• Haberler
  • Gündem
  • Bakan Güler: Askeri uçaklarımızla Türkiye'ye getirilen Gazzeli hasta sayısı 317'ye ulaştı

Bakan Güler: Askeri uçaklarımızla Türkiye'ye getirilen Gazzeli hasta sayısı 317'ye ulaştı

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2022 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri Milli Savunma...

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2022 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri Milli Savunma Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile devam etti.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, dün Pençe-Kilit Harekat bölgesinde şehit olan Piyade Teğmen Eril Alperen Emir’e rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Güler, “Aziz şehidimizin kanı yerde bırakılmadı, bırakılmayacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Dün Meclis kürsüsünde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Milletvekilimiz Sayın Hasan Bitmez’e de geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Güler, terörle mücadele konusunda, “İcra ettiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ile Pençe Serisi Harekâtları ve diğer operasyonlar ile, bölücü terör örgütü yurt içinde bitme noktasına gelirken, sınır ötesinden Türkiye’ye yönelik saldırılar da bertaraf edilmiş, sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridoru parçalanmıştır. Ülkemizin ve milletimizin güvenliği için tüm terör örgütlerine karşı verilen bu mücadelede destansı başarılar kazanan kahraman Mehmetçiğimiz, başarılarına her geçen gün yenilerini eklemektedir. Bu kapsamda; bu yılın başından itibaren 2 bin 67 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Burada bir hususunun altını da özellikle çizmek istiyorum. Suriye ve Irak’taki tüm operasyonlarımız; Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, komşularımızın egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne saygılı olarak gerçekleştirilmektedir” şeklinde konuştu.

“Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, olmazsa olmaz bir husustur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretine değinen Güler, “İki ülke arasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Kıbrıs konusunda ise, artık tek ve kesin çözüm, uluslararası kamuoyunda da açıkça dile getirilmeye başladığı gibi Ada’da iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğu gerçeğiyle hareket etmektedir. Kıbrıs Meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde bir an önce çözüme kavuşturulması, bizim için önceliklidir. Bu kapsamda Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, olmazsa olmaz bir husustur. Muhataplarımızı artık; miadı dolmuş, statükocu ve provokatif söylemleri bir kenara bırakarak konuya tarihi ve mevcut gerçeklere uygun, makul ve mantıklı bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz. Milli meselemiz olan bu konuda, Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye; Garanti ve İttifak Antlaşmaları doğrultusunda Ada’nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye, müzakere masalarında, çözümün merkezlerinden biridir”
Bakan Güler, Rusya Ukrayna arasındaki savaşa değinerek, “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta, Türkiye olarak, gerginliğin başlangıcından itibaren, bu krize çözüm bulabilmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gayretlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye olarak Karadeniz’de gerginliği azaltan ve dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz ve uygulamakta da kararlıyız. Diğer yandan, ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle küresel gıda krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın, yeniden aktif hale gelmesi için girişimlerimizi de sürdürüyoruz. Temennimiz, iki komşumuz arasında olan ancak tüm dünyayı etkileyen bu savaşın bir an önce son bulmasıdır. Bir kez daha vurgulamak isterim ki Türkiye, müzakere masalarında, çözümün merkezlerinden biridir. Muhataplarımızın ve savaşan tarafların da bunu açıkça ifade etmesi, ülkemizin uluslararası alandaki etkinliğini göstermesi bakımından önemlidir” ifadelerini kullandı.
FETÖ ile mücadelenin amansız bir şekilde devam ettiğini aktaran Bakan Güler, “Bu kapsamda 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden itibaren FETÖ bağlantısı nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden 23 bin 971 şahıs ihraç edilmiştir. Hain örgütle mücadelemiz, iltisaklı tek bir personel kalmayıncaya dek tavizsiz bir şekilde ve kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.

“Askeri uçaklarımızla Türkiye’ye getirilen Gazzeli hasta sayısı 317’ye ulaşmıştır”
Gazze’ye yardımların Mısır’a ulaştığına dikkat çeken Güler, “Bugüne kadar Hava Kuvvetlerimize ait 12 uçakla, 225 tondan fazla sağlık ve insani yardım malzemesi bölgeye ulaştırılmıştır. 2 sivil gemi ile de 2 bin 162 ton yardım malzemesi taşınmıştır. Yine, çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan Gazzeli kardeşlerimizden, askeri uçaklarımızla Türkiye’ye getirilen hasta sayısı 317’ye ulaşmıştır. Bu vesileyle bir kez daha, Gazze’de yaşanan barbarca saldırıların derhâl sonlandırılmasını ve acilen bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bölgede; kadınlara, çocuklara, camilere ve hastanelere yapılanlar, vahşet derecesindedir ve savaş suçudur. Sınır tanımayan bu eylemler, insanlık vicdanını sızlattığı gibi bölge ve dünya barışını da zehirlemektedir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise konuşmasında, “Son 21 yılda devreye aldığımız uluslararası doğal gaz ve petrol boru hatlarımız, LNG tesislerimiz, yer altı doğal gaz depolarımız, sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz ve alt yapı yatırımlarımızla hedeflerimize büyük bir azim ve kararlılıkla yürüyoruz. 2002 yılında sadece 5 il ve 7 Organize sanayi bölgesinde doğalgaz kullanılırken, Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye’de her eve doğal gaz hizmetini götüreceğiz’ hedefi ile bugün artık 81 il, 810 yerleşim yeri ve 214 organize sanayi bölgesine doğal gaz arzı sağlayarak nüfusumuzun yüzde 83’ünü doğal gaz kullanma imkanına kavuşturduk. Bu sayede vatandaşlarımıza daha konforlu bir yaşam imkanı sunarken aynı zamanda şehirlerimizin hava kalitesini de artırdık” ifadelerini kullandı.

