Balıkçıoğlu Öğrenci Yurdu Yangını unutulmadı!
Tarih 15 Şubat 1975. Gece saat 01.15 sularında 183 ortaokul ve lise öğrencisinin barındığı Balıkçıoğlu Öğrenci...
Tarih 15 Şubat 1975. Gece saat 01.15 sularında 183 ortaokul ve lise öğrencisinin barındığı Balıkçıoğlu Öğrenci Yurdu’nda büyük bir yangın meydana geldi. Alevler kısa sürede yurt binasını sararken 11 öğrenci yanarak hayatını kaybetti, 15 öğrenci ise yaralandı. 49 yıl önce meydana gelen yangının ise çıkış sebebi belirlenemedi. Balıkçıoğlu Öğrenci yurdunda meydana gelen büyük yangın ve hayatını kaybeden öğrenciler ise unutulmadı.
Yangında hayatını kaybeden öğrenciler; İbrahim Ütük, Ömer Çelebi, Osman Şenocak, Hasan Kaya, Remzi Yağcı, Nedim Pınar, Musa Dilek, Muzaffer Koç ve Muzaffer Ulutan, Hasan Kırktaş ve Mehmet Sait Alpaslan.
Seçkin Dabak o dönem yaşananları şu ifadelerle anlattı:
“73-74 mezunuyum, liseyi bitirdik. Ulaşım olarak o zaman sadece demiryolu vardı, bütün öğrenciler o dönem o yollarla memleketlerine gidiyorlardı. Osman Şenocak’ın ablası Gar’da bilet satıyordu. Ankara’ya kadar birlikte gidiyorduk. Giderken bana dedi ki “sayın Mehmet Balıkçıoğlu beni çağırdı Seçkin abin mezun oldu gelecek sene yurt başkanı sensin dedi bana görev verdi, çok mutluyum”. O Ankara’da indi, biz devam ettik yolumuza. Ben eğitim enstitüsünde okurken haberlere bakıyordum “ Ödemiş’te yangın 11 öğrenci öldü”. Şehit cenazeleri buraya defnedildi. En son fotoğrafını gördüğümde gazete manşetinde, pencerede asılı kalmıştı. Beni birazcık teselli eden yanarak değil dumandan boğularak ölmesi. Sık sık geliyoruz, ziyaret ediyoruz. Onları yalnız bırakmamaya çalışıyoruz. Esas mesele bu, aile bu işte. Ödemiş sahip çıktı bu çocuklara. Ödemiş halkına çok teşekkür ediyorum. Hepsini tek tek tanırım, çok iyi bilirim, benden bir iki devre önceki çocuklardı. Allah rahmet eylesin, başımız sağ olsun.”
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle, rahmetle, minnetle ve sevgiyle anıyoruz. Seçkin abi çok güzel anlattı, o öğrencilerin abisiydi. Bizim de okul arkadaşlığımız, kardeşliğimiz vardı. Cuma akşamıydı, ben sabahına duydum, Kiraz’dan geldim. Önce kendi sınıfımda olan arkadaşları aradım, telefon yoktu bir şey yoktu. Başlarına bir şey geldi mi diye. Hep beraber sarılıp ağlamıştık.
Osman kardeşimiz uyanıyor, başkan olmanın göreviyle sanıyorum, arkadaşlarını 12 kişiyi yarı uyur vaziyetteyken pencereden atarak kurtarıyor. Giriyor çıkıyor canı pahasına arkadaşlarını kurtarıyor. O günkü olay Türkiye’de yılın acısı oldu. Bütün Türkiye buradaydı. Türkiye ağladı, dünya ağladı. Ağıtlar yakıldı, herkes kendi ülkesinde.
O gün çok güzel bir heyet Milli Eğitim Müdürlüğü, Kaymakam bir araya geliyorlar. Evlatlarımız burada şehit oldular, onların acısını hep birlikte yaşıyoruz, bunları ayırmayalım diye, yan yana, koyun koyuna defin etmeyi düşünmüşler, aileler de rıza göstermiş. Çok duygulu bir an, saatler içinde karar veriliyor.
Önce lisenin önünde tören yapıldı sonra meslek lisesinin önünde tören yapıldı. Ulus Meydanı’nın dan Mezarbaşı’nın oradan yürüyerek omuzlarda bayraklara sarılı olarak taşıdık. O duygularla kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Anılarını yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Tekrar başımız sağ olsun.”
Haber merkezi