Şiddete kırmızı kart gösterdi!
CHP İzmir Kadın Kolları tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Konak'ta “Yalnız değilsin, biz varız”...
CHP İzmir Kadın Kolları tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Konak'ta 'Yalnız değilsin, biz varız' etkinliğine düzenlendi
İzmir Konak'taki Kadın Hakları Anıtı önünde bu akşam düzenlenen etkinliğe CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'nın yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, katledilen kadınların aileleri, partililer ile yüzlerce kadın katıldı. 'Hak, hukuk, adalet', 'Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa' sloganları atıp, 'İstanbul sözleşmesi yaşatır', 'Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var' yazılı pankartlar açan kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarının ve isimlerinin yer aldığı dövizler de taşıdı.
KATLEDİLEN KADINLARIN YAŞADIKLARINI ANLATTI
1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlayan ve şiddet ve sömürünün de barış ortamını bozduğunu vurgulayan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, şöyle konuştu: 'CHP'liler olarak net bir hedefe koşuyoruz. Biz diyoruz ki 'Her türlü şiddete, sömürüye karşıyız.' Kalıcı bir barış ortamı sağlamak istiyoruz. Kimsenin yoksul olmadığı, adaletin askıya alınmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Kalıcı barışı tesis etmenin yolu eşitlikten geçiyor. Barışı kazanmanın yolu yaşamı savunmaktan geçiyor. 20 yıllık AKP iktidarı döneminde kadınlar yaşam haklarının gasp edilmesi ile karşı karşıya kalıyor. Hepimizin yüreğini yakan, 'Unutursak kalbimiz kurusun' dediğimiz ne çok katliam yaşadık değil mi? Mağdur aileleri dinlerken hepimizin ciğeri yandı. İzmir'de yaşamını kaybeden Ezgi Özarslan'ın annesinin çığlıkları hepimizin kulağında. Annesi '112'yi aradım, polisi çağırmak istedim. Bana müzik dinlettiler. O kurşunun kızımın kafasına girmesi 24 saniye sürdü. Koruma kararı var, niye korumadın' dedi. Katil Deniz Özarslan 35 gündür yakalanmadığı için şu an ailenin de hayati tehlikesi var. Aileyi korumak adına buraya davet etmedik. Sözümüz olsun. Katillerin aramızda elini kolunu sallayarak dolaşmasına izin verenlere, kız kardeşlerimizi korumayanlara gelin hep birlikte kırmızı kartları gösterelim.
KIRMIZI KART GÖSTERDİ
Katledilen kadınların isimlerini sayan ve yaşadıklarını anlatan Nazlıaka şöyle devam etti: 'Çoğu en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildi. O katledilen kadınlar sizin de kardeşiniz, anneniz, arkadaşınız, evladınız ve yakınınız olabilirdi. Bu kadınların hepsi İzmir'de katledildi. Özellikle son dönemde İzmir'de kadına yönelik şiddet vakalarında artış oldu. Bu kız kardeşlerimizin aramızda olma hakkını elinden alanlara da kırmızı kartı gösteriyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun tuttuğu çeteleye göre geçen yıl 217'si şüpheli olmak üzere 497 kadın katledildi. 'Şüpheli ölüm' diye bir şey yoktur. Üzeri kapatılan bir dosya, korunan, kollanan bir fail vardır. Arkasında güç odakları olan bir katil vardır. Her birinin arkasında o saklanan katiller var. Şunu çok iyi biliyoruz ki geçen yıl katledilen her 8 kadından birisi ya öldürülmeden önce polise gitmişti, savcılığa başvurmuştu ya da bizzat koruma kararı aldırmıştı. Geri kalan 8 kadından 7'si ise sadece kadın olduğu için öldürüldü. Buradan bu cins kırıma 'Hayır' diyoruz. Kırmızı kartımızı gösteriyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ni feshedenlere, kadınların can simidi olan bu sözleşmeyi yok sayanlara da kırmızı kart gösteriyoruz.'
'ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA GEZİYOR'
Boşanmak istediği kocası tarafından öldürülen bir başka kadının yaşadıklarını anlatan Nazlıaka sözlerini şöyle sürdürdü, 'Sayısız uzaklaştırma kararı alan E.B. boşanmak istediği Umut Bayram tarafından 'Eğer beni boşarsan aileni öldüreceğim' tehdidi ile karşı karşıya. Bu kardeşimiz ölüm tehdidi alıyor. Savcıya gidiyor. Savcı 'Çık dışarı, Meclis'e git, hakkını orada ara' diyor. Canımızı emanet ettiğimiz savcıdan böyle bir tavırla karşılaşıyor. Bu yüzden Umut Bayram elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Mehmet Ali Uyanık, evli olduğu Sibel Uyar'ı öldürdükten sonra paylaşım yapıyor. 'İntikam benim işim' diyor. Bu zihniyete de kırmızı kart gösteriyoruz.'