TİP adayı Atak: TİP Gezi ruhunu simgeliyor

Özlem Kara/ Yeni İzmir- Türkiye 14 Mayıs Pazar günü tarihi bir seçime giriyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem...

TAKİP ET

Özlem Kara/ Yeni İzmir- Türkiye 14 Mayıs Pazar günü tarihi bir seçime giriyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de 28. Dönem Milletvekili adaylarının yarışacağı seçime son 2 gün kaldı. Siyasi partiler de seçime ilişkin  son hazırlıklarını tamamlarken Emek ve Özgürlük İttifakına yer alan Türkiye İşçi Partisi İzmir  2 Bölge Milletvekili adayı Eser Atak, TİP'in İzmir'den 4 milletvekili adayı çıkaracağını belirterek , 'Türkiye, TİP için oyları toplasın, mecliste 21 olmak için üstünü İzmir olarak biz tamamlayağız. 3 ise 3, 4 ise 4. İzmirlilere şunu söyleyeyim müsaadenizle, gönlünüze düştüysek, gönül rahatlığı ile oyunuzu TİP'e verin' dedi.

'SEÇMEN ARTIK KENDİ MENFATTİ İÇİN ÇALIŞMAYAN VEKİL İSTİYOR'

1-) Türkiye İşçi Partisi İzmir Milletvekili adayısınız, kendinizden biraz bahseder misin?

1973 yılında doğdum. 1995 yılında Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden mezun oldum. Mezuniyet sonrasında 2 yıl serbest şehircilik yaptım.  Daha sonra 11 yıl Başbakanlık Özürlüler İdaresi'nde uzman yardımcısı ve uzman olarak çalıştım. 5 yıl Çankaya Belediyesi'nde Başkan Yardımcılığı görevi yürüttüm. İzmir Konak Belediyesi'nde Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. 2019 Mayıs ayından bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda 3 yıl Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalıştım, 1 yıldır da ESHOT Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktayım.

2-) Neden Türkiye İşçi Partisi'nden milletvekili adayı oldunuz?

2017 yılından bu yana yakından takip ettiğim TİP'in hiçbir ayrım gözetmeden, ayırmadan, canı yanan, ötekileştirilen, değersizleştirilen insanları gören bir parti olduğunu gördüm.  Ülkemin emekten, özgürlükten yana yeniden inşa edilmesinde öncü bir rol üstleneceğine inandığım TİP'e yasama ve alan çalışmalarında doğrudan katkıda bulunabileceğime inanıyorum. Deprem felaketi açıkça ortaya koydu ki yozlaşan siyaset, kendini en çok kentsel mekanlarda gösteriyor. Şehirlerin sadece üzerinden para kazanılacak sermaye birikim aracı olarak görülmesi bu yozlaşmayı iyice besliyor ve bu alanda daha fazla mücadeleyi zorunlu kılıyor. Bir şehir plancısı olarak bu mücadelede bir yerim olduğuna inanıyorum. Kentlerin kamucu bir anlayışla ele alınması gerektiğini düşünüyor, TİP'in bu konuda geliştireceği politikalara katkıda bulunmak istiyorum. Bu memleketin vicdanlı insanlarının bir sesi var. O vicdanın Mecliste dile gelmesi, gür çıkması için TİP'in Meclis'te olması gerekiyor. Ben de o yüzden TİP'deyim… Yani, bizimki bir siyaset meselesinin ötesinde bir haysiyet meselesi… O yüzden TİP'deyim!

3-) Seçime geri sayım başladı. Milletvekili adayı olarak yaptığınız saha çalışmalarından bahseder misiniz nasıl geri dönütler alıyorsunuz?

İzmir'i karış karış geziyoruz. Yoğun olarak bir değişim isteyen bir yurttaş görüyorum. Biz en başından beri söylüyoruz, Türkiye'de yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var… Yurttaş, TİP'de onu görüyor. Yaptığımız çalışmaların sahiciliğini görüyor. TİP'e yönelik büyük bir teveccüh var.

Sokak da bunu görüyor. Çok fazla partiden bize oy vereceğini söyleyen seçmen var. 'Daha önce şu partiye verdim ama oyum size!' diyen seçmenler var. Pek çok bölgede, yaş almış seçmenler yanıma gelip 'oğlum kızım size oy verecek, vazgeçiremiyorum!' diyen de var; gizli gizli 'şu parti için çalışıyorum ama size oyum size!' diyen de… Seçmen artık kendi sorunlarıyla ilgilenen, çözen bir siyaset ve sadece kendi menfaati için çalışmayan vekil istiyor. O siyaset anlayışı ve 'yeni siyasetçi'ler TİP'te. Mecliste de olması çok elzem, bu seçim de bunun için bir fırsat. 21 yıldır acı çekmiş bir ülke var. Hani, Gezi Direnişi'nde siyasetle ilgisiz görünen kesimler vardı ya, hepsi yan yana duruyordu. Bu kesimler, Gezi için nasıl 'hayata sahip çıkmak' için bir arada olduysa, yan yana durduysa, TİP'in sağladığı durum da sanırım bugün o. Bir şekilde 'hayata sahip çıkmak'. O anlamda bana göre bu hareket, Gezi Ruhu'nu simgeliyor.

