Şebnem Bursalı: Kamu yararının ikinci planda tutulduğu bir medya demokrasimize katkı sağlamaz

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, internette yapılan yayınların düzenlemesi ve bu mecralar aracıyla işlenen suçlara...

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, internette yapılan yayınların düzenlemesi ve bu mecralar aracıyla işlenen suçlara yönelik TBMM'de bir konuşma gerçekleştirdi. Bursalı, 'Kamu yararının ikinci planda tutulduğu bir medya demokrasimize katkı sağlamaz' dedi.

AK Parti'li Bursalı'nın konuşmasının tamamı şu şekilde: 

'2007 yılında 5651 sayılı 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun' yürürlüğe girdi.

Bu kanunun amacı internet ortamında işlenen belirli suçlarla; içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usullerin düzenlenmesiydi.

Peki neydi bu suçlar?

Çok fazla olduğu için ben bunlardan birkaçını sıralamak istiyorum.

Çocukların cinsel istismarı

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma

Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.

Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği iddiası.

Peki kararlar nasıl veriliyor?

Her isteyen istediği gibi karar aldırabiliyor mu?

İtiraz edilebiliyor mu?

Elbette kararlara itiraz mekanizması var.

Bu suçlar nedeniyle erişimin engellenmesi kararı ancak ilgili mahkemeler tarafından verilebilir ya da kaldırılabilir.

Yani hiçbir talep gibi hiçbir karar da nihai değil.

Buraya kadar söylediklerim işin kanuni boyutuydu.

Ama bu konuyu sadece bu boyutuyla değerlendirmek doğru olmaz elbette.

Bu tartışmaların asıl çıkış noktası siyasi ve ideolojik saikler

22 yıldır Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü konularında devrim niteliğinde adımlar atıldı.

Bu adımlar sayesinde medya sektöründe ciddi büyüme yaşandı, çeşitlilik ortaya çıktı.

Her fikir kendini ifade edebileceği bir mecra buldu.

Ancak günümüzde sansasyon, kamu yararının önüne geçti.

Öyle kalemler, öyle fikirler var ki amacı sadece belli kitlelerin hassasiyeti üzerinden algı oluşturmak, sözde gündem yaratmak.

Hız, tıklanma, sansasyon, tiraj, reyting…

Bunların merkeze alındığı, gerçek haberin, kamu yararının ikinci planda tutulduğu bir medya ne ülkemizin kalkınmasına ne de demokrasimizin gelişmesine katkı sağlayabilir.

Bugün Türkiye'de, İletişim Başkanlığı marifetiyle bu sorunu çözmek için büyük çaba gösteriliyor.

Dünyada ve Türkiye'de bilgi hızla fiziksel ortamdan dijital ortama taşınırken bu faaliyetlerin düzenlenmesi, kurallar altına alınması kaçınılmazdır.

Dolayısıyla mevzuatta yer alan hükümler bu ihtiyaçtan kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır.

Eksik var mıdır? Vardır, birlikte tamamlayalım.

Aksayan nokta var mıdır? Vardır, birlikte düzeltelim.

Ama tüm bunları yaparken; devletimizin milletiyle birlikte bölünmez bir bütün olduğunu, itibar cellatlığının prim yapmaması gerektiğini bunun kanunlarca belirlenen müeyyidelere tabi olacağını unutmayalım.'

Haber Bülteni 

Bakmadan Geçme