Asgari ücret ne olursa olsun 'açlıkla sınanacağız'
Aysun Güler/ Yeni İzmir dünya, iklim krizi ve değişikliği, sera gazı artışı, küresel ısınma, savaşlar gibi...
Aysun Güler/ Yeni İzmir dünya, iklim krizi ve değişikliği, sera gazı artışı, küresel ısınma, savaşlar gibi çoklu krizlerin dönemini yaşıyor. Bu krizlerden biri de Türkiye’yi oldukça etkileyen gelir eşitsizliği. Tüm bu küresel sorunlar arasında, ülkenin gündeminde herkes tarafından konuşulan tek bir konu var, asgari ücret zammı.
2024 yılının Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını dün yaptı. Milyonların gözü asgari ücretin belirleneceği bu görüşmelere çevrildi. İlk görüşmede beklenen sonuç çıkmazken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a göre asgari ücret 31 Aralık 2023’e tarihe kadar belli olacak.
‘SAKIZ ALIRKEN BİLE DÜŞÜNÜYORUZ’
Finansal Piyasalar Uzmanı Irmak Nural, Covid-19 sonrası tüm dünyada merkez bankalarının trilyonlarca dolara denk para bastığını ve bunun da enflasyonist bir dalgalanmaya neden olduğunu söyledi. Nural açıklamalarında, ‘Türkiye’de, enflasyonist dalgalanmanın etkisini oldukça yoğun hissediyoruz. 2023 Kasım ayında TÜFE’nin yüzde 62, ÜFE’nin ise yüzde 42.2 seviyelerine ulaştığını görüyoruz, ancak piyasada fiyat artışları resmi verilerin ötesinde gerçekleşiyor ve pazarda, çarşıda bunun karşılığını görüyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde benzin istasyonundan bir kutu sakız almak istedim. Kasiyer, sakızın 100 lira olduğunu söyleyip almakta emin olup olmadığımı sordu. Bu anekdotla şunu anlatmaya çalışıyorum; artık ülkece sakız bile alırken düşünür durumdayız ancak biz bu koşullarda asgari ücreti belirlemeye çalışıyoruz’ ifadelerine yer verdi.
‘ÜÇ SENARYO VAR’
Asgari ücret zammının ne kadar olacağı ile ilgili öngörülerini paylaşan Nural, ‘Asgari ücret zammı belirleme sürecinde üç farklı senaryo öne çıkıyor; 15-16 bin TL, kamu katkısı, ilave indirimler ve vergi indirimleri ile 16 bin 500-17 bin TL, ve 17-18 bin TL net ücret zammı. Ancak, bu senaryoların her biri gelecekteki fiyat artışlarına dair belirsizlik içeriyor. Merkez Bankası’nın yüksek enflasyon beklentisi, yaşadığımız ekonomik belirsizlik, yıl içinde tek seferlik bir zammın yetersiz kalabileceğini gösteriyor’ dedi.
‘MAKYAJ AKIYOR’
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik belirsizliklerle ilgili yapısal reformların ivedilikle uygulanması gerektiğini söyleyen Nural açıklamalarına şöyle devam etti, ‘Yapısal reformların hızlı bir şekilde uygulanmaması durumunda, düşük verimli işgücü ve ithal teknolojiye bağımlılık, açlıkla sınanmamıza yol açabilir. 2003’ten bu yana her şeyi ithal etmeye başladık ve kur yükseldi. 2003’ten 2015 yılına kadar kur baskı altında tutuldu. Ancak suni olan her şey patlayacaktır. 2018’de dolar 6, 2020’de ise 8 lira oldu. Ondan sonra aldı başını gitti. Bu bir birikimin sonucu. Ne kadar baskı uygularsanız bir yerden sonra baskıyı kaldırdığınızda o hızla artış oluyor. Bizim temel sorunları çözmemiz lazım. Faiz oranları artırmak makyajlamayla sorunu çözmeye çalışmak gibi. Bunlar kalıcı değil geçici çözümler. Ekonomi modelimizin olması lazım ancak modelsizlik içinde gidiyoruz. Süreçlerimizin ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Yaşadığımız ülkede küçük bir azınlık iyi eğitim görürken yüzde 90 eğitim sorunuyla karşı karşıya. Bunun da çözülmesi lazım.’’
20 BİN TL BEKLENTİSİ
Irmak Nural asgari ücretin belirlenmesi sürecindeki senaryoların, temel ekonomik sorunlara odaklanılmadan anlamsız olacağı belirtiyor. En az 20 bin TL seviyesine çıkması gereken asgari ücretin, ekonomik sıkıntıları azaltmak adına kalıcı çözümlere dayanması gerektiğini de vurgularken, gelecek nesillerin sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlamak için enflasyonla mücadelede daha etkili adımlar atılması ve gelir ile gider arasındaki makasın düzeltilmesini önemli bir adım olarak görüyor.