“YAŞANILAN ASRIN DEĞİL BİZİM FELAKETİMİZ”
Depremde yıkılan binalardan inşaat mühendislerini sorumlu tutan İTÜ'lü Mustafa Koç ezberleri bozdu. Koç, 'Bu depreme 'asrın felaketi' deniyor, aslında bu asrın değil bizim felaketimiz' dedi.
Yaşanan her depremden sonra kaybettiklerimiz, yapılması gerekenler ve yapılmayanlar gündeme geliyor. Televizyonlarda bilim insanları yapılması gerekenleri sıralıyor. İTÜ’lü İnşaat Mühendisi Dr. Mustafa Koç ise ezberleri bozdu. Deprem nedeniyle yıkılan binaların tamamından inşaat mühendislerinin sorumlu olduğunu dile getiren Koç, zemin önemli olmaksızın gerekli çalışmalar tamamlandığı taktirde her yere bina yapılabileceğini kaydetti. Koç, “Bu depreme asrın felaketi deniyor, aslında bu asrın değil bizim felaketimiz” diye konuştu.
“ZEMİNE UYGUN BİNA”
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Geoteknik Komisyonu Üyesi Mustafa Koç, binanın nereye yapılacağının da önemli olmadığına dikkati çekerek, “Zemine uygun bina yapılırsa hiçbir sıkıntı olmaz. Yani buraya yapın ya da yapmayın diye bir şey söz konusu değil. Biz bunları biliyorken bile bilmiyormuşuz gibi yapıyoruz. Zemini değerlendirip oraya özgü bir şey yapmalıyız. Kaya üzerine yapılan bir binaya depremin etkisi daha azken alüvyon bir zeminde daha fazla olabilir. Ama burada önemli olan zemini bilmek. Eğer zemine uygun bina yaparsak hiçbir sıkıntı yaşanmaz” dedi.
“BİNANIN AŞÇISI MÜHENDİS”
Eğer kaldırabileceği şekilde yapılırsa bir binanın fayın yakınına ya da üstüne bile inşa edilebileceğini belirten Koç, “Jeoloji, meteoroloji ve jeofizik sadece yardımcı olabilir. Asıl iş yerin altında yani zeminde; geoteknik binada uzman inşaat mühendisidir. İkisinden birisi olmadan olmaz. Sıvılaşma olan zeminde bile onu giderebiliyorsam oraya da bina yaparım. Zaten her zemini iyileştirmek zorundasınız. Binanın aşçısı inşaat mühendisidir” diye konuştu.
“SINAVA SOKALIM”
Koç, deprem nedeniyle yıkılan binaların tamamından inşaat mühendislerinin sorumlu olduğunu savunarak, “Ama eğer jeoloji mühendisi gerekli bilgileri vermediyse o da suçludur. Her dört yıllık üniversiteyi bitiren yetkin inşaat mühendisi değildir. Şu anda paket program alan herkes bina dikebiliyor. Sağlam bina haktır, Anaysa ile güvence altına da alınmıştır. Eğer ben bir bina dikiyorsam bu binaların dışarıdan gelen etkilere karşı koymalı. O zaman ben hodri meydan diyorum, bütün inşaat mühendislerini alalım yeniden sınava sokalım. Bütün inşaat mühendislerinin yetkin olması gerekiyor. Benim bildiğim sadece maliyet artmasın diye sondaj ve iyileştirme çalışmaları yapmayıp artık bu işin taciri olan insanlar var” ifadelerini kullandı.
“BİLİNMEZLİK VAR!”
Sadece rakamsal değil, yıkılan binaların neden yıkıldığının da belirlenmesi gerektiğine dikkati çeken Mustafa Koç, “Yani sadece ‘Yıkıldı’ deyip kapatmamalıyız, biz bu binanın neden yıkıldığını da kesinlikle tespit etmeliyiz. Mesela daha rapor yayınlanmadı, ama muhtemelen Kahramanmaraş merkezli depremde yıkımın sebebi ihmal ile birlikte eski yapı ve mühendislik hataları. Burada baktığımızda ya bir bilinmezlik var ya da biz işi bilmiyoruz. Bu depreme asrın felaketi deniyor, aslında bu asrın değil bizim felaketimiz” açıklamasını yaptı.
“SİGORTA SİSTEMİ”
Koç, niteliksiz fakültelerin kapatılması gerektiğini söyleyerek, “Şu anda bazı fakültelerde eğitim kadrosu bile yok. Hayatında ilk defa laboratuvar görmüş öğrenciler tanıyorum. Başa kesinlikle liyakatli insanlar gelmeli. Vatandaş arabasına baktırmadan almıyor ya da sigorta şirketleri bakmadan sigorta yapmıyor. Bu sistem binalarda da olmalı. Ben oda onayına karşıyım, ama bir meslektaşımız ikinci bir göz olarak kontrol edebilir” dedi.
“İZMİR’İ Mİ TAŞIYALIM?”
Koç, şuradan fay geçiyor korkusunu yaymanın yanlış olduğunu aktararak, “Ne yapalım İzmir’i mi taşıyalım? Naci Görür’ün sevdiğim bir lafı var, ‘Artık faydan bahsetmeyelim, herkes biliyor.’ Biz artık göçmemek için ne yapacağımızı tartışalım. Ben bina yıkıldıktan sonra ne olacağını konuşmamalıyım. Ben evde güvenli bir şekilde oturmalıyım. Biz neden depremden sonra ya da deprem anında alınması gereken önlemleri konuşuyoruz. Benim inşaat mühendisi olarak görevim yıkılmamak. Binaları sağlam yapalım. Mesela şimdi imar afları… Bu cinayetten öte başka bir şey değildir. Gözünü kapayıp görmüyorsun, sonra çökünce kader” diye konuştu.
Özel Haber: Sıla Arabacıoğlu