Başka bir felaket daha istemiyoruz!

Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Ensari, enkazdan çıkan tozların masum olmadığının altını çizdi, deprem bölgelerindeki 'KATİL TOZ'a dikkat çekti.

Başka bir felaket daha istemiyoruz!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

TÜRKİYE’DE 2010 yılı öncesinde binalarda kullanılan asbest, insan sağlığını tehdit ediyor. Deprem bölgelerinde yıkılan binlerce binanın hafriyatlarından yayılan asbest, sağlık felaketine zemin hazırlıyor. Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Ensari, deprem bölgelerini asbest konusunda uyarı ve bölgedeki herkesin FFP3 tipi toz maskesi kullanması gerektiğini dile getirdi. Ensari, enkazdan çıkan tozların masum olmadığını kaydederek, “Deprem sonrası başka felaketler istemiyoruz. Gerek yönetenlerde gerek yardım kuruluşlarında gerekse belediyelerde bir akıl tutulması var” dedi.

‘MASUM DEĞİLLER’

2010 yılında asbest kullanımının Türkiye’de yasakladığını hatırlatan Ensari, “Ama bir şekilde hayatımızın içine giriyor. Biz öncelikle 2010 yılı öncesi yapılan yapılarda asbestten şüphelenmeliyiz. Çalışmalarda bununla ilgili de veriler mevcut. Deprem ve bina yenilemelerini ayrı değerlendirmeliyiz. Mesela İzmir’de evinizi yenileyeceğiniz zaman uzmanlar gelip numune alır ve asbest varsa temizlenir sonra da ana yıkım yapılır. Ancak depremde durum böyle değil. Anlık gelişen bir olay olduğu için yıkılmış ya da ağır hasar almış bir binada temizleyip daha sonra yıkma şansınız yok” diye konuştu.

‘AKIL TUTULMASI’

Mehmet Ensari, binanın yıkımında ortaya çıkan tozların masum olmadığını vurgulayarak, “Yine aynı şekilde enkaz kaldırılırken ortaya çıkan tozlar da masum değil. İçinde asbest ile birlikte kurşun, cıva ve eski yapılarda küf mantarı var. O bölgedeki insanlar yani çalışan herkes ve hatta yıkımı izleyen insanlar. Buradaki insanlar gözümüzün görmediği küçüklükteki tozları soluyorlar. Bu tozlar çok sinsidir, ciğerimize yerleşir ve iğnemsi yapısı nedeniyle saplanır. Hasta olmak 10 ile 50 yıl alıyor. Sonuçta bu hastalıkların en kötüsü akciğer kanseri ve akciğer zarı kanseridir” ifadelerini kullandı.

Gelecekte Asbest kaynaklı rahatsızlıklardan dolayı binlerce insanın kaybedileceğine ve bunun ciddi bir sağlık harcaması yürü getireceğini söyleyen Ensari, “Gerek yönetenlerde gerek yardım kuruluşlarında gerekse belediyelerde bir akıl tutulması var. Her şeyi düşünüyorsunuz, ama bir maske oymayı düşünmüyorsunuz. Kaldı ki daha büyük hastalıkların oluşma riski var. Biz deprem sonrası başka felaketler istemiyoruz. FFP3 tipi toz maskeleri çok etkiliyor. Oradaki çalışanlar dışında halkımıza da dağıtılmalıdır. Orada aylarca hatta yıllarca bekleyen bir sorun var. Çok ciddi sulama yapılması gerekiyor. Toz bastırma makinesi olarak belirtilen bir makine var. Biz bunu normal yıkımlarda dahi göremiyoruz. Kaldı ki oradaki vali de belediye başkanı da aynı gök kubbe altında değil mi? O vali beyin kendisi de çocukları da aynı risk altında. Herkesin artık altını başına toplama zamanı” açıklamasını yaptı.

‘BİLİMİ DİNLEYELİM’

AFAD çalışanlarının yalnızca yüzde 5’inde maske gördüğüne dikkat çeken Ensari, “Maske takanlar kendisi bilinçli davranarak ile önlem almışlar. Oysa AFAD bir kurum, maskeyi verip uyarmalı. AFAD çalışanları çalışırken asbeste maruz kalıyor, ama beklerken de maruz kalıyorlar. Sigara içenler bile var. Sigara içen bir kişi 50 kat daha fazla asbest kaynaklı hastalıklara yakalanma şansı artıyor. Artık bilimi dinleyelim” diye konuştu.

 

HABER: SILA ARABACIOĞLU

Bakmadan Geçme