Antep fıstığından bir süre uzak durun

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Dubai çikolatası ile gündemde olan Antep fıstığında küf ve aflatoksin iddialarını değerlendirdi. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, son günlerde Antep fıstığında yaşanan bolluk ve düşen fiyatlara dair uyarıda bulunarak, fıstığın ani şekilde piyasada fazlalaşmasının arkasında yatan sebeplerin halk sağlığını ilgilendiren riskler barındırabileceğine dikkat çekti.

Yakın zamanda haberlere konu olan aflatoksin sorununa değinen Doç. Dr. Yılancıoğlu, “Aflatoksin maddesi, bazı mantar türlerinin ürettiği, insan sağlığına ciddi olumsuz etkileri olan toksin. Kontrolsüz tüketilmesi halinde, karaciğer hasarından kansere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz günlerde aflatoksin tespit edilmesi nedeniyle Avrupa’ya ihraç edilen bazı Antep fıstıklarının geri gönderildiğine dair haberlerin gündeme geldiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “İç pazarda ucuza satılmaya başlayan fıstıkların, iade edilen bu ürünler olup olmadığı konusunda endişelerim var. Bu tür durumlarda, ‘dış piyasada satılamayan ve geri dönen ürünler iç piyasada tüketiciye sunulabilir mi’ korkusu taşıyoruz. Bu durum, halk sağlığı açısından ciddi risk oluşturabilir, yurtdışına aflatoksin gibi sebeplerle satılamayan ürünlere yurtiçinde ne olduğunun tüketicilerle paylaşılması şart, gıda güvenliği çok önemli” ifadelerini kullandı.

EMİN OLMADIĞINIZ ÜRÜNLERDEN UZAK DURUN!

Aflatoksin riski taşıyan ürünlerin çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Antep fıstığı tüketiminde daha temkinli olunması çağrısında bulunarak, “Sağlığınızı riske atmamak adına Antep fıstığını bir süre tüketmeyin. Aflatoksin gibi toksik maddelerin olası zararlarından korunmak için kalite ve güvenilirlik açısından emin olmadığınız ürünlerden uzak durun” dedi.

Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, aflatoksin konusunda uyarıda bulunarak, bu maddenin yaygın olarak bazı küf mantarları tarafından üretilen son derece tehlikeli bir toksin olduğunu belirtti. 

Aflatoksinin aspergillus flavus ve aspergillus parasiticus türü küf mantarları tarafından üretildiğini söyleyen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, bu toksinlerin nemli ve sıcak ortamlarda kolaylıkla gelişebildiğini vurguladı. Besinlerin uygun koşullarda saklanmaması durumunda küflerin hızla çoğalarak toksin üretebileceğini ifade eden Yılancıoğlu, tahıllar, fındık, fıstık, mısır ve bazı baharatlarda aflatoksin riskinin daha yüksek olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yılancıoğlu, şöyle devam etti: “Aflatoksine maruz kalmak, kısa vadede mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi hafif semptomlar gösterse de uzun süreli ve sürekli tüketim durumunda daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu toksine uzun süre maruz kalan kişilerde karaciğer hasarı ve kansere kadar varan ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.” 

AFLATOKSİNE BAĞLI GELİŞEN KARACİĞER KANSERİ HIZLI İLERLEME GÖSTEREBİLİYOR

Karaciğer kanserinin, aflatoksinle uzun süreli temasın en tehlikeli sonuçlarından biri olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, bu kanser türünün tedaviye yanıtının zor olduğunu ve ölümcül seyredebildiğini vurguladı. Aflatoksinin karaciğer üzerinde yarattığı tahribatın geri dönüşü olmadığını belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Karaciğer kanseri, dünyada en ölümcül kanser türlerinden biri kabul edilir ve maalesef yakalanan kişiler için yaşam beklentisi kanserin türüne göre düşüktür. Aflatoksine bağlı gelişen karaciğer kanseri hızlı bir ilerleme gösterebilir ve teşhis konulduktan sonra hastaların 6 ila 12 ay içinde hayatını kaybetmesine yol açabilir” dedi.

Tüketicilere önemli uyarıda bulunan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, sağlıklı gıda tüketiminin önemine dikkat çekerek, “Tükettiğiniz gıdaların üretim koşullarına, saklama ve depolama süreçlerine dikkat edin. Güvenilir ve iyi koşullarda saklanmış ürünleri tercih etmeye özen gösterin. Fıstık gibi riskli ürünlerde, fiyatın cazibesine kapılarak sağlığınızı riske atmayın. Gıda güvenliği konusunda bilinçli tüketici davranışları, aflatoksin gibi tehlikelerden korunmak için önemli” ifadelerini kullandı.

Son olarak, aflatoksin kontaminasyonunu azaltmak için alınabilecek önlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Üreticilerin, aflatoksin oluşumunu engellemek için tarla ve depolama süreçlerinde dikkatli olmaları gerekiyor. Tarladan sofraya kadar geçen süreçte her aşamada gerekli denetimlerin ve uygun saklama koşullarının sağlanması, bu toksinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltabilir” diyerek sözlerini tamamladı.