Başkan Tugay: Siyasi baskı altındayız

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, mevzuatın yerel yönetimlere fazla yetki vermediğini belirterek, her türlü olumsuzluğa karşın çaba göstereceklerini söyledi

ESİAD'ın düzenlediği 3. Yatırım Zirvesi'nde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay rahat çalışamamaktan şikayet etti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "İzmir halkının her kesiminin sesi gibi konuşmaya çalışacağım. Birbirinden değerli ve çok içerikli konuşmaları dinlerken bunlardan bir kelime bulutu yapıp ekrana yansıtsak diye düşündüm. Bunları yansıtsak kocaman bir hukuk, bağımsız yargı, adalet, eğitim, demokrasi çıkacak karşımıza.  Türkiye ne kadardır bunlardan şikayet ediyor? Hepinizin tahmin ettiği gibi 22 yıldır şikayet ediyoruz demeyeceğim. Atatürk'ü kaybettiğimizden beri her iktidardan, Türkiye bu durumdan şikayetçi. Biz bu güvensizlikleri ne zaman aşacağız ve bunları söylemek zorunda kalmayacağız diye düşünmemiz gerekiyor. Ben bir partinin üyesiyim. Ancak siyaset üstü konudan bahsediyoruz. Her parti yönetiminde Türkiye bu sorunları yaşadı, şu anda da yaşıyor. Dönem dönem ağırlaşıyor, dönem dönem biraz nefes alıyoruz. Ancak kurtulamıyoruz. Bunları aşması lazım ülkemizin. Halkın en büyük şikayeti şu; Ülke büyüsün diye uğraşılıyor. Kamu eliyle yatırımlar yapılıyor, büyük paralar harcanıyor. Zaman zaman azalsa da hatırı sayılır yabancı sermaye gelmiş durumda. Küçük bir ekonomimiz var diyemeyiz. İcraatımız fena değil. Ancak halkımız fakir. İnsanlarımız adaletsizliklere maruz kalıyor. Bunlara kulaklarımızı kapatacak mıyız? Yoksa Selçuk'ta hayatını kaybeden 5 çocukta olduğu gibi açlık ve sefaletle insanlığın kaybına göz mü yumacağız? Sorumlu Bakan yerel yönetimlere suçu atmaya çalıştı. Cumhurbaşkanı bunu düzeltti. Bakanlık sorumludur dedi. Kendisine teşekkür ediyorum. Vicdanımızla değerlendirmeliyiz. Adaletsizlikle asla izin vermemeliyiz” dedi.

Tugay, “Belediye başkanı olduktan sonra şehrimizin değerli iş insanları ile bir araya geldiğimizde iyi niyetle hem şehir hem ülke için çalışan değerli insanlar olduğunu gördüm. Desteklenmeleri gerekir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kentte yatırım yapmak isteyen, üyelerini arttırmak isteyen herkesin yanındayım. Ancak yerel yönetim mevzuatı fazla yetki vermiyor. İstediklerimizi yapma konusunda önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Ayrıca siyasi baskı altındayız. Biz her türlü olumsuz şart altında çaba göstermeye devam edeceğiz. İzmir’in planlaması için katılımcı planlama ajansı yapısını kuracağız ve bunun üzerinden kentin potansiyelini değerlendirmek için çaba göstereceğiz dedik. 7 ayda önemli mesafe kat ettik. İzmir'in hangi alanda gelişmesi gerektiğine kendi toplumunun karar vermesi lazım. Tüm kesimlerin buna katılması lazım. İzmir'in kendi kimliğini kaybetmeden, tarihsel kültürüne sahip çıkarak yürümesi lazım. Bunu başarabilecek nadir şehirlerden biri olduğunu düşünüyorum. Bu dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak da benim için büyük bir onur” diye konuştu.

Toplantı için gittiği Bakü deneyimini paylaşan Tugay, şöyle devam etti; “Dün Bakü'den döndüm.  Çoğu ülkenin orada bir şey yapıyormuş gibi göründüğünü gördüm. Yaşadığımız ve yaşayacağımız felaketin boyutunun ve ciddiyetinin kimse farkında değil. Yapıyormuş gibi görünme olayı var. Dünyada şu anda iklim krizine neden olan ülkeler sıralaması baktığınızda ABD, Çin, Rusya diye sayabiliyoruz. Hepsi iklim krizine karşı bizim gibi ülkelere teknoloji pazarlamaya çalışıyor. Toplantı bildiğiniz pazara dönüşmüş. Çöp olacak GES yatırımlarına yer vermek, bizi sadece onların çöplüğü yapar. ‘GES kuralım’ diye para harcanıyor. 15-20 yıllık ömrü var panellerin. 10 yılı verimli. Karşıyaka Belediye Başkanıyken gün gün takip ettirdiğimiz sistem kurduk. Verimliliği sağlamak zor. Bakım maliyeti var. Kurmakla bitmiyor. Harcadığınız para, elinizde kalan çöp, enerjiye baktığınızda salonda gereksiz yanan ışıkları söndürsek daha faydalı oluruz. Bugün burada en suçlu olan devlet. En fazla israf yapan, ülkenin kaynaklarını çarçur eden devlet. Bunu milletin bilmesi lazım. Devlet ne zaman harcadığı paranın ülke yararına, verimliliği gözeten yatırım olmasını sağlarsa o zaman ülkede bir şeyler değişir. Bu nedenle ülkede enflasyon patlamalarına yol açmayan kararlar alacak yöneticilere ihtiyacımız var."

Bakmadan Geçme