülmesi asla ve asla kabul edilemez.'
Kınamada tweet etkisi
Sosyal medyada sağlıkta şiddetin kınanmasının Milletimize şifa dağıtan ellere şiddet uygulanması ve sürekli olarak sağlık ve şiddet kelimelerinin yan yana ifade edilmesinden daha üzücü ne olabilir ki?
Sağlık çalışanları, sağlıkta şiddet başta olmak üzere, çalışma şartlarının ağırlığı ve sağlık çalışanlarımızın üzerindeki psikolojik baskı ile sağlık çalışanlarımız bitme noktasına gelmişken sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarımıza sürekli uygulanan şiddet için bugüne dek etkili, caydırıcı hiçbir tedbirin alınmamış olması oldukça üzücüdür.
Sağlık hizmeti sunarken ne zaman şiddete uğrayacağız, korkusuyla, endişesiyle hizmet vermeye çalışmanın psikolojisini anlatmak mümkün değildir. Maalesef sağlıkta şiddet sağlık çalışanlarımızın çalışma şevkini elinden almış, moral ve motivasyonunu da bitirmiştir.
Sağlıkta şiddetle mücadele etmeyenler, gerekli tedbirleri almayanlar, sağlıkta şiddeti bilmem, görmem, duymam diyerek üç maymunu oynayanlar, maalesef bugün sağlıkta şiddetin meşru hale gelmesine sebep olmuşlardır.
Çözüm üretmesi gereken makamlar, sağlıkta şiddetin arttığıyla ilgili istatistikler yayınlıyor ve sadece seyrediyorlar. Sağlık çalışanlarına şiddeti önlemenin yolu, TWİT atmak, kınamak değildir. Ya da ülke genelinde yetkili olup da etkili olamayan, alanlara çıkamayan sendikaların yaptığı gibi TWİT etkinlikleri yapmak hiç değildir. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti önlemenin yolu üzüntü belirtmek, geçmiş olsun dileklerinde bulunmakta değildir.
Sağlık çalışanları dayak yiyor seyrediyorsunuz. Sağlık çalışanları kamu hastanelerinden istifa ediyor seyrediyorsunuz. Sağlık çalışanları yurt dışına çalışmak için gidiyor seyrediyorsunuz. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, sağlık çalışanları darp ediliyor, katlediliyor yine seyrediyorsunuz.
Etkin yasalar çıkarın. Mesela; şiddet uygulayan vatandaş belli süre sağlık hizmetini ücretli alsın. Mesela sağlıkta şiddet uygulayan 3 gün nezarette kalsın. Suçluluğu kesinleşen vatandaşın cezasına HGB (hükmün geri bırakılması) uygulanmasın.
Haber Merkezi