'Basmane Çukuru' gündemden düşmüyor!
Uzun yıllardır 'Basmane Çukuru' İzmir gündeminde yer bulan Güçbirliği Holding'e ait katlı otopark inşaatı için açıklama yapan Kültürpark Platformu, bu alanla ilgili planlamalar hakkında 'suç işleniyor' dedi
Bugüne kadar hastane, kilise, otobüs terminali gibi kamusal ihtiyaçlar için kullanılan, Güçbirliği Holding'in katlı otopark ve AVM inşası için yola çıktığı, ancak yarım kalan Basmane Meydanı'ndaki alan kentin gündeminden düşmüyor. Katlı otopark inşaatı yarım kalan ve temel çukuru doldurularak, düz beton alan haline getirilen arazi için Kültürpark Platformu ültimatom gibi açıklama yaptı.
İzmir kent gündeminde “Basmane Çukuru” olarak bilinen ve doldurularak kapatılmış alanda, ağustos ayından bu yana yeni süreç başladığı vurgulanan Kültürpark Platformu'nun açıklamasında, "Turizm, ticaret, otel, ofis ve konut gibi birçok kullanımı barındıran çeşitli kule projeleri basında uçuşurken, Basmane Çukuru, Basmane’nin paha biçilmez elması İzmir kent gündemine takas gibi akla hayale sığmayacak şekilde oturdu. Kültürpark Platformu olarak, ilk günden bu yana talebimiz olan parkın korunarak yaşatılması ve Basmane Çukuru bölgesinin, en üst düzeyde kamu yararı gözetilerek, tekrar kamuya kazandırılmasına ilişkin ısrarımızı bir kez daha ve net bir dille söylemek istiyoruz" denildi.
Basmane Çukuru 1922 İzmir yangını öncesi Ermeni hastanesi, Ermeni kilisesi, ardından İzmir otobüs terminali olarak kullanıldı. Yapımı 1936’da tamamlanan Kültürpark’ın paralelinde, aynı yıl kent içi ve şehirlerarası otobüsle ulaşım ihtiyacını karşılamak amacıyla garaj yapımı başladı ve 1939'da “Santral Garaj” adıyla açıldı. 1975’de Halkapınar garajı işletmeye alındıktan sonra, ESHOT’un otobüs garajı olarak hizmete başladı. 80’li yılların sonuna kadar otobüs garajı olarak hizmet vermeye devam etti.
BASMANE'DE KENT SUÇU İŞLENİYOR
Çukurun birçok planlama girişimi, protokol anlaşması ve mimari yarışmalara konu olduğunu hatırlatan Kültürpark Platformu, açıklamasında, şu bilgileri verdi; "1990’ların sonuna kadar kamu mülkiyetinde kaldı. İlk günden bu yana aynı boyut ve şekilde olan 20.866 m² büyüklüğündeki alan kullanım kararları açısından, kamunun, sermayenin, yargının müdahalelerine hep açık oldu. 1997’de bir protokolle kısmi olarak özelleştirilen alan kullanım karar değişiklikleri, yüksek yapı artışı, ayrıcalıklı imar hakları ile kentsel gelişmeyi olumsuz etkileyen planlama süreçlerine karşı sürekli yargıya taşınan, itirazlara ve çeşitli kent suçlarına konu olan bir yer olmaktan kurtulamadı.
İzmir tarihinde Roma, Osmanlı, Cumhuriyet gibi birçok tarihi katmana ev sahipliği yapan, Agora’dan, Altınpark’a, Anafartalar Caddesi’ne uzanan Basmane, Kemeraltı bölgesinde, 19.yüzyıl ortalarında anıt mekân olarak tanımlanan kent parçasında yer alan, tarihi değeri olan birçok yapının bulunduğu alan, bu özellikleri ile kentin tartışmasız korunması gereken en önemli bölgesinde. Basmane Çukuru bir cephesi ile 9 Eylül Meydanı’na bakarken, Cumhuriyet, Lozan ve Montrö gibi önemli meydanlar ve Basmane Garı gibi İzmir’in kent tarihi açısından tarihi değere sahip yapıların hemen yanında.
Bölgenin siluetini, mikro klimasını bozacak, büyük ve hantal yapısı ile çevresinde ezici baskı unsuru oluşturacak yapının önünün açılması, İzmir’in bu önemli tarihi miraslarının geleceği açısından bizlerde endişe yaratıyor. Bir kamusal alan, bir kent müştereği olarak kullanılan İzmirliye ait bu alan, 1997’den bu yana sermayeye peşkeş çekilmiş ve ortaya hala devam eden büyük bir kent suçu çıkmıştır."