“Üretimi 2024 yılı sonunda 100 bin varile çıkarmak üzere çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz”
Petrol ve doğalgaz arama ve üretimine ilişkin Bayraktar, “Fatih sondaj gemimizle Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası adını verdiğimiz bölgede 2020 yılı Ağustos ayında tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini yaptık. Hemen ardından, bu doğal gazı 2,5 yıl gibi rekor bir sürede karaya çıkararak milletimizin hizmetine sunduk. Diğer taraftan, ülkemiz kara alanlarında bugüne kadar yapılmış en büyük petrol keşfini Şırnak’ta Gabar Bölgesinde gerçekleştirdik. Dün Gabar’daki keşfimizin yıl dönümüydü. Şehit Astsubayımız Esma Çevik ve şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ın adını verdiğimiz bu iki sahada şu an itibariyle günlük yaklaşık 30 bin varil ham petrol üretim seviyesine ulaştık. Üretimi 2024 yılı sonunda 100 bin varile çıkarmak üzere çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz. Bu vesile ile her iki şehidimizi de bir kez daha rahmetle yad ediyorum” şeklinde konuştu.
Elektrik talebinin arttığına dikkat çeken Bayraktar, “Son 21 yılda ülkemizdeki elektrik talebi önemli bir büyüme kaydetmiştir. 2002 yılında 133 TWh seviyesinde olan elektrik tüketimimiz, 2022 yılına gelindiğinde yaklaşık iki kat artarak 331 TWh’a ulaşmıştır. Bu yüksek talebi karşılamak amacıyla AK Parti hükümetleri döneminde uyguladığımız politikalar sayesinde, 2002 yılında 32 bin MW seviyelerinde olan elektrik kurulu gücümüzü 106 bin MW’ın üzerine çıkardık. Bir taraftan bu yüksek enerji talebini karşılarken diğer taraftan çevreye daha duyarlı ve daha müreffeh bir gelecek için elektrik üretimimizde yerli ve yenilenebilir kaynakların payını artırıyoruz. Halihazırda kurulu gücümüzün yerli kaynak oranını yüzde 66, yenilenebilir enerji oranını ise yüzde 55 seviyesine ulaştırdık. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması ve Yenilenebilir Kaynak Alanları ile ülkemizin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünü ve üretimini hızla artırırken temiz enerji dönüşümünün öncü ülkelerinden biri olduk. Bu kapsamda ülkemiz; Avrupa’da jeotermal enerji kurulu gücünde birinci, hidroelektrikte ikinci, rüzgârda yedinci, güneş enerjisi kurulu gücünde ise sekizinci sırada yer almaktadır” şeklinde konuştu.

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Santraline ilişkin bilgi vererek, “Uluslararası güvenlik standartlarına uygun şekilde 4 reaktörün de aynı anda inşası devam etmektedir. Bu haliyle Akkuyu NGS projemiz kurulu güç bakımından dünyada inşası devam eden en büyük nükleer santral projesidir. Şu anda 30 bine yakın istihdama ulaşılan Mersin Akkuyu sahasında tesis tamamen devreye alındığında 4 bin kişiye sürekli istihdam sağlayacağız. Ayrıca, 27 Nisan 2023 tarihinde ilk yakıt çubuklarını sahaya getirerek Akkuyu projemize uluslararası anlamda nükleer tesis statüsü kazandırdık. Diğer taraftan, Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine yönelik çalışmalara ve teknoloji sahibi ülkelerle görüşmelere devam ediyoruz” diye konuştu.
“Genç ve artan nüfusu, üretim odaklı gelişen sanayisi ile ülkemizin elektrik talebinin 2035 yılında 511 TWh’e çıkacağını öngörüyoruz” diyen Bakan Bayraktar, “Bu yüksek talebi karşılarken yenilenebilir enerjinin elektrik üretimi içindeki payını yüzde 55’e çıkarmayı öncelikli hedefimiz olarak belirledik. Bu hedef doğrultusunda her yıl 3 bin 500 MW güneş enerjisi ve bin 500 MW rüzgâr enerjisi santralini devreye alacağız. Bu süreçte bir ilki de gerçekleştirerek toplam 5 bin MW deniz üstü rüzgâr enerjisi kurulu gücünü enerji portföyümüze ekleyeceğiz. Ayrıca, elektrik iletim ve dağıtım hatlarımızı güçlendirmeyi, vatandaşlarımıza tüketici odaklı daha kaliteli hizmet sunmayı hedefliyoruz.”

HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme