Belediye işçilerinden iktidara blokaj tepkisi!

Hazine ve Mlaiye Bakanlığı'nın CHP'li belediyelere hesaplarına blokaj koymasının işçileri mağdur etmek olduğuna dikkat çeken DİSK Genel İş 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, 'KP iktidarı, bu politikasıyla hem muhalif belediyeleri itibarsızlaştırmayı, hem de belediyeleri mali olarak çalışamaz hale getirerek halkın belediyelere olan güvenini sarsmayı amaçlamaktadır. Ancak bu yaklaşım, yalnızca belediyeleri değil, aynı zamanda çalