Toplumda damgalanma korkusunu yenin! Tedaviyle normal hayat!
AIDS ve HIV: Damgalanma endişesi yayılımı artırıyor. Tüm detaylar haberimizde...
Dünya genelinde milyonlarca kişinin yaşamını etkileyen HIV ve AIDS, yalnızca sağlık sorunlarıyla değil, aynı zamanda damgalanma ve toplumsal önyargılarla da mücadele etmek zorunda kalıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, düzenli tedavinin önemine ve toplumsal farkındalık ihtiyacına dikkat çekerek, “Etiketlenme ve damgalanma, tanı ve tedavi sürecini olumsuz etkileyerek hastalığın yayılmasına zemin hazırlıyor” dedi.
HIV VE AIDS NEDİR?
HIV'in (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) bağışıklık hücrelerini hedef aldığını belirten Doç. Dr. Ünlü, enfekte hücrelerin sayısının azalmasıyla bağışıklık sisteminin zayıfladığını söyledi. “HIV, bağışıklık sistemini çökerterek enfeksiyonlara ve kansere karşı vücudu savunmasız bırakır. Bu durum, HIV enfeksiyonunun ileri evresi olan AIDS'e yol açabilir” dedi.
MİLYONLARCA KİŞİ HIV İLE YAŞIYOR
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı'na (UNAIDS) göre 2023 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 40 milyon kişi HIV ile yaşıyor. Bugüne kadar 42 milyon kişi AIDS nedeniyle hayatını kaybederken, yeni vaka sayıları ve AIDS'e bağlı ölümler 1990'lı yıllara kıyasla büyük oranda azalmış durumda. Ancak Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgelerde yayılım hızının artması, dikkatleri bu alana çekiyor.
ERKEN TANININ ÖNEMİ
HIV'in erken dönemde yorgunluk, iyileşmeyen yaralar ve gribal semptomlarla kendini gösterebileceğini belirten Ünlü, erken teşhis ve tedavinin hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. “HIV ile yaşayan bireylerin düzenli tedavi ile sağlıklı bir yaşam sürmeleri, hatta doğal yollarla çocuk sahibi olmaları mümkün. Ancak bu başarı, tedavinin aksatılmaması ve hastaların sağlık hizmetlerine çekinmeden başvurmasına bağlı” dedi.
DAMGALANMA TEDAVİYİ GECİKTİRİYOR
Toplumdaki damgalanma ve ayrımcılık, HIV ile yaşayan bireylerin tanı ve tedaviye erişimini zorlaştırıyor. Doç. Dr. Ünlü, “HIV pozitif bireyler, dışlanma korkusu nedeniyle durumlarını gizleyip sağlık hizmetlerinden kaçınabiliyor. Bu durum hem hastaların hayatını riske atıyor hem de virüsün fark edilmeden yayılmasına neden oluyor” dedi. Türkiye'de HIV pozitif kişi sayısının resmi rakamların 2-3 katı olabileceği tahmin ediliyor.
TEDAVİ VE KORUNMA YOLLARI
HIV'in cinsel yolla, kontamine iğnelerle ve anneden bebeğe bulaşabildiğini ifade eden Ünlü, korunma yöntemleri hakkında da bilgi verdi. “Korunmalı cinsel ilişki, tek kullanımlık steril enjektörlerin tercih edilmesi ve HIV tedavisi gören annelere sağlanan ilaçlar, bulaşı önlemede etkili. Ayrıca toplumda HIV hakkında bilinçlendirme çalışmaları artırılmalı ve ayrımcılığı önleyecek sosyal politikalar hayata geçirilmeli” dedi.
“TEDAVİ İLE SAĞLIKLI BİR HAYAT MÜMKÜN”
2017 yılında Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin (CDC) “Belirlenemeyen = Bulaşmayan” sloganını hatırlatan Ünlü, düzenli tedavi ile HIV'in bulaştırıcılığının tamamen engellenebileceğini belirtti. “HIV ile yaşayan bireyler, tedaviye devam ettikleri sürece sağlıklı bir hayat sürdürebilir ve doğal yollarla aile kurabilir” dedi.
TOPLUMSAL FARKINDALIK ŞART
HIV ve AIDS ile mücadelede yalnızca tıbbi tedavinin değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılmasının da hayati önem taşıdığını vurgulayan Ünlü, “HIV ile yaşayan bireyler yönetilebilir bir enfeksiyonla yaşıyor. Onlara karşı koşulsuz sevgi ve destek, hem bireylerin hem de toplumun iyileşmesine katkı sağlar” diyerek sözlerini tamamladı.