Ateş Türkiye'yi yaktı
Bu kadar yazmışlığımız, bu kadar yaşamışlığımız, bu kadar konuşmuşluğumuz, okumuşluğumuz varken yaşananları anlatmakta elimiz kolumuz bağlı, dilimiz kitli. Bu kez ateş düştüğü yeri değil ülkemizi yaktı.
YAŞADIKLARIMIZ hayatta kalmamızın ölmekten zor olduğu duygusunu yaşattı bize. ‘Sağ kalma suçlusu’ gibi hissediyoruz kendimizi. ‘Ateş
düştüğü yeri değil’ hepimizi yaktı, dünyayı sardı. Öfkemiz kül olan yüreğimizde. Sözler belki de hiç bu kadar yetersiz kalmadı yaşananlar karşısında. Yaşarken ölmek bu olsa gerek… Bu kadar yazmışlığımız, bu kadar yaşamışlığımız, bu kadar konuşmuşluğumuz, okumuşluğumuz varken yaşananları anlatmakta elimiz kolumuz bağlı, dilimiz kitli. Yer Erzincan. Tarih 27 Aralık 1939. Türkiye’nin en büyük depremi 7.9’la
Erzincan’da gerçekleşti. 32 bin 968 vatandaşımız hayatını kaybetti. Tam 60 yıl sonra. 17 Ağustos 1999. Gölcük 7.6 şiddetinde depremle yıkıldı. Resmi raporlara göre 18 bin 373 vatandaşımız öldü, 48 bin 901 vatandaşımız yaralandı. 505 yurttaşımız sakat kaldı. 285 bin 211
ev, 42 bin 902 iş yeri hasar gördü. Türkiye’nin en büyük Erzincan Depremi’nden altmış yıl meydana gelen ve gazete manşetlerine ‘Asrın Depremi’ olarak yansıyan iki depremin ardından ülkemizde bir şeyin değişmediği gün gibi ortada.
TABLO AYNI
Erzincan Depremi’nden bu yana 83 yıl geçti. Gölcük Depremi’nin ardından geçen süre ise 24 yıl. Geçen zamana karşı 6 Şubat günü Kahramanmaraş’ta gerçekleşen depremlerde de tablo değişmiyor. Depremler sonrası gazetelerde yer alan başlıklar da hiç değişmiyor. Birbirine benziyor. Başlıklar dikkat çekiyor. 4 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi’nin manşetinde “Felaketin büyümesine hileli inşaat
sebep oldu, tetkik ediliyor” başlığı dikkat çekiyor. Gazetede şu ifadeler yer alıyor: “Son zelzelede Tokadda yıkılan bazı binaların inşa tarzında o inşaatta kullanılan malzemede büyük sakatlıklar sezildiğinden hükümet bu hususta tahkikat yaptırmak lüzumunu hissetmiştir. Mesela Halkevi binasında betonarme harcına donmuş çimento ve donduktan sonra dövülüp toz haline konmuş çimento ve hatta kireç harcı
ilave edildiği, beton tabakanın zelzelede toz haline gelmesinden anlaşılmıştır.”
ÇARPICI İZLENİMLER
Bugüne kadar gerçekleşen depremlerde olduğu gibi Kahramanmaraş Depremi’nde de yine binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılmadığı, yapılanlarda da çimento gibi malzemelerden çalındığı ifade ediliyor. Son Posta’nın birinci sayfasında dikkat çeken bir diğer başlık “Milli şef 10.000 lira teberrü etti” başlığı. Dönemin cumhurbaşkanı depremde 10 bin lira bağışlarken bugün de siyasiler deprem bölgesine nakdi yardımda bulunuyor, kampanyalar düzenliyor.
HABER: SILA ARABACIOĞLU