Zehir gemisinin son durağı Aliağa oldu!
Yeni İzmir Gazetesi’nden Berivan Kaya’nın haberine göre, Libya'da uzun süre kimyasal atık depolamak için kullanılan Sloug isimli...
Yeni İzmir Gazetesi'nden Berivan Kaya'nın haberine göre, Libya'da uzun süre kimyasal atık depolamak için kullanılan Sloug isimli tanker gemisi Aliağa'ya getirildi. İçinde 6 bin ton kimyasal barındırdığı iddia edilen gemi Aliağa'yı ve Ege Bölgesi'ni tehdit ediyor. Türkiye 6 Şubat günü meydana gelen depremlerin ardından yaraları sarmaya çalışırken Aliağa'ya getirildiği ortaya çıkan gemi Basel Sözleşmesi'ne aykırı olarak Türkiye'ye sokuldu. Geminin söküldüğü iddiaları İzmir'de panik havası yaratırken kimyasalların denize döküldüğü ileri sürüldü.
'TEHLİKELİ ATIK DEPOSU'
Aliağa'da yaşanan kirliliğe değinen Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay, 'Çevresel kapasitesini çoktan doldurmuş olan bölgede devam eden çevresel kirlilik ve riski yüksek sektörler bu durumu daha da kötüleştiriyor. Gemi söküm sektörü ile birlikte yurtdışından söküm için getirilen gemiler ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata, bilimsel teknik kriterlere göre yürütülmesi gereken süreçlerin sektördeki denetimsizlik, iş kazaları, ülkeye girişi yasak olan atıkların getirildiği örnekler vb. basına kamuoyuna da yansıyan örnekler ve mücadelelerde yaşadık. Otopan, Kuito, Ethan gemileri, geçtiğimiz yıl yürütülen Sao Pauolo mücadelesi bu örneklerden bazıları. Bugün Libya'da tehlikeli atık deposu olarak kullanıldığı, 30 yıl denizde bekletildiği, Mısır, Hindistan gibi ülkelerde sökümünün çevre örgütleri tepkileri nedeni ile yapılmadığı, sökümü kabul edilmeyen geminin usulsüz bilgi belgelerle Aliağa'ya getirildiği iddiaları; gemi söküm sektöründe yaşanan örnekler göz önünde bulundurulduğunda karanlık bir tablo yaratıyor' ifadelerine yer verdi.
Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay
'ÜLKEMİZ ÇÖPLÜK OLDU'
Kamusal denetim ve yönetimden sorumlu ilgili kurumların gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğine dikkat çeken Helil İnay Kınay, 'Bu noktada atık ithalatı, gemi söküm sektörü gibi son derece riskli ve gelen atığın içeriğine dair çok daha kontrollü ve denetimli yürütülmesi gereken süreçlerin gerçekleştirilmediği, gerekli denetim, bertaraf ve kontrol önlemlerinin alınmaması ile iş ve işçi maliyetlerinin düşük tutulduğu sektörlerde ülkemizin dünyanın kabul etmediği atıkları alan bir çöplük haline getirildiği, çevre ve halk sağlığının feda edildiği bir dönemi yaşıyoruz' dedi.
'FIRSATÇILIK YAPILDI'
Çevre ve ekoloji avukatı Arif Ali Cangı ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, 'Geminin Basel sözleşmesindeki doğru atık envanteri bildirilmeden ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan muvafakat alınmadan ithal edilip Aliağa'ya getirildiği anlaşılıyor. Basel Sözleşmesi 4. maddesindeki şartlar ile 6. maddesindeki usuller yerine getirilmediği için 9. maddede tanımlanan yasa dışı trafik suçu oluşmuştur. Bu nedenle atık geminin gönderen ülkeye geri gönderilmesi gerekir. Bunun yanı sıra, şu ana kadar geldiği denizleri ve Aliağa sahilini kirletmesi pek muhtemel. Gemiyi ithal eden şirket ve şirket yetkilileri hakkında adli ve idari soruşturma açılmalıdır. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı haberi ihbar kabul edip, re'sen soruşturma başlatmalı, çevreyi kirletme suçundan cezalandırma istemi ile kamu davası açmalıdır. Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü derhal harekete geçerek, Çevre Kanunun ilgili maddeleri gereğince gemi söküm tesisinde gerekli denetimi yapmalı, kanunun 15.maddesi gereğince kapatma cezası ile 20. maddesi gereğince idari para cezası uygulanmalı, tesise verilen tüm izin ve ruhsatlar iptal edilmeli. Ayrıca gereken prosedür ve izinler olmadan atık geminin kara sularına girişine göz yuman kamu görevlileri hakkında da çevreyi kirletme suçunun şeriki olmaktan ve görevi kötüye kullanma suçundan adli ve idari soruşturma açılmalıdır. Ülke depremin yıkımı ile uğraşırken, bunu fırsata çevirmenin ahlaksızlığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum' dedi.
Çevre ve ekoloji avukatı Arif Ali Cangı
'ALİAĞA DENETİME AÇILMALI'
Aliağa'nın denetime açılması gerektiğini vurgulayan Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, 'Aliağa kapalı bir kutu. Tamamen denetimden uzak bir yer. Bağımsız denetime açılmasını önerdik. Aliağa'ya gelen giden gemiler denetlenmiyor. Bunlar bizim duyumlarınız, acaba duymadığımız neler var neler? Buradan hükümete çağrıda bulunalım. Aliağa gemi söküm tesisleri denetlensin. Biz oranın denetlenmediğini, kağıt üzerinde denetime tabi tutulmaya oraya bunun gibi gemilerin gelip söküleceğini tahmin ediyoruz. Bundan rahatsızlık duyarlarsa buyurun bağımsız denetime açsınlar. Bizler de, yetkili kurullar, kurumlar da gelsin. Teknik kurullar oluşturmalı. Hukukçular, tabipler odası gelsin. Eğer bu gemiler ön incelemeden geçmişse zaten bu tip zararlı kimyasal taşıyan gemiler orada sökülmezler. Geminin söküldüğü iddiaları var. Aliağa'da sökülen gemiler bir kere kesinlikle çevreyi kirletiyor. Ege Denizi'ni kirletiyor. Ege sahillerine bu tehlikeli maddeler Çandarlı'ya, Dikili'ye doğru yayılıyor. O maddeler denizin içine atılıyor. Çevre sağlığı, halk sağlığı tehlikede. Başta işçi sağlığı, çalışan sağlığı önemli. Onların çoğu bizi arıyorlar. Kanser bu insanlar. Kanser hastalarının hiçbirisi için bildirim yapılmıyor. Meslek hastalığı olmasına rağmen bildirilmediği için bize çocukları ulaşıyor. 'Gemi sökümünde çalışan babam kanserden öldü, ne yapabilirim' diye. Ateş hattında olan kişiler, gemi söküm işçileridir' ifadelerine yer verdi.
Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari
Haber Merkezi