Sanayi ile bilim kucaklaştı
MINEX 10. Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı, Fuarİzmir'de düzenlenen törenle kapılarını açtı. Fuarla eş zamanlı...
MINEX 10. Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı, Fuarİzmir'de düzenlenen törenle kapılarını açtı. Fuarla eş zamanlı olarak, TMMOB Maden Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından organize edilen 9. Uluslararası Maden Makineleri ve Teknolojileri Kongresi de başladı.
Bu yıl MINEX'de, Almanya, Çin, Polonya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi dünyanın farklı ülkelerinden toplam 173 uluslararası katılımcı ile Türkiye'nin farklı noktalarından 116 katılımcı İzmir'de bir araya gelecek.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın katılım gösterdi. Organizasyonda yaptığı konuşmada sürdürülebilirlik vurgusu yapan Soyer, 'Bizim için ekonomi ve ekoloji arasında bir ses benzerliğinden çok daha fazlası var. Ekoloji yoksa ekonomik kalkınma da yok, refah da yok, yaşam da yok' dedi.
EKOLOJİ VURGUSU
yenikiraz.com internet sitesinden Turgay Kılıç'ın haberine göre, MINEX'in başladığı günden beridir 5 kat büyüdüğünü ve maden sektörüne ciddi katkılarının olduğunu ifade eden Soyer, 'MINEX, ilk kez düzenlendiği yıla göre beş kattan fazla büyüdü ve ülkemizin madencilik sektöründeki konumunu güçlendirmeye, ihracatı, istihdamı ve ülke ekonomisini geliştirmeye devam ediyor. Bizim için ekonomi ve ekoloji arasında bir ses benzerliğinden çok daha fazlası var. Ekoloji yoksa ekonomik kalkınma da yok, refah da yok, yaşam da yok. Oysa, günümüzde yeraltı kaynaklarının kullanımı neredeyse 'doğanın işgali' anlamına geliyor. Buna derhal dur demek zorundayız. Doğanın döngüsü içerisinde yer alan her şeyi, sürdürülebilir ve hatta onarıcı bir şekilde kullanabiliriz. Yazık ki madencilik potansiyeli son derece yüksek olan ülkemizde, yanlış uygulamalar nedeniyle son yıllarda bu sektörün itibarına zarar verildiğini görüyoruz. Halbuki bizim ne kaybedecek bir karış ormanımız ne de kaderine terk edilecek ekonomimiz var. Ülkemizin bu sorununu çözebilmemizin anahtarı, ucuz hammadde satmaya yönelik makus talihimizi yenmek. Bunun yerine hammaddenin bilgiyle harmanlandığı, katma değere ve markalaşmaya dayalı yeni bir madencilik ekonomisi inşa etmek zorundayız. Çünkü bu vatanı yaşatmaktan başka çaremiz yok' ifadelerini kullandı.
KÖTÜ ÜN
Sanayinin hammaddesinin madenler olduğunu söyleyerek Son yıllarda Çin'in büyük bir hızla Afrika kıtasında maden sahalarını ele geçirmesinin ana sebeplerinden birinin de bunların olduğunu söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, 'Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, bizler de ülkemizde yer altındaki madenlerin çıkarılarak ekonomiye kazandırılmasını savunuyoruz. Ancak gerek sanayimiz gerekse gündelik hayatımız için bu denli önemli bir sektör olan madenciliğin, ülkemizde hala ciddi bir atıl potansiyel taşıyor oluşu da, işin bir diğer boyutu olarak dikkat çekiyor. Bununla birlikte çok üzülerek görmekteyiz ki, birtakım çevrelerce sektör, kötü gösterilmeye ve gelişimine haksız yere engel olunmaya çalışılmaktadır' diye konuştu.
Haber Bülteni