Yapay zeka siber tehdit mi?

Bitdefender Antivirüs'ün 1200 siber güvenlik profesyoneliyle gerçekleştirdiği anket, işletmelerin karşılaştıkları en önemli güvenlik endişelerini, uygulamalarını ve temel...

TAKİP ET

Bitdefender Antivirüs'ün 1200 siber güvenlik profesyoneliyle gerçekleştirdiği anket, işletmelerin karşılaştıkları en önemli güvenlik endişelerini, uygulamalarını ve temel zorlukları ortaya koydu. 2024 Siber Güvenlik Değerlendirme Raporu işletmelerin ortamlarında karşılaştıkları en önemli güvenlik endişelerini, uygulamalarını ve temel zorlukları ele alıyor. Ankete katılan siber güvenlik personelinin %96'sı, üretken yapay zeka teknolojisini tehlikeli olarak görüyor.

Her sektörden işletmenin artan saldırı yüzeyi, sıfır gün güvenlik açıkları, yanlış bulut yapılandırmaları ve yapay zekanın yönlendirdiği tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim'in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, 'Bu anketin bulguları, bulut altyapısı, hizmetler ve tedarik zincirleri de dahil tüm ortamlarda tehdit önleme, koruma, tespit ve müdahaleyi katmanlandıran siber güvenliğe yönelik artık hayati bir yaklaşımın altını çiziyor. Etkili siber güvenliğin amacı sadece saldırıları kapıda durdurmak değil, riski azaltmak ve güvenlik ekiplerinin üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olmak için kaynakları optimize etmek.' dedi.

2024 Siber Güvenlik Değerlendirme Raporu'ndan Elde Edilen Önemli Bulgular

  1. Üretken yapay zekanın (GenAI) yükselişi, ankete katılanların neredeyse tamamı tarafından bir tehdit olarak görülüyor. GenAI teknolojisinin genel siber güvenlik ortamı için ne kadar tehdit oluşturduğu sorulduğunda, tüm katılımcıların %96'sı bunun bir tehdit olduğunu kabul ederken, üçte birinden fazlası (%36) aldatıcı içeriğin (deepfake) manipüle edilmesi veya oluşturulması için kullanılmasının önemli bir tehdit olduğunu belirtiyor.
  2. Veri ihlalleri yıldan yıla artmaya devam ediyor. Ankete katılanların yarısından fazlası (%57), son 12 ay içinde en az bir veri ihlali veya veri sızıntısı yaşadığını belirtiyor. Bu oran, aynı sorunun sorulduğu bir önceki yıla göre %6 artış gösterdi. Birleşik Krallık %73,5 ile en fazla veri ihlali veya sızıntısı yaşayan ülke olurken, onu %61 ile Almanya takip ediyor. Singapur %33 ile en az veri ihlali yaşayan ülke oldu.
  3. Güvenlik profesyonellerini yeni iş aramaya iten büyük baskı. Tüm katılımcıların %64,3'ü önümüzdeki 12 ay içinde yeni bir iş arayacaklarını belirtiyor ve bu oran geçen yılın sonucuna kıyasla %25 yaşandığını gösteriyor. Bu bulgu, katılımcıların %70,2'sinin şirketlerinin karşı karşıya olduğu güvenlik endişeleri nedeniyle hafta sonları çalışmak zorunda olduklarını kabul etmeleriyle ilişkili. Birleşik Krallık'taki katılımcılar, %81 ile hafta sonları çalışma olasılığı en yüksek olan grup. Alman katılımcılar ise %76,6 ile yeni iş arama olasılığı en yüksek katılımcı grubu.
  4. Kimlik Erişim Yönetimi (IAM) ve uyumluluk en önemli bulut zorlukları. Bulut ortamlarının yönetimi ile ilgili en önemli güvenlik endişelerinin ne olduğu sorulduğunda, katılımcıların %38,7'si IAM cevabını verirken, bunu %38 ile bulut uyumluluğunun sürdürülmesi takip ediyor. Singapurlu katılımcılar, IAM'in en büyük zorlukları olduğunu söyleyerek ortalamanın (%50,5) oldukça üzerinde yer aldı. Gölge BT %36 ile üçüncü sırada yer alırken, onu %34 ile yanlış yapılandırma riski takip ediyor. Ayrıca, bulut altyapısı genelinde riskin nasıl izlendiği sorulduğunda, katılımcıların yalnızca %44,6'sı düzenli denetim ve değerlendirme yaptıklarını belirtiyor.
  5. % 74'ten fazlası kimlik avı/sosyal mühendisliğin karmaşıklığının arttığı konusunda hemfikir. Genel katılımcılara göre en önemli siber güvenlik tehditleri, %32 ile kimlik avı, %29 ile GenAI'ın yarattığı siber tehditler ve %28 şirket içerisinden kaynaklanan tehditler olarak sıralanıyor. Katılımcıların %74'ünden fazlası kimlik avı saldırılarının karmaşıklığında bir artış gördüklerini belirtiyor. Şaşırtıcı bir şekilde, Fransa, ABD ve Almanya bölgelerinde ise GenAI sırasıyla %35,5, %34,3 ve %32,8 ile fidye yazılımlarından daha büyük bir tehdit olarak görüyor.
  6. 24×7 siber güvenlik kapsamı ve seçkin yeteneklere erişim işletmeler için kritik öneme sahip. Katılımcılar, yönetilen bir tespit ve müdahale (MDR) hizmetini kullanmanın veya kullanmayı düşünmenin en önemli nedenlerini belirtti. Katılımcıların üçte birinden fazlası, 7×24 güvenlik kapsamını bir numaralı neden olarak gösterirken, bunu %29 ile üst düzey güvenlik analistlerine erişim ve proaktif olarak tehdit avlama yeteneği takip ediyor. Yönetilen hizmetlerle ilgili olarak, katılımcıların %93 gibi ezici bir çoğunluğu proaktif siber güvenlik önlemlerine yatırımı artırmayı planlıyor ve %37'si bunun çok muhtemel olduğunu belirtiyor. Singapurlu katılımcılar %97 ile proaktif siber güvenliğe yatırım yapma olasılığı en yüksek olan grup olarak öne çıkıyor.

ALİ ÖZKAYA

 

Bakmadan Geçme