• Haberler
  • İzmir
  • Başkan Sandal'dan Ruhsat iddialarına cevap: Algı operasyonu

Başkan Sandal'dan Ruhsat iddialarına cevap: Algı operasyonu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 30 Ekim İzmir Depremi'nde hayatını kaybedenler için anma törenine ev...

Başkan Sandal'dan Ruhsat iddialarına cevap: Algı operasyonu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 30 Ekim İzmir Depremi’nde hayatını kaybedenler için anma törenine ev sahipliğine yaptı.  Etkinlik, depremzedeler için Türkiye’de ilk kez İzmir’de hayata geçirilen Halk Konut Projesi’nin ilk uygulaması olan Dilber Apartmanı önünde gerçekleştirdi. Etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanı Serdal Sandal, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, Dilber Apartmanı Kooperatif Derneği Başkanı Elif Keskin ve çok sayıda vatandaş katıldı. Serdal Sandal yaptığı konuşmasında ‘belediye ruhsat vermiyor, ruhsatları geciktiriyor’ iddialarına yanıt verdi. Sandal, “Ruhsatla ilgili iş tamamen bir algı operasyonudur” dedi.

Haber

“İzmir depremini Bayraklı’da yaşadığımız bu afeti belki de tüm Türkiye’de herkese model olabilecek bir şekilde el birliğiyle atlattık” diyen Başkan Sandal, “Arama kurtarmadan çadır süreçlerine, geçici konutlara ve daha sonrasında gelen uygulamalarla gerçekten Büyükşehir Belediye başkanımızın öncülüğünde yürüttüğümüz bu çalışmalar tüm Türkiye’ye örnek olabilecek çapta çalışmanın özellikle vatandaşımızın inşaat kaybı olan yüzde 20-30 civarındaki bir metrekareyi büyük şehrimize öncülüğünde meclisimize götürdüğümüz planlamayla vatandaşımıza verdik. Sonraki süreçlerde yüzde 20’lik imar artışıyla da depremzedelerin için ekonomik krizden gördükleri zararları hafifletmek için başlattığımız bu süreçte de gerçekten depremzedelerin 100 metrekare olan 70’e düşmüş dairelerini 120-130 metrekareye tekrar çıkardık. Aslında 100 metrekarelik dairesini 2 + 1, 60-70 metrekare teslim alan vatandaşlarımızın yanında büyükşehir belediyemizle beraber yürüttüğümüz bu çalışmadan her vatandaşımıza aslında çok açık ve net söylüyorum Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın öncülüğünde 1 + 1 daireyi her depremzedemize hak ettikleri değeri vermiş olduk. Arama kurtarma süreçleri dışındaki süreçlerin tamamında yalnız olduğumuzu söyleyebilirim. Yılmadık, çünkü sırtımızı dayandığımız bir büyük şehir belediyemiz vardı ve orada aklıyla, vicdanıyla, duruşuyla her zaman depremzedelerin yanında olan bir Tunç başkanımız vardı” diye konuştu.

‘BAYRAKLI YOK SAYILIYOR’

Bayraklı’nın yok sayıldığını görülmediğini belirten Sandal, “Sesimiz kulaklarına ulaşmamış olabilir. Ama bir şeyi unuttular. Bayraklı Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve bayraklı yurttaşlarımız var. Düşünün, Türkiye’nin her tarafındaki afetlerde devletimizin müdahalesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Yapılan evleri, yapılan yardımları afet bölgesi ilan edilmelerinin hepsini büyük bir takdirle karşılıyoruz. Ama biz Bayraklı olarak bu meselelerin tamamında bir üvey evlat muamelesi görüyoruz. Çok basit bir karşılaştırma yapmak gerekirse? Elâzığ depremiyle Bayraklı depremini kıyasladığımızda aslında daha büyük bir afete maruz kaldık. Ama kamunun Elâzığ yatırımı, 560 milyon TL. Bütün Elazığlı yurttaşlarımıza helali hoş olsun. Belki daha fazlası da gerekir. Ama Bayraklı’ya gelen para 3 milyon TL. Bizde yapılan konut 5 bin küsür. Elazığ’da yapılan konut sayısı 28 bin. Şimdi rezerv alan diye ilan edilen alanda depremzedelerin konutları acaba depremzedelere satılıyor mu diye endişelerimiz var. Biz üçüncü şahıslara satıldığını biliyoruz ama bu işlemler noter aracılığıyla olduğu için ispatlayamıyoruz. Bu konuda tüm depremzedelerin, özellikle depremzede derneğimizin duyarlı olmasını özellikle rica ediyorum. Rezerv alanındaki arazi satışlarını onaylamıyoruz. Depremzede yurttaşlarımız için ayrılan bölgede yapılan konutlar ücretleri karşılığında depremzede satılıyor. Doğal olarak oradaki bütün gelirin tekrar İzmirli depremzedelerin hizmetine sunulmasında büyük bir fayda var. Ticari alan adı altındaki satışları kesinlikle onaylamadığımızı belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

‘ALGI’

