Bahçeli’den Akşener’e ‘silahlara veda’ tepkisi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde...
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:
* Tarihi gerçekler dikkatle tetkik edildiği takdirde Türk milletinin kutlu varlığını, hibe ve hediye olarak almadığı berrak bir şekilde görülecektir. Kimseye, hiçbir güce takıntımız ve tabiliğimiz bugüne kadar baki değildir.
* Milletine yabancılaşmış, tarihine sırt çevirmiş, kimliğinden uzaklaşmış bir zevatın bağımsızlığı hakkıyla savunması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne garip ne tuhaf bir tecellidir ki tarih tekrar etmektedir. Bu gerçek dikkatli ve uyanık hiçbir gözden kaçmış değildir. Çevresine sürekli kötümserlik aşılayanlar maalesef her dönem olmuş, bundan sonra da olması beklenmelidir. Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, ders ve ibret alınsa bile tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kapanmamış yaraları bulunanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir.
* Adım adım 2023’e yürüyor geçmişten ilham alıyoruz. 1918’den 1923’e kadar geçen tarih serüvenin, FETÖ darbe teşebbüsünden bugüne kadar benzerleri yaşanmıştı. 16 Nisan 2017 seçimiyle kabul edilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, 2. demokratik atılım olmuştur. Türk milleti devletiyle bir ve bütün hale gelmiştir. Devleti milletten, milleti devletten ayırmanın hayal olduğu pek çok tecrübeyle sabittir. İşbirlikçiler, iradesizler, teslimiyetçi ilkeller her defasında hüsrana uğramışlardır. 16 Nisan halk oylaması, Türk milletinin kendi geleceğine, kararına aracısız sahip çıkmayı belgelemiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden iliklerine kadar korku duyan iç ve dış mihrakların oyunları sahnelenmiştir.
‘TÜRKİYE PRANGALARI KOPARMAYA BAŞLAMIŞTIR’
* Milletine mensubiyet onuruyla bağlı her insanımız buna şaşırmıştır. 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası yerli ve yabancı çıkar ortakları korkuya yeniden kapılmışlardır. Korkunun ecele faydası olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin vasfından irkilip, iliklerine kadar korku duyan iç ve dış mihrakların oyunları peş peşe sergilenmektedir. Çünkü Türkiye ayağına vurulmuş prangaları koparmaya başlamıştır. Çünkü Türkiye yükselişe geçmiştir.
* Siyasi, ekonomik ve diplomatik ablukalar birbirini kovalarken kızılelma ruhu canlanmış, Türkiye kudreti hayalden gerçeğe dönüşmüştür. CHP emperyalizmin gedikli lejyonu, HDP tetikçisi, diğerleri de siyasi garnitürü olarak ayrılmışlar, Türk milletinden ayrılmışlardır.
* Yönetim sistemindeki reform, iç ve dış işgalcileri korkutmakla kalmamış yeni arayışlara itmiştir. Zillet ittifakı sırtını zalimlere dayamıştır. Cumhur İttifakı ise kendini Türk milletine adamıştır. Dünya çapındaki hiçbir muhalet partisi Türkiye’deki gibi acınası hale düşmemiş ülkesine karşı cephe almamıştır. Bu muhalefet ciddi bir güvenlik sorununa dönüşmüştür.
HDP’YE KAPATMA DAVASI: AYM’Yİ HEDEF ALDI
* Cumhurbaşkanımızı ve Cumhur İttifakı’nı devirmek maksadıyla zillet ittifakının paydaşları koşulmuşlardır. Artık her şey ortadadır. Kimin kimlerle el birliği yaptığı dibine kadar bellidir. Hiçbir muhalefet partisi, Türkiye’deki muhalefet partileri kadar acınası hale düşmemiştir. İşin can alıcı noktasıysa bu muhalefetin ciddi güvenlik sorununa dönüşmüş olmasıdır.
* PKK’nın elebaşlarından terörist Mustafa Karasu ‘AK Parti ve MHP’yi yıkmalıyız yoksa bizi yok edecekler’ dedi mi demedi mi? PKK/YPG, FETÖ, DHKP-C, AK Parti ve MHP’nin zaafını kolluyorlar mı? Evet kolluyorlar. Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin talebiyle 25 Ocak 2023 tarihinde kapatılma davasının seçim sonrasında görüşülecek olması adalet ilkeleriyle tamamiyle aykırıdır. Bu neyin görüşmesi, neyin arayışıdır? Anayasa Mahkemesi şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrası görüşecek midir? HDP kapatılmalı, kapısına kilit asılmalıdır. HDP’nin isteğiyle Anayasa Mahkemesi’nin davayı sulandırması doğru değildir.
* Cumhur İttifakı’nı yıkmazlarsa yok olacaklarmış, şunu bileydiniz. Biz bitmeyiz ama teröristleri ve bölücü canileri bitirmek, bizim tutulacak yeminimizdir. Millete, tarihe ve şehitlere namus borcumuzdur. Başaracağız.
THE ECONOMIST DERGİSİ’NİN KAPAĞINA TEPKİ
* Türkün ekmeğini yiyip gavurun kılıcını sallayanları Türk milleti asla affetmeyecektir. Seçim yaklaştıkça zehirli yılanlar bir bir deliklerinden çıkıyor. İngiliz The Economist dergisi Türkiye’deki seçimin kana bulanacağını söylemiştir.
