Sağlıkta şiddetin yolu: Muayene süresi krizi
Turgay Kılıç/ Yeni İzmir-Türkiye'deki sağlık çalışanları sözlü ve fiziksel şiddetin mağduru olmaya devam ediyor. Hastane koridorlarında...
Turgay Kılıç/ Yeni İzmir-Türkiye'deki sağlık çalışanları sözlü ve fiziksel şiddetin mağduru olmaya devam ediyor. Hastane koridorlarında ve muayene odasında görevini yapmak isterken hasta ve hasta yakını tarafından darp edilen, silahla tehdit edilen ve sözlü hakarete maruz kalıp öldürülen doktor ve diğer sağlık çalışanları, soluğu ülkeyi terk etmekte buluyor.
'Sağlıkta dönüşüm hizmette çöküş'
2010 yılından bu yana şiddetin her geçen gün katlanarak arttığına işaret eden İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak, 'Sağlıkta şiddet, 2010 yılından bu yana giderek de yoğunluk kazanan adeta 'terör' anlamı taşıyan bir olgu haline geldi. Buna da tüm hekimler, hemşireler, sağlık çalışanları maruz kalıyor. Bu da yaşananları günlük hayatın bir parçası haline getirmiştir. 'Sağlıkta Dönüşüm'ün hayata geçirilmesinin sonuçlarından biridir' dedi.
Sağlıkta Dönüşüm projesinin sağlık alanında bir kriz yarattığına dikkat çeken Dr. Kaynak, 'Sağlıkta Dönüşüm dediğimiz projede 'Hastalar müşteri', 'Bütün sağlık kurumları işletme', 'Sağlık çalışanları bant işçisi', 'Bütün sağlık hizmetleri çözümlenmek üzere programlanmıştır' diyerek sağlıkta dört temel krizi dile getirdi, şöyle devam etti: 'Bu hem oy getirmektedir hem de tıp alanında hastaların hizmete ulaşmasında zorluklar doğuruyor' dedi.
Randevuda 5 dakika
31 Ekim 2016 yılındaki yayımlanan genelgeyle Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki (MHRS) randevu aralığı 10 dakikadan 5 dakikaya düşürüldü. Tıp bilimine aykırı olan bu sürenin hatadan dönülmesi gerektiği açıklamaları askıda kaldı. DSÖ'nün raporunun dışına çıkılmasıyla doktorlar 8 saatlik çalışmalarında günde 90'dan fazla hastaya bakma zorunluluğu doğuyor.
'Sağlıkta şiddet önerisi'
Hekimin 8 saatlik çalışma süresinde her hasta için 20 dakika ayırarak günde 24 hastayı muayene etmesi gerekiyor. DSÖ'nün 'Her muayene için 20 dakika ayrılmalı' önerisinin dışına çıkılması hasta ve doktor arasındaki diyalog ile şiddetin yolu da açılıyor. Günde 90 hastaya bakmak zorunda kaldığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Kaynak, yaşanan süreçte siyasi partilerin ve hükûmetin sorumlu olduğuna da vurgu yaparak 'Çünkü 2022 yılının 1 Ağustos'unda 'Sağlıkta şiddet önerisi' siyasi partilerin bulunduğu TBMM oturumunda engellendi. Bu siyasetin ne kadar iki yüzlü olduğunu, samimiyetsiz bir yaklaşım olduğunu gösteriyor' dedi.
Dr. Kaynak, sağlıktaki krizin aynı zamanda teknolojik kaybın da olduğuna işaret ederek 'Bir diğer gösterge ise hiçbir elektronik ve kişisel bakım önleyici tedbir alınmamaktadır. Ziyaretçiler tüm sağlık kurumlarına ellerinde bıçakla, kesici ve delici diğer aletlerle elini, kolunu sallayarak giriyor. Bu da gösteriyor ki şiddet, sağlık alanında kullanılan, tercih edilen bir enstrüman haline geldi' dedi.
10 yılda 110 bin şiddet bildirimi
Yapılan araştırmalara göre, 2022 yılında sağlık çalışanlarına yönelik 249 şiddet olayı, 422 sağlık çalışanı şiddete maruz kalmış. 2 sağlık çalışanı hayatını kaybederken sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 80'i sözel, yüzde 48'i psikolojik, yüzde 16'sı fiziksel şiddete maruz kalmış. Şiddet gören hekimler, hemşireler çalışmaya devam ediyor. 2012'den bu yana tutulan istatistiklerde şikyet mercilerine 10 yılda 110 bini aşkın şiddet bildirimi yapılmış.
Muayene sürelerinin Uluslararası Sağlık Örgütleri'nce en az 20 dakikalık süreyle hizmette bulunmasına işaret ederek 'Muayene hizmetleri farklı branşlarda süre farklılığı gösterebilir ama hiçbir branşta 20 dakikanın altına düşmez. Sağlık Bakanının öngördüğü süre 5 dakikaya inince bu 20 dakikalık azami sürede dört hasta yer alıyor. Avrupa Birliği'nde bir hekim, ortalama 20 dakikada bir hasta bakarken Türkiye'de bir hekim bu 20 dakikada dört hastaya hizmet vermek zorunda kalıyor. Bu sağlık hizmeti değildir, sağlık hizmetin enstrüman haline getirme şeklidir.
'Aşırı iş yükü'
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Derya Aydın Mengücük, muayene sürelerinin şiddete yol açmasına dikkat çekti. 'Bizler de sağlıkta şiddetten bıktık. Her gün hastanede, Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM) hakaret, tehdit, küfür, fiziksel darp, silahlı tehdit gibi şiddet olaylarından biz de bıktık' diyerek şiddetin kaynakları arasında şunları aktardı:
'Aşırı iş yükü, hasta sayıları ve üstesinden gelmeyeceğimiz kadar bir sağlık yükü de görmezden geliniyor. Bir hemşirenin, ebenin ve hekimin yapması gereken iş dışında ek iş yükünün verilmesi de sağlıkta şiddettir. Bunu yapan da Sağlık Bakanı'dır. Randevu bulunamıyor diye ek randevu, hatta ek randevu yetmiyor, randevusuz da bakılsın deniyor. Bir hekimin kapısında yüzlerce insan bekliyor. Bu da sağlıkta şiddettir. Dünya Sağlık Örgütü'nün bir hastaya 20 dakikada bakılarak tam teşhis konulabileceğini söylerken, Türkiye'de randevuların 5 dakika ile sınırlandırılması bir hekimin günde 100 hastayla muhatap olması, yeteri kadar bakamadığından olayın şiddete evrilmesine sebep oluyor' dedi.