Bakan Koca'nın 'yabancı doktor' açıklamasına tepki! Türkiye'ye mi geliyorlar?

Turgay Kılıç/Yeni İzmir-Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya üzerinden attığı bir tweetle yabancı doktor konusunu yeniden gündeme getirdi. Yabancı doktorların Türkiye’ye akın etmesine ilişkin gelen tepkileri dikkate alan Sağlık Bakanı Koca, Türkiye’de hekimlik yapmanın şartları arasında ‘Türk vatandaşlığı’ olmasına dikkat çekerek, “Türkiye’de hekimlik yapmanın şartlarından biri de söz konusu kişinin vatandaşımız olmasıdır. Aksi mümkün değildir. İddialar yanlıştır, sorumluluktan uzaktır. Sosyal medyada, vatandaşımız olmayan bir kişinin ülkemizde hekimlik yaptığını ileri süren veya buna benzer başka iddiaların sahipleri, uygulamada dışına çıkılması mümkün olmayan mevzuattan habersizler. Öte yandan, adı verilen ve bu eski iddiaya yeni bir dayanak olarak gösterilen hekim de Türk vatandaşıdır” dedi.

‘Vatandaşı olmayan tek hekimi çalıştırmıyor’

Bakan Koca, yaptığı açıklamada dışarıdan gelen hekimlerin ‘Türk vatandaşı’ olduğuna dikkat çekerek “13 Temmuz 2021’te Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş, 2 Ağustos 2021’de ise diploması tescil edilmiştir, 100. Dönem DHY listesine dâhil edilerek kuraya alınmıştır. Kura sonucunda görev yerine yerleşmiş, 5 Eylül 2021 tarihinde göreve başlamış ve mecburi hizmetini tamamlamıştır. Türkiye, vatandaşı olmayan tek hekimi bile çalıştırmıyor” dedi.

‘Ciddi sorun teşkil eder’

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Prof. Dr. Turhan Çömez, yurt dışında doktorluk yaptığı dönemlerden

edindiği tecrübelerini dikkate alarak hekimlik prosedürlerini tek tek ifade etti. Avrupa ülkelerinin farklı ülkelerden gelen hekim adaylarını zorlu bir sınavdan geçirdiğini sıralayan Dr. Çömez “Sayın Bakanın yaptığı konuşmasında Türkiye’deki doktorluk yapan yabancı doktorların Türk vatandaşı olduklarını söyledi. Bu açıklama ciddi sorunları teşkil edecek bir açıklamadır. Dünya’nın bütün girişimci ülkeleri, yabancı doktorlarına kapılarını açar. Ancak bunun bir prosedürü vardır” diyerek yurt dışında hekimlik yapmanın şartlarını şöyle aktardı:

“Öncelikle bir dil yeterlilik sınavına sokar. Bunu geçtikten sonra o ülkenin tıp fakültesi sizi bir yazılı sınava sokar ve bir sonraki aşama ise sözlü sınavdır.  Bunları geçen doktor adayı, mülakata alınır. O adayın diplomasının veya mezun olduğu üniversitenin akredite olup olmadığına bakarlar. Yani tanınmış bir üniversiteden mezun olmasını ister. Bu diplomalarının da sahih (hakiki) olup olmadığına bakılır.”

5 yıllık azami süre ve oturma izni

“Bunun yanında da ‘İyi Hal Belgesi’ istenir. Adayın herhangi bir suça karışıp karışmadığına da dikkat ederler. Bunların tamamı bittiğinde de yine son defa bir mülakat yapılır. Bu mülakatı geçen hekim adayına da ‘lisans’ verilir. Lisans, o ülkenin diplomasıdır. O hekim adayı, bulunduğu ülkede iş bulduktan sonra da bir oturum iznini alır, çalışma müsaadesini hak kazanır. Bu müsaadeyi aldıktan sonra da beş yıl çalışması gerekir. Verilen 5 yıllık süreyi doldurduktan sonra yeniden sınavlara girer, kültür değerlerine hakim olmasına ilişkin sınavlara da girer. 5 yılın sonunda ülkedeki yaptığı ve yapmadığı tüm işler hakkında sınava girer, bu konularla ilgili soruşturmalara maruz kalır. Bunların tamamını geçen hekim adayı ömür boyu ‘oturum hakkı’ kazanır. Beş yıllık süreyi tamamlayıp sınavı da geçen aday, bir yıl sonrasında da ‘ömür boyu vatandaşlık’ kazanır.”

‘Türkiye’de bunlar yapılmıyor’

Şartları saydıktan sonra topu Türkiye’deki şartlara atan İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, “Anlaşılan o ki, Türkiye’de bunların hiçbiri yapılmıyor. Türkiye bir yol geçen hanına dönmüş. Maalesef ki bakan, yaptığı bu açıklama ile bedevi kültüründe bile görülmeyecek devlet kurumlarının ayaklar altına alındığının en net işaretidir” dedi.