Son olarak hani bazıları diyor ya 'sokakta hiç heyecan yok' diye. Aslında öyle değil, herkes çok heyecanlı. Ama sokakta örgütlü bir heyecan ve coşku yok… Yoğun bir heyecan ve değişim isteği var ama örgütlü değil. Bireysel olarak herkes çok heyecanlı. Kimseye haksızlık etmeyeyim ama sokakta örgütlü heyecanın yaşandığı yer Türkiye İşçi Partisi… 1 Mayıs'da bunun bir ön provasını da gördük. Sokak ve meydanlarda gördüğüm, TİP coşkusu ve verilen destek umuyorum ki sandığa da yansır. Zira, TİP'in Meclis'te kalabalık bir şekilde temsil edilemediği bir parlamento, Türkiye için çok büyük bir kayıp olur. Bu kritik dönemi ıskalamamak için, fırsatı kaçırmamak için yurttaşın oyunu TİP'e vermesini istiyoruz…

'USLU OLMAYAN BİR MUHALAFET OLACAĞIZ'

4-Meclise girmeniz dahilinde vereceğesiniz ilk soru önergesi, anayasa değişikliği vs var mı? Varsa bunlar nelerdir?

Milletvekilimiz Ahmet Şık'ın dediği gibi: 'TİP, yurttaşın sigortası olacak.' Uslu olmayan bir muhalafet olacağız.. Öncelikle, İzmir'in İzmirlinin sorunları benim sorunlarım olacak. Daha genel olarak ise, uzmanı olduğum alanlarla ilgili konuşacak olursam, bugünden baktığımda aklımdakiler; Yasama faaliyetleri ve alan çalışmalarında yerel yönetimlerin toplumcu bir bakış açısıyla, aktif yurttaşlık ve kolektif akıl pratikleriyle yapılandırılması, kamuya ait alanların arttırılması, kamusal alanın canlandırılması, konut ve ulaşım gereksinimi için erişilebilirliği arttıran-eşitleyen politikaların oluşturulması, afetler karşısında yıkılmayan yapıları esas alan, dayanışma ve koordinasyon kapasitesi gelişkin dirençli kentlerin inşası, doğal ve kültürel varlıkların/yaşam ortamlarının betonlaşmadan, yağmadan, talandan ve yok olmaktan kurtarılması-korunması, dezavantajlı grupların toplumsal yaşam içerisindeki tüm olanaklara eşit ve engelsiz olarak erişiminin sağlanması, konularında tüm bilgi ve birikimimi kullanarak çalışmayı hedefliyorum.

5-İzmir'den oy beklentiniz nedir, TİP İzmir'den kaç vekille meclise girmeyi planlıyor?

Milletvekili adayı olarak partim için biçtiğim amaç mecliste grup kuracak kadar Milletvekili  çıkarabilmek. O da toplamda 20 Milletvekili oluyor.  Hadi 21 olsun, bizim olsun. Bu yolda, biz İzmir için elimizden geleni yapacağız. Türkiye, TİP için oyları toplasın, mecliste 21 olmak için üstünü İzmir olarak biz tamamlayağız. 3 ise 3, 4 ise 4. İzmirlilere şunu söyleyeyim müsaadenizle, gönlünüze düştüysek, gönül rahatlığı ile oyunuzu TİP'e verin. Lütfen partilerin adaylarına bakın, inceleyin, oyunuzu öyle verin. Mevcut 4 milletvekilimize bakın, güveniyorsanız, kendi menfaatleri için siyaset yapmayan bize, TİP'e oyunuzu verin…

6- Son olarak 14 Mayıs seçimleri sizin için enden önemli?

14 Mayıs seçimleri evet çok önemli. Memleketimiz için bir medeniyet seçimi, emeği, adaleti, özgürlüğü, seçmek ya da seçmemek meselesi… Medeniyet mi nobranlık yolsuzluk faşizmi mi? Ama bu seçimde yurttaşımız, aynı anda nasıl bir muhalefet istediğini de belirleyecek. Hem iktidar hem muhalefet belirlenecek yani. Bugünün iktidarı, 15 Mayıs'ın muhalefeti olacak. Peki, çocukların evlendirilmesine onlar mı itiraz edecek; Onlar mı İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! diyecek; Onlar mı temel ihtiyaçlar ücretsiz olmalı diye bağıracak! Hayır! TİP bağıracak, TİP'in mecliste kuvvetli olması çok önemli. Yurttaş bu seçimde buna da karar verecek. Ama bu bir savaş değil, savaşa gitmiyoruz, kendi geleceğimizi kimler yönetsin, hangi kadrolar yönetsin kimler kontrol etsin ve tabii ki kimler muhalefette olsun diye oy vereceğiz, öyle bir seçime gidiyoruz. O gece şunlar olacak bunlar olacak, kaybedecekler kazanacaklar bırakacaklar bırakmayacaklar gibi paronaya endişe hatta vesvese getiren cümlelerden uzak durmalıyız. Ben konuştuğum arkadaşlarıma da aynını söylüyorum. Bu tip olumsuz yaklaşımları konuşmayalım bile. Bu tip mesajları yaymayalım. Bir de şunu unutmayalım, yasal olarak hepimizin, tüm yurttaşın seçim sonrasında saat 17'de oy kullandığımız sandığımızda sayımı izleme hakkı var. Yurttaşlık hakkı bu, sandığınıza gidip sayımı izleyebilirsiniz, hatta imzalı tutanağın fotoğrafını çekebilirsiniz. Hani en güzel kıyafeleri giyip oy vermeye gidilir ya aynı onun gibi en güzel kıyafetleri giyip saat 17'de sandık başına giderek oyunuzu koruyun. Kendi oyunuza şahitlik edin, kağıda geçirildiğinden emin olun, geleceğinize sahip çıkın…

 

Bakmadan Geçme