Veresiye defteri dolu, raflar boş!

Ayda 11 bin 400 lira alan asgari ücretli, açlık sınırının 14 bin lirayı aştığı, gıda, giyim,...

TAKİP ET

Ayda 11 bin 400 lira alan asgari ücretli, açlık sınırının 14 bin lirayı aştığı, gıda, giyim, yakacak, kira fiyatlarının uçuşa geçtiği dönemde ayakta kalmaya çalışırken, ya kredi kartına ya da mahallenin bakkal amcasına sırtını dayadı. Bakkallardaki veresiye defterleri gün geçtikçe kabarırken borçlar kısmen kapanır oldu, işletmeciler sürekli artan fiyatlar nedeniyle mal alamaz duruma geldi. Bu döngüde rafları boşalan bakkallar, veresiyeyi de seçici ve kısıtlı vermeye başladı, çok sayıda da kepenk indiren oldu.

Vatandaşın alım gücünün düşmesiyle mahalle bakkalları 'veresiye merkezi' haline geldi. Veresiye defterleri her geçen gün kabarırken borçlar ise ağır aksak ödenir oldu. Mahallenin bakkal amcası, veresiye tahsilatlarının yanında sürekli artan ürün fiyatlarıyla baş edemez hale geldi. Raflar boşaldı, kapanan işyeri sayısı çoğaldı.

YÜZDE 1000 ARTIŞ 

İzmir Bakkallar Odası Başkanı Emin Bağcı, son 5 yılda vatandaşın alım gücünün düştüğünü buna karşı ürün fiyatlarının neredeyse yüzde 1000 arttığını ifade ederek mahalle bakkallarının zorlukla ayakta durabildiğini kaydetti. Yaşanılan süreçte son dönemin, sıkıntılı geçen pandemi döneminden de kötü olduğunu savunan Bağcı, 2018'de fiyatı 21 lira olan zeytinyağının bugün 274 liraya satıldığını ve 400 liraya çıkacağının konuşulduğunu, diğer gıda ürünlerinin de durumunun farklı olmadığını belirtti.

PANDEMİDEN BETER

'Alım gücünün düşmesi, pandemideki sıkıntılı döneme hiç benzemiyor, daha da kötü durumdayız'  ifadesini kullanan Bağcı, sektörde en küçük birimin bakkallar olduğunu kaydederek şunları söyledi:

'Milletin parası olduğunda veya kredi kartında limit varsa büyük alışveriş merkezlerinde, zincir marketlerde kredili alışveriş yapıyor. Limiti olmayan, nakit parası bulunmayan ise mahalle bakkalından alışveriş yapıyor, veresiye yazdırıyor. Mahalle bakkalı, komşunun ihtiyacı olan ürünü veresiye almasına 'yok' diyemiyor. Son dönemde bakkalların veresiye defterleri giderek kabarmaya başladı. Veresiye zar zor ayakta duran bakkalı daha zor duruma sokuyor ama başka çaresi yok. Veresiye geri ödemeleri de kısmen yapılıyor. Sürekli fiyatların arttığı bir süreçte, satılan malın tahsilatını geç yapan hatta yapamayan mahalle bakkalı mal almakta zorlanır hale geldi. Bir de kira ödüyorsa işlerini çeviremez duruma düşüyor.'

Durumun kısır döngüye girdiğini bildiren Emin Bağcı, yıl başından bu yana açılan bakkal sayısının 531, kepenk indiren bakkal sayısının ise 804 olduğunu, yıl sonunda bu rakamın daha da artacağını söyledi.

İzmir Bakkallar Odası Başkanı Emin Bağcı

TAPDK VERGİSİ YÜK OLDU 

Yeni açılan bakkalların daha çok tekel ürünü satan iş yerleri olduğunu ve ağırlıklı kredi kartıyla satış yaptığını ifade eden Emin Bağcı, yeni yılda TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Belgesi)vergisinin yüzde 58, 41 oranında artacağına vurgu yaptı.

Bağcı şöyle devam etti: 'Geçen yıl sigara harcımız bin 482 TL iken alkol satışı için de yine bin 482 lira harç ödemesi gerekiyor. Yeni yıldaki TAPDK vergisiyle harcını yüzde 58,41 artışla 2 bin 350'şer lira toplamında 4 bin 700 lira yatırması gerekiyor. Zaten gücü zayıflayan mahalle esnafı, sattığı tekel ürünleri nedeniyle ön ödeme yapmak zorunda. Bir de bu ürünler genelde kredi kartıyla satılıyor. Kredi kartı komisyonu, harç ödemeleri, elektrik, su, kira giderleri esnafın sırtında giderek büyüyen bir çıbana dönüştü. Emekli olan kişi çok yorulmadan para kazanma hedefiyle, ikramiyesini sermaye olarak yatırıyor ve ağır yükün altında ezilerek kapatmak zorunda kalıyor. Bakkal esnafı küçük sermayeli olduğundan krizden çok daha çabuk etkileniyor.'

Turgay Kılıç

Bakmadan Geçme