Toksik ebeveyn çocuğun karakterini değiştiriyor

Toksik ebeveyn davranışlarını değerlendiren İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Bölümü'nden Prof. Dr Funda Gümüştaş, çocuk üzerindeki etkilerini anlattı

Toksik ebeveynlerin çocuklarına zarar veren davranışlar sergileyebileceğini, bu davranışların duygusal, psikolojik ve fiziksel zararlarını İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Bölümünden Prof. Dr. Funda Gümüştaş sizlerle paylaştı.

Toksik ebeveynlik, kabul görmüş bir tanım olmamakla birlikte, ebeveynlerin bilinçdışı bir şekilde çocuklarıyla olan iletişimlerinde onları olumsuz etkileyebilecek davranış kalıplarını tekrarlamaları olarak tanımlanabilir.

Hangi ebeveyn tutumları bu bağlamda incelenebilir? Bu tutumlar çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratır?

KATI, REDDEDİCİ, ELEŞTİREL EBEVEYN TUTUMLARI

Bu ebeveynler aşırı kuralcı ve disiplinlidir. Koydukları sınırlarda esneklik göstermez ve çocuklarıyla ilgili önemli kararların kendi belirledikleri kurallar çerçevesinde olması gerektiğine inanırlar. Alternatif fikir ve önerilere kapalıdırlar. Çocuklarının görüşlerine kulak alsalar da onların perspektifinden yaklaşamazlar; empati kurma becerileri yetersizdir ve ani öfke gibi tepkiler verebilirler. Bu tutumların baskın olduğu ailelerde yetişen çocuklar, kendilerini değersiz ve önemsiz hissedebilir. Sosyal ortamlarda, akranları önünde kendi fikirlerini ifade etmekten çekinirler ve farklı çevrelerde de görüşlerine değer verilmeyeceğinden korkarlar. Kendi kararlarını bağımsız bir şekilde alacakları durumlarda bile ebeveynlerine veya arkadaşlarına bağımlı hale gelebilirler, inisiyatif almakta zorlanabilirler. Alternatif olarak, bu tutumları benimseyerek çevresindeki insanlarla olan ilişkilerinde de katı ve kuralcı olmayı tercih edebilir, bu da onların arkadaşlık ilişkilerinde dışlanmalarına neden olabilir. Bu durumu bilinçdışı gerçekleştirdikleri için dışlanma sebeplerini anlamakta zorluk çekebilirler. Ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde ise özgüven, değersizlik, yetersizlik hissi, depresyon ve kaygı bozuklukları gibi sorunlarla karşılaşma riski artış gösterir.

AŞIRI MÜDAHALECİ, KORUYUCU, KOLLAYICI EBEVEYN TUTUMLARI

Aşırı kaygılı bir yapıya sahip olan bu ebeveynler, kaygı bozukluğu tanıları taşıyabilirler. Olumsuz düşüncelere eğilimli olup, olası felaket senaryoları üzerinde fazlasıyla dururlar. Çocuklarının küçük yaşlardan itibaren başlarına kötü şeyler gelebileceği düşüncesiyle onları yalnız bırakmamaya çalışırlar. Her davranışlarını denetleme ihtiyacı duyarlar; çocuklarına yalnız uyuma izni vermezler, oyun alanlarında sürekli gözetim altında tutarlar ve kendi başlarına yapacakları işleri tehlikeli olarak değerlendirip onlara izin vermezler. Çocuk yerine kendileri konuşur, onları korumaya çalışırlar. Bu çocuklar, küçük yaştan itibaren kaygılı ve kaçıngan bir tutum geliştirebilir. Arkadaşlarının zarar verebileceğinden korkarak sosyal ortamlarda anksiyete yaşayabilir, okula gitmek istemeyebilirler. Ergenlik döneminde de çocukluk dönemindeki korkularını aşmakta güçlük çekebilirler ve üniversitede aileden ayrı yaşama isteksizliği gösterebilirler. Aşırı bağımlı ve kaygılı kişilik özellikleri gelişebilir. Ayrıca, genç yetişkinlik döneminde karar verme ve eyleme geçme konularında zorluk yaşayabilirler.

İHMALKAR EBEVEYN TUTUMLARI

Kendi yaşamlarını önceliklendiren bu ebeveynler, çocuklarının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarıyla ilgilenmekten ziyade iş hayatlarıyla yoğun bir şekilde meşguldürler. Çocuklarının kendileriyle vakit geçirme taleplerine genellikle kayıtsız kalır, onların bu taleplerini anlamalarını beklerler. Kendi duygusal yüklerini çocuklarına aktararak onlardan destek arayışındadırlar. Böylece, çocuklar daha yalnız bir büyüme süreci geçirir ve ebeveynleriyle duygusal bir bağ kurma fırsatını yeterince edinemezler. Bakıcılar veya büyükanneleri ile büyüyebilirler ve sık sık bakıcı değişikliği gibi durumlarla karşılaşmaları kafa karışıklığına ve insanlarla güvenli bağlanma güçlüklerine yol açabilir. Çocuklar, ebeveynlerinin destek ve karar alma konularında yalnız kalmaları nedeniyle erken olgunlaşma belirtileri gösterebilirler. Ergenlik döneminde arkadaş çevrelerine yönelme ve riskli davranışlara meyil etme durumları artabilir. Geç yetişkinlikte ise, derin ilişkiler kurma konusunda endişeler yaşayarak bağlanma sorunları ortaya çıkabilir.

AŞIRI MÜSAMAHAKAR EBEVEYN TUTUMLARI

Bu ebeveynler, çocuklarının tüm isteklerini yerine getirmeye yönelik bir tutum sergiler, hiçbir isteğini geri çevirmezler ve uygunsuz davranışlarına sınır koymamayı tercih ederler. Çocuklarının hatalarını göz ardı eder, aşırı bir şekilde över ve ödüllendirirler. Bu tür bir tutumla yetişen çocuklar, sosyal ortamlarda kendi davranışlarını sınırlamakta zorlanabilir, kuralların olmadığı ortamlarda rahat hareket ederler. Otorite tanımayan bir tutum geliştirebilirler ve öğretmenleriyle de iletişim sorunları yaşayabilirler. Eleştirilere kapalı hale gelir ve bu durumlarda agresif tutumlar sergileyebilirler.

DANIŞMANLIK VE DESTEK ALMAK ÖNEMLİ

Olumsuz ebeveyn tutumlarının çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar kişinin kimlik ve kişilik gelişiminde ve ruhsal, bedensel sorunların gelişiminde etkili olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, bireylerin kendi durumlarının farkına varmaları, değişime açık olmaları ve profesyonel destek almaları, sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından oldukça önemlidir.

Basın Bülteni

Bakmadan Geçme