Tüm dünyayı arasanız da bulamazsınız: Sadece İzmir'de bulunuyor - Yemeklerin vazgeçilmezi olacak

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Atabey Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Kaygusuz bilim dünyasına yeni mantar türü katarak önemli açıklamalarda bulundu.

'3 BİN 200 MAKRO MANTAR TANIMLANMIŞTIR'

Türkiye'nin canlı biyolojik çeşitliliği açısından oldukça önemli bir bölgede yer aldığına dikkati çeken Oğuzhan Kaygusuz, 'Türkiye genelinde yaklaşık 3 bin 200 makro mantar tanımlanmıştır. Bu açıdan mevcut biyolojik zenginliğimizin kayıt altına alınarak, bilim dünyasına tanıtılması ve bu nadir mantar türlerinin besinsel, ekonomik veya tıbbi özelliklerinin araştırılması son derece önemli' ifadelerini kullandı.

'VOLVARİELLA NEOPARVULA'

Denizli ilinde keşfedilen mantar türüne 'Volvariella neoparvula' ismi verilirken Burdur'da bulunan yeni türe 'Volvariella ranulicystis' isimleri verilerek bu mantarların dünyaya tanıtıldığını dile getiren Kaygusuz, şöyle devam etti:

'Ege ve Akdeniz bölgelerinde gerçekleştirilen saha çalışmaları ile pek çok mantar örneği topladık. Bu mantarlar Atabey Meslek Yüksekokulu laboratuvarında detaylı bir şekilde incelenmesinin ardından tüm örneklerin DNA barkod analizleri gerçekleştirildi. Elde ettiğimiz morfolojik ve genetik veriler dünyada daha önce tespit edilmiş diğer mantar türleri ile kıyaslandı. Daha sonra sonuçları Avrupa'da iş birliği içinde olduğumuz Almanya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, İspanya, İtalya ve Kanada'dan bilim insanları ile birlikte değerlendirdik.

Sonuç olarak İzmir'den ''Volvariella izmirensis' dünya için yeni bir tür olduğunu ve bu coğrafyada yetiştiğini belirledik. Belirlediğimiz bu mantarı dünyaca ünlü bir uluslararası dergi olan 'Phytotaxa'da, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal ve Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü destekleri ile 7 Ocak'ta yayımlanarak literatüre kazandırıldı.'

Türkiye'nin mantar başta olmak üzere bitki ve hayvan gibi çok zengin biyoçeşitliliğe ev sahipliği yaptığını vurgulayan Doç. Dr. Oğuzhan Kaygusuz, bu gibi çalışmalarla sahip olunan biyolojik zenginliklerin kayıt altına alınmasının son derece önemli olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Kaygusuz, yapacakları çalışmalarla dünyaya yeni türleri kazandırmayı hedeflediklerini de dile getirdi.