CHP'li başkanlardan ortak açıklama!

CHP'li 81 il başkanı, partilerine yönelik kurultay soruşturmasına tepki gösterdi. Ortak açıklamada, kurultayın demokrasi şöleni olduğu vurgulanarak, CHP'nin arkasında olduklarını ve yapılan saldırıların partilerinin yükselişini engellemeyi amaçladığı belirtildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 81 il başkanı, Ankara'da CHP Genel Merkezi'nde bir araya gelerek, partilerine yönelik artan saldırılara karşı tek ses oldular. Yapılan ortak açıklamada, özellikle CHP'nin son kurultayıyla ilgili başlatılan soruşturmalara sert tepki gösterildi. CHP'li il başkanları, kurultayın 'demokrasi şöleni' olarak tarihe geçtiğini vurgulayarak, yapılan mesnetsiz girişimlerin partinin yükselişini engellemeye yönelik bir çaba olduğunun altını çizdi.

Açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi'nin köklü bir siyasi geçmişe sahip olduğu, ancak bu köklü geçmişi bilmeyen şer odakları tarafından partilerine karşı hukuk dışı saldırılar düzenlendiği ifade edildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik iddianameler ve belediye başkanlarına yapılan saldırılar da eleştirildi. Bu saldırıların, Türkiye'nin en köklü siyasi partisinin yükselişini engellemeye yönelik olduğu belirtildi.

İl başkanlarının yaptığı açıklamalardan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

'Cumhuriyet Halk Partisi, yüz yıllık mücadele geçmişiyle Türkiye'nin en köklü siyasi gücüdür. Bunu bilen şer odakları ana muhalefet partisi olan partimize hukuk dışı vicdansız saldırılarda bulunuyor, itibar suikastları düzenlemeye çalışıyor. Bu saldırılar partimizin kuruluş değerlerine ve temsil ettiği milyonlarca yol arkadaşımıza karşıdır. Bu saldırılar, demokratik toplumun varlık sebebine, hukukun üstünlüğüne ve vatandaşlarımızın özgür iradelerine karşıdır. Bu saldırılar muhalefeti kuşatmak ve hareket alanını daraltmak için yapılıyor.

İstanbul büyükşehir Belediye başkanımıza yönelik iddianameler, belediye başkanlarımıza karşı yapılan saldırılar, belediyelerimizin kaynağını kesme girişimlerini bu bağlamda değerlendiriyoruz.
Bu saldırıların son halkası son kurultayımızı karalamaya dönük, sonuçsuz kalmaya mahkûm, mesnetsiz girişimlerdir.

TARİHSEL MİRASIN SAHİBİYİZ

Kurultayımız, Türkiye siyasi tarihinde bir milat olarak anılacak şekilde, parti içi demokratik bir yarış sonucunda yönetimin değişebileceğini kanıtlayan büyük demokrasi şöleni olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, çok partili demokrasiye geçiren, seçimler sonucunda siyasi rakibine iktidarı barış içerisinde ve demokrasinin gerektirdiği şekilde teslim eden bir büyük tarihsel mirasın sahibiyiz.

'HAKARETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR'

Bu tarihsel mirasımız ışığında ve demokrasiye duyduğumuz güçlü inançla, ifade etmek isteriz ki tüm kurultaylarımızda olduğu gibi 38. Olağan Kurultayımızda da Kurultay delegelerimizin özgür iradeleri herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tecelli etmiştir. Hiçbir karalama girişimi bu hakikati değiştiremez. Aksi, Cumhuriyet Halk Partisi tarihine de kimliğine de hakaretten başka bir şey değildir. Kısa vadeli siyasi çıkarları için bu tarihsel mirasa saldırmak, onu karalamak, ancak saldıranı küçültür.
Kurultayın ardından girdiğimiz ilk seçimlerde halka verdiğimiz umudun toplumsallaştığını ortaya koyan bir sonuçla, 47 yıl sonra Türkiye'nin birinci partisi olduk.