BAŞKAN TUGAY'IN BU HATADAN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ
Gelinen noktada, Kültürpark’a ilişkin olumlu sayılabilecek açıklamalar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesinin yeni başkanının parkın yakın çevresindeki; tarihi ve doğal dokuya aykırı, yüksek yoğunluklu imarı, yapılaşmayı öngören gökdelen baskısını önlemesini, geçmişte yapılan hatalardan geri dönmesini bekledikleri vurgulanan açıklamada, böyle bir durumda Basmane Çukurunun takasa konu edilmesi hata olarak nitelendirildi.
BAŞKAN CEMİL TUGAY'A VE MECLİS ÜYELERİNE SORULAR:
“Sermayenin açgözlü, yağmacı şirketlerine meşruluğu tartışmalı, altyapısı olmayan, kentin silueti ve tarihi değerlerine vereceği zararları bariz AVM-iş merkezi–konut–otel içeren yapıyı, belediye binasının yapılması karşılığında onaylamayı içinize nasıl sindirebiliyorsunuz” denilen açıklamada Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, ve Büyükşehir Belediye Meclisi'ne şu sorular yöneltildi:
Bu alanı yok etmenin, kent belleğini yok etmek olduğunu anlayamıyor musunuz?
Bu takasın gerçekleşmesi durumunda M.Ö.4.yüzyılda kurulan Agora’dan görülecek kent siluetinin yakın kadrajına bir hançerin saplanacağını göremiyor musunuz?
Bu girişimin Basmane'yi, Konak’ı ekonomik olarak kalkındıracağı iddia edenler, burada yapılanacak AVM’nin tarihi Kemeraltı çarşısını nasıl olumsuz etkileyeceğinin farkında değiller mi?
Gökdelende yaşayacak, çalışacakların Kemeraltı ve çevre esnafın müşterisi olmayacağı belli değil mi?
Bu alanda yapılacak gökdelenin, başta tarihi Basmane ve Kadifekale bölgeleri olmak üzere Çankaya ve Pasaport gibi tarihi bölgelerin soylulaşmasını tetikleyip, hızlandırmayacak mı?
Agora gezilirken yaşanan tarihsellik hissinin kaybolmasının, tarihi kent merkezinin yok olmasının bedelini kimler ödeyecek?
Kültürpark'a ilişkin hevesleri devam eden sermayenin beklentilerini, yapılmak istenen gökdelenin otopark ve yol bağlantıları ile düşündüğümüzde Kültürpark onun özel bahçesi haline gelmeyecek mi?
Yapının yaratacağı araç trafiği ve insan yoğunluğu bölgenin ulaşımını çıkmaza sokmayacak mı? Kanalizasyon, çöp gibi önemli altyapı sorunları bizlerin vergileri ile giderilmeye çalışılmayacak mı?
BU TAKAS HUKUKA DA KAMU YARARINA DA AYKIRI
Açıklamada, "Hukuka, imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olan bu takas girişimi, kent bütünündeki dengelerle, plan ve proje kararlarını etkileyecek, hem Kültürpark'ta hem de tarihi dokuda yaratacağı olumsuz durum ve çevre sorunları ile daha yaşanabilir İzmir umudunu yok edecek, telafisi olmayan sonuçlar doğuracak. Bilim ve kamudan yana demokratik, katılımcı süreçlerle kentine, yaşam alanlarına, kuşuna, ağacına sahip çıkanlar olarak; İzmir’in böylesi yanlış değerlendirmelerden doğan kararları hak etmediğini bir kez daha belirtiyoruz" denildi.
Kültürpark Platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne önerilerini şöyle sıraladı;
Basmane Çukuru için kabulü olanaksız takas planına dur demeye, sermayeye hukuksuz devredilen tapuyu iptal ettirerek, tamamı İzmirlilere ait olan alanın asıl sahiplerine döndürülmesine,
Kültürpark Koruma Amaçlı İmar Plan Taslağını Koruma Kurulu’ndan geri çekip, kent unsurlarının katılımı ile oluşturulacak, bilim ve kamudan yana yeni plan için çalışma başlatmaya çağırıyoruz.
Kentine yaşam alanına, parkına ve tarihi değerlerine sahip çıkmak adına Kültürpark Platformu olarak kent merkezimize ve Kültürpark’ın yanı başında diktireceğiniz yapı için oluşacak dava sürecinin tarafı olacağımızı ve tüm kentlileri de bizlerle olmaya, yanımızda durmaya çağırdığımızı da duyuruyoruz.
Yıllardır süren bu kent suçunun yeni haline göz yummayacaklarını belirten Kültürkpark Platformu açıklamasında son olarak şunları vurguladı; "Unutulmamalıdır ki Kültürpark, tüm canlılar açısından özgürlük duygusudur, İzmir’in oksijen ve ekosisteminin merkezidir, kentin merkezindeki vahadır, İzmir’de nefes alınacak yegâne yerdir, çevresiyle uyumlu, doğal yaşamı içinde barındıran alandır, Kültürpark ve Basmane Çukuru hepimizindir."