'Atatürkçülük ile İslamiyet'i karıştırmayın'

Turgay Kılıç/ YENİ İZMİR-Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karşıyaka Şube Başkanı Ufuk Yıldırım, Atatürk’ün 85. ölüm yıldönümüne giderken Yeni İzmir gazetesine konuştu. ADD Karşıyaka Şubesi’nde bizleri karşılayan Yıldırım, Atatürk’ün okullarda, aileden çocuklara eksik öğretildiğini aktardı. Başkan Yıldırım “Atatürk, bize eksik öğretildi. Atatürk’ü tanımadan yaşıyoruz. Atatürk’ün sadece sevilmesi üzerine eğitiliyoruz. Başarıları, yaşadığı zorlukları öğrenmiyoruz. Kurtuluşu Savaşı’nı başlattı, Cumhuriyet’i de ilan ederek sonlandı şekliyle öğreniyoruz” diyerek geçen sürece değindi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dönemin din adamlarından destek aldığını da aktaran Yıldırım, “Atatürk din adamlarından çok ciddi destekler almış. İzmir’de Rahmetullah Efendi, Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’e en büyük desteği göstermiştir. Ankara’daki Hacı Bektaş Camisinde Cuma namazından sonra hutbelerle kurbanlar kesilerek Meclis açılmış. Bu kişiyi (Atatürk) dinsizlikle suçlamak sadece diğer saldırılardan biridir” diyerek Atatürk’ün bedensel görünüş olarak tanındığını ve faaliyetlerinin eksik anlatıldığına vurgu yaptı.

152 ülkenin tanıdığı lider

Atatürk’ün tüm dünyaya bir şeyler anlattığına dikkati çeken ADD Şube Başkanı Yıldırım, “1978 yılında 152 ülke onayıyla ‘Atatürk’ tanımı yapılmış. Atatürk, sadece bize ait bir lider değil, dünyaya açılan, dünyanın tanıdığı evrensel bir liderden bahsediyorum. Kuran’ı Kerim’i kendi parasıyla Elmalılı Hamdi Yazır’dan Türkçe’ye çevirmesini rica etmiş, anlamamızı istemiş. Atatürkçülük ile İslamiyet’in birbirine karıştırılmaması gerektiğine inanıyorum” dedi.

‘Kaybettiğimizi anlarsak farkına varırız’

Genç neslin mevcut sistemin içine doğduğu için Cumhuriyet ve Atatürk’ten uzaklaştığını aktaran Yıldırım, “Kadınlara sağlanan imkanların farkında olmadığını biliyorum. Ben doğduğumda seçme ve seçilme, çalışma, eğitim hakkım vardı. Bunların bana nasıl verildiğini bilmiyorum ki değerini anlayayım? Geçmiş neslin bu kadar emek harcamasının sebebi travmatik olmasından yatıyor. Çünkü onlar topraklarını ve evlerini kaybetmiş. Bizler de kaybettiğimizi anlarsak, farkına varabiliriz” dedi.

Sessiz çalışma

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesinin ayak izlerinin okullarda görüldüğüne işaret eden Yıldırım, Atatürkçü Düşünce’nin yok edilmesi konusunda alttan çalışma yapıldığını şöyle aktarıyor:

“ÇEDES’e gelince, burada da sessiz ve alttan bir çalışma yapılıyor. Bu tavırların laik eğitime yıkıcı etkisi olmayabilir. Laik eğitime karşı gelenlerin planları başarısız olacak. Ama toplum olarak ise bu yıkıcı etkilere ilgisiz kalıyoruz. Gözümüzü kapattığımız her sorun, bize geri dönüyor.

Veliler şayet din adamlarının çocuklarına yaklaşmasını istemiyorsa, bir dilekçe ile hiçbir öğretmen ve müdürün çocuğuna din adamı çağıramaz. Çünkü din adamlarının pedagojik eğitimi yok. Din dersini de ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ eğitimi almış eğitmen verir. Müslümanlıkla, ülkeyi, ideolojiyi, yaşamı ve devleti birbirlerine karıştırmamak gerekiyor. Boşuna ‘Tekke ve Zaviyeleri’ni kapatmadılar. Kapatıldı ama uygulanmıyor” dedi.

Resmî bayramlarda protokolün yaklaşımına da değinen Yıldırım, “Protokolün düzenlediği törenler hemen yapılıyor ve bitiyor. Gerisi vatandaşa kalıyor! Bazı vatandaşlar ise yavaştan alandan çekiliyor iken bazıları da bu törenlere katılmıyor. Sokakta bunu görüyorum. Her geçen gün sayı azaldığı gibi evlerden ve sosyal medyadan Atatürkçü olmayı seçiyoruz” dedi.

Örgütçü Atatürkçülük

Atatürkçü Düşünce Derneği Karşıyaka Şubesi Başkanı Yıldırım, Türkiye’nin kurtuluş anahtarı olarak ‘Örgütçü Atatürkçülük’ü ön görerek “Biz, örgütçü Atatürkçü değiliz. Yalnız örgütlenebilirsek Türkiye’yi kurtarabiliriz. Birliktelikle ve inanmakla olabilir. Herkesin bu ülkeye borcu var. Nefes alabiliyorsam, ‘Türküm’ diyebiliyorsam ve kadın olmaktan, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorsam Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyum” dedi.

Yerel yönetimler tarafından desteklenmediğine de pencere açan ADD Karşıyaka Şube Başkanı Ufuk Yıldırım, “Yerel yönetimlerin bize destek verdiklerini sanıyorlar. Oysaki hiçbir yerel yönetim tarafından destek almıyoruz. Her yerde siyaset farklı çalışıyor. Göstermelik, rozetçi, gardropçu değil; gerçek Atatürkçüler ile çoğalmamız ve gençleri de kazanmak için çalışmamız gerekiyor” dedi.