'HALKIN İRADESİYLE HESAPLAŞAN ANLAYIŞ İŞTE BU ANLAYIŞTIR'

Bugün karşı karşıya olduğumuz tüm saldırıların nedeninin 31 Mart 2024 yerel seçim başarımız olduğunu biliyoruz. Saldırıların halen birinci parti olmaya devam etmemizden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. İktidarın aksine bizler birinci parti olmayı bir başarı değil vatandaşımıza hizmet etmenin önemli sorumluluğu olarak gördük, görmeye de devam ediyoruz.

İktidar ise halkın tercihlerini kabullenmek ve ondan dersler çıkartmak yerine halkın tercihleriyle kavga eden, halkın iradesini gasp etmeye yönelen ve halka karşı savaş açan bir siyasi anlayışta ısrar ediyor.

Bugün savcılıklarda delegelerimizin ve halkın iradesiyle hesaplaşan anlayış işte bu anlayıştır. Kurultayımıza dair soruşturma aşamasında ki dosya, siyaseti mahkeme koridorlarında dizayn etmeye çalışan zihniyetin bir meczuptan medet uman çaresizliğinden başka bir şey değildir. Biliyoruz ki, bu dosya İstanbul'da yürütülen ve turpun büyüğü torbada denilen süreçten bağımsız değildir.

Ülkeyi sürüklediği çoklu krizden çıkartma ihtimali kalmayan iktidar günden güne saldırganlaşıyor.

'81 İL BAŞKANI BUNA ASLA MÜSAADE ETMEZ'

Bu saldırıların amacının öncelikle partimizin yükselişini engellemek ve halk arasında korku ortamı, güvensizlik yaratmayı hedeflediğini biliyoruz. Bu saldırı tarzı, 2010'dan beri Türk siyasetine yön vermeye çalışan FETÖ'nün yöntemleriyle birebir aynıdır!
Bu oyunu daha önce gördük!
Kimsenin şüphesi olmasın ki bu saldırıları sonuçsuz bırakacak güce, kuvvete ve siyasi iradeye sahibiz! Örgütümüz buna asla müsade etmez. 81 il başkanı buna asla müsaade etmez.
Hiçbir güç, CHP örgütünün iradesine ipotek koyamaz! Kurultay, Cumhuriyet Halk Partisi'nin en üst organıdır ve her partilinin şerefidir, onurudur.
Burada bulunan 81 il başkanımızdan bir kısmı önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu, bir kısmı da Genel Başkanımız Özgür Özel'i demokratik bir biçimde desteklemiştir.

'OMUZ OMUZA YÜRÜMEKTEYİZ'

Parti içi demokratik yarışta farklı tercihlerde bulunmuş olsak da Kurultay sonuçlarının açıklandığı andan itibaren 81 il başkanı olarak, tek vücut, tek yürek, iktidar yolculuğunda omuz omuza yürümekteyiz. Genel Başkanımız Özgür Özel önderliğinde tüm örgütlerimiz, gençlik kollarımız, kadın kollarımız hep birlikte, partimizi birinci parti olarak dimdik ayakta tutmaya devam etmiştir.

Bu süreçte, partimizi zayıflatmak için kurulmaya çalışılan siyasi cephenin farkındayız. Siyaseti mahkemelerde dizayn etmeye çalışan güçlere karşı örgütümüzü tek ses olmaya çağırıyoruz!
Büyük örgütümüz ve halkımız bilsin ki mücadelemiz Türkiye'nin aydınlık yarınları içindir. İşsizlik, yoksulluk ve adaletsizliklerin son bulması içindir.

'DIŞLANAN EMEKLİLERLE BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ'

Bizler; sokaklarda, meydanlarda, halkın gerçek gündemini konuşmaya devam edeceğiz. Günde 6 bin kişilik yemek çöpünün çıktığı sarayın bozuk düzenini, ucuz gıda için akşam pazarlarına giden annelerle, fabrikada öğlen yemeğinden arttırdığı meyveyi evdeki çocuğuna götüren emekçilerle, hayattan dışlanan emeklilerle birlikte değiştireceğiz. Uçak konvoylarıyla yurtdışına gidenlerin düzenini, ayakkabısı su alan babalarla yıkacağız. Bizim yolumuz halkın yoludur. Yerimiz de halkın yanıdır. Biz sokakta halkımızla yanyana olmaya devam edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz.

Bakmadan Geçme