* Biden, muhalifleri açıkça destekleyerek Sayın Erdoğan’ın darbeyle değil seçimle devrilmesi gerektiğini ima etmiştir. Cumhurbaşkanımıza bedel ödetmeye çalışan 85 milyon Türk vatandaşını karşısında bulacaktı. İşte meydan, kendine güvenen gelsin. 2023 seçiminde zillete yardım ve yataklık yapanlara karşı çıkacağız. Pusuya yatanları ezip geçeceğiz. ABD, Türkiye’deki seçimleri zillet ittifakı aracılığıyla karıştırmak peşindedir.
* Ekmeğimize kan doğramak isteyenlere imanımızla karşı koyacağız. Vatana sahip çıkacağız, devlete sahip çıkacağız. Ortam yoklayanları, pusuya yatanları, gözcülük yapanları ezip geçeceğiz. ABD, Türkiye’deki seçimleri zillet ittifakı aracılığıyla karıştırmak peşindedir. ABD’nin Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar çevirmediğin dolabın kalmadığını insanlık vicdanı farkındadır. ABD’nin zulüm saçan uygulamaları arşa ulaşmıştır.
* Madem demokrasi yoksa, ülkemizde nasıl gezebiliyor, nasıl siyaset yapabiliyorsunuz? Zillet ittifakının ağzı zalimlerin ağzıdır. Bizim üslubumuz Türk’tür, usulümüz Türk’tür, dünümüz Türk’tür, bugünümüz Türk’tür. Türk milleti, İslam’ın burcu, mazlumların umududur. Türk demek İslam demektir. Türk milleti gözü kara şekilde müdafaa edecek kahramanlıktadır. İsveç hükümetine hatırlarım ki Allah tektir, ordusu Türk’tür.
İSVEÇ’TEKİ KURAN YAKMA EYLEMİ
* İsveç’te bir sapık, bir manyak yüce kitabımızı yakmıştır. Bu nefret saçan eylemi düşünce özgürlüğü olarak görenler de suç ortağıdır. İskandinav ülkeleri ABD’nin dublör ülkeleridir. Kukla yakmış, kuklacılar da planlamışlardır. Bu saldırganlığı kınamak gerçekten yetersizdir. Biz siyasi hedefleri görmek ve göstermek durumundayız. Türkiye’nin büyükelçiliği önünde Kur’an’ın yakılmasına izin veren bizzat İsveç Hükümeti’dir.
‘NATO İLE DOĞMADIK, NATO İLE ÖLMEYIZ’
* Rasmus Paludan isimli alçağın eline çakmak tutuşturup Kuran’ı yaktıran çok sinsi bir planın parçalarıdır. Lanetlediğimiz bu eylemin sonuçlarının öngörülmesi baştan sona akıl dışıdır. Terör örgütünün eylemlerinde sabırları zorlayan bir tavır gözlenmiştir. İsveç ve Finlandiya’nın teröre desteğinin azalmasını bırakın, arttığı ortadadır. Türkiye’nin NATO’dan dışlanmasına destek vermektir. İki ihtimal de ırkıçı, demokrasi karşıtıdır. Bu Türkiye’ye değil Türk İslam dünyasına karşı yapılmıştır. Bu İsveç’in NATO üyeliği suya yazı yazılmış gibidir. Türkiye’nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler buyursun açsınlar. NATO ile doğmadık, NATO ile ölmeyiz.
* Kur’an-ı Kerim bir kağıttan ibaret değildir. İlahi takdir ve hüküm bellidir. Yanacak olan günahkarlardır. Zalimlere destekçilerine seslenerek şu hükmü hatırlatıyorum; Allah’tan başka galip yoktur
14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİ
* Seçimler Allah nasip ederse 14 Mayıs’ta yapılacaktır. 26 Ocak 2023’te 11. 6’lı masa toplantısı İP’in ev sahipliğinde yapılacaktır. Milletimizin gündemi zillet değil vatandır, bağımsızlıktır, 14 Mayıs demokrasi zaferidir. Milli birliğin ve kardeşliğin adresi Cumhur İttifakı’dır. Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olamayacağını iddia edenler hukuk cahilidir. Bunların hepsi boşuna çırpınmaktadır; adayımız belli kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Zillet ittifakı çok tehlikeli sularda kulaç atmaya devam etmektedir. Seçim kanunlarında geçen yıl yaptığımız değişiklikler 14 Mayıs 2023 tarihinde hukuken geçerlidir.
MERAL AKŞENER’İ HEDEF ALDI
* İP Başkanı’nın partisinin Diyarbakır kongresinde yaptığı konuşma hiçbir vatan evladının kabul edemeyeceği bir çirkinliktedir. İP başkanı PKK ile açılım mesajı vermiştir. Gerçek nedeni, gerçek hedefi ortaya çıkmıştır. Biz biliyorduk bununla birlikte herkes görmüştür. İP başkanı silahlara değil siyasete veda etmeye eninde sonunda ulaşacaktır.
* İstisnaları ayrı tutuyorum. Bir vesile ile siyasi ayrılık yaşadığımız İP’te görev yapan bazı isimler bu sözleri nasıl hazmedecektir, nasıl oy verecektir? Silahlara veda ne demektir? Teröre boyun mu eğelim? Silahlara vedayı konuşanlar hala ABD’de çekilen silahlara veda kovboy filmlerini seyrediyorlar.