Depremzedelere ruhsat iddiaları hakkında konuşan Sandal, “Bir diğer mesele biz bu satışlar yapılıyor dediğimizde itiraz eden arkadaşlar. Kendi kendilerini ele vermiş oldular. Rezerv alanda yaklaşık 250 konutumuz, Gençlik, Spor ve İl Müdürlüğüne tahsis edilmiş durumda. Biz tabii ki öğrencilerimizin yurt meselesinin çözülmesini isteriz. Tabii ki onların ihtiyaçları olan barınma imkanlarına kavuşmalarını isteriz. Ama bu bugüne kadar ihmal ettiğiniz sorunu depremzedelerin hakkını alıp bir başkasına vermekle olacak bir iş değil. Biz büyükşehir belediyemizle bu çığlığını herhalde yetkililere çok fazla duyuramadık. Buradan sizler aracılığıyla basınımız aracılığıyla tekrar yetkililerimize çığlığını bir defa daha iletiyoruz. Yıkılıp yapılan evlerimiz 100-120 metrekarelik dairelerden sonra herkes 70 metrelik evlere mahkûm edildi. O gün bunun dışında bir alternatifin olmadığını söyleyenler, Osmangazi’de Mansuroğlu’nda birçok yerde rezerv alanlar ilan edip emsali 2-3 kat arttırıp yeni evler yapabiliyorlar. Demek ki yapılabiliyormuş. Çığlığımızı duyuramadık. Bu bölgede yaşayan yurttaşlarımızın büyük bir çoğunluğu emekli yurttaşlarımız, dar gelirli yurttaşlarımız imkanları sınırlı yurttaşlarımız. Bu evlerin yapılabilmesi için deprem konutları için gerekli kredi miktarının vatandaşlara verilmesi. 2 yıl ödemesiz 18 yıl sıfır faizle vatandaşın bu derdinin bir an önce çözülmesi lazım. Bu konularda. Biz elimizden gelen tüm çabayı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Depremzede derneğimizin bu konuda duyarlı olmasını ve farklı platformlarda bunu dillendirmesinde de bir fayda olacağını düşünüyoruz. Biz bir dost sofrasındayız. Doğal olarak kendi iç eleştirilerimiz bizi her zaman güçlendirir. Ama ben buradan bir yanlış algıyı depremzede yurttaşlarımızla paylaşmak isterim. Ruhsatla ilgili iş tamamen bir algı operasyonudur arkadaşlar. Bugüne kadar otuza yakın arkadaşımız müracaat etti ruhsatını alamıyoruz diye. Bize bazı taleplerde bulundular. Yaptığımız şey çok basit. Hem vatandaşlarımızı hem müteahhidin hem de bürokratlarımız çağırıyoruz. Ama bugüne kadar bu 30 talebin tamamında aslında müteahhitler üzerine düşen evrakları belgeleri tamamlamadı. Buradan bir defa daha söylüyorum. Ruhsatla ilgili problemi olan her vatandaş her an bizi ziyaret edebilir, ulaşabilir kapımızı çalabilir” diyerek sözlerini noktaladı.

‘DESTEK KIYMETLİ’

Elif Keskin yaptığı konuşmada, “15 Ocak 2023 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla temelini attığımız inşaatınızın tahminen 6 ay içerisinde tamamlayıp evlerimize geçmeyi ümit ediyoruz. Bizler halk konut yöneticileri olarak daha önce hiç inşaat yapmadık, hiçbirimizin kooperatif deneyimi yok, ilk kurulan kooperatif biz olduğumuz için önümüzde bir model de yoktu. Bu modeli biz oluşturarak attık. Zorlandığımız tıkandığımız, umudumuzu kaybettiğimiz zamanlar oldu. Fakat asla vazgeçmedik. Biliyordu ki biz başarırsak arkamızdan gelen kooperatifler de başaracaktır. Biz bu inançla çalıştık. İnşaatımızın yapım aşamasında belediye şirketlerinin bize vermiş olduğu danışmanlık bizler için çok kıymetlidir. Burada çok fazla emek, çok fazla çaba ve dayanışma vardır. Burası bizim için bir bina değil, birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel sembolüdür” değerlendirmesinde bulundu.

‘ŞANSIZ DÖNEM’

Keskin, “Biz depremzedeler çok şanssız bir döneme denk geldik. Pandemi, deprem arkasından gelen son yıllardaki büyük bir ekonomik kriz karşısında tutuna bildiğimiz tek ekonomik dal Bayrak Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesinin vermiş olduğu emsal artışıdır. Bütün depremzedelerin ortak sorunu, kentsel dönüşüm kredi faiz oranlarının çok yüksek olmasıdır. Aylık taksit tutarı yaklaşık 30 ile 40 bin arasıdır. Depremzedelerin büyük çoğunluğu emekli ve dar gelirli olduğu için kentsel dönüşüm kredi taksitlerini ödemeleri çok zordur. Krediyi kullanmış olsalar da inşaat maliyetlerinin artışı nedeniyle kullanılan krediler yeterli gelmeyecektir. Zaman kaybetmenin para kaybetmek demek olduğu bir dönemdeyiz. Bizler Halk Konut Kooperatif yöneticileri olarak inşaat yapım konusunda bilgi sahibi değiliz. Deprem Türkiye’nin gerçek durumu, oysa yapılacak binaların bilim ve sanat kurallarının doğru bir şekilde uygulanabilmesi, her gün sayısı artan halk konut kooperatif inşaatlarına müşavirlik hizmeti veren arkadaşlarımızın sayısının artırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme