• Haberler
  • Yaşam
  • Barınakların arka planı! Umarım bu sesi duyarsınız…

Barınakların arka planı! Umarım bu sesi duyarsınız…

Barınaklara terkedilen masum canlılar, hayatta bir yer edinme mücadelesi verirken, kırık kalplerini ve umutsuzluğu içlerinde taşırlar....

Barınaklara terkedilen masum canlılar, hayatta bir yer edinme mücadelesi verirken, kırık kalplerini ve umutsuzluğu içlerinde taşırlar. İnsan eliyle terk edilmek, onlara sevgi ve güven duygusunu yitirme acısını yaşatır. Ancak, bu küçük kalpler hala umudu bekler. Birinin onlara bir şans tanıyacağı günü, içlerindeki sevgi ve sadakatin hüzünlü bekleyişiyle umutla beklerler.

Barınağın kapısında terkedilen bu dostlar, hayatta bir aile arayışı içindedirler. Gözlerindeki yaşlar, yaşamış oldukları zorlukların ve hayal kırıklıklarının izlerini taşır. Ancak, onlar sessizce hayata tutunur ve yeni bir umut ışığı ararlar. Bir insanın merhamet elini uzatacağı anı umarak, kuytularda, köşelerde beklerler.

Her bir pati izi, geçmişteki sevgi ve kaybetmiş oldukları güvenin bir izidir. Ancak bu izler, gelecekte bir yuva bulma umudunu taşır. Her bir tüy, bir öyküyü anlatır; sevgiye hasret, güvene aç ve hayatın sert yüzüne direnen bir masumiyetin simgesidir.

Barınakların arka planı! Umarım bu sesi duyarsınız… #pazartesi pic.twitter.com/I7LCUqwaeN

— Yeni İzmir (@GazeteYeniizmir) January 22, 2024

Bir barınak yöneticisi, barınakların arka planında yaşanılan acı gerçekleri şu şekilde anlattı: 

“Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız. Öncelikle siz üreticiler ve satıcılar hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz, tanımadığınız ve hiç tanımayacağınız insanlar için köpek üretmekten ve satmaktan vazgeçersiniz. Az önce sattığınız şu küçük şirin köpek yavrusu var ya büyüyüp de artık küçük şirin köpek yavrusu” olmadığında büyük olasılıkla benim barınağıma düşecek yolu. Peki, bir barınağa bırakılan bir köpeğin yüzde 90 olasılıkla o barınaktan yürüyerek çıkmadığını biliyor musunuz? İster safkan olsun ister olmasın ister sahibi tarafından terkedilmiş olsun, ister başıboş olsun barınağıma gelen köpeklerin en az yarısı safkan köpekler…En çok duyduğum bahane, “Taşınıyoruz ve köpeğimizi ya da kedimizi yeni evimize götürmemiz mümkün değil” Öyle mi gerçekten? Ya da “Büyüdüğünde bu kadar iri olacağını bilmiyorduk, kocaman oldu” Bir Alman Çoban köpeğinin ne kadar olmasını bekliyordunuz ki? “Ona fazla zaman ayıramıyoruz” Ben günde 10-12 saat çalışıyorum ve 6 köpeğime de zaman ayırabiliyorum, isteyince mümkün.

“Bahçeyi birbirine katıyor” Onu evinize alıp ailenizin bir parçası yapmayı denediniz mi hiç? Köpeklerini bana bırakırken hep söyledikleri de, “Biz ona yeni bir yuva bulmakla uğraşamıyoruz, ama eminiz ki barınakta birileri onu sahiplenecektir, çünkü o çok iyi bir köpek” Hayır büyük olasılıkla köpeğiniz barınaktayken yeni bir yuva bulamayacak. Bir barınakta yaşamanın ne kadar zor ve gerilimli olduğunu bilir misiniz? Anlatayım size isterseniz…Siz köpeğinizi barınağa bıraktıktan sonra yuva bulmak için en fazla 72 saat zamanı vardır. Eğer barınakta yeterince boş yer varsa ya da köpeğiniz sağlıklı kalmayı başarırsa bu süre belki birkaç gün daha uzayabilir. Eğer üşütür ve nezle olursa oracıkta ölüverir. Köpeğiniz, havlayan ve ağlayan 25 diğer hayvanla birlikte daracık bir bölmeye tıkıştırılacaktır. Son derece depresif olacak ve kendisini terk eden aileyi düşünerek durmadan ağlayacaktır. Belki bunu okuyan bir kişi ‘barınağa gider, bir yazı okudum’ der, ‘bir köpek kurtarmaya geldim’ der.

Yağmur Karadağ

Bakmadan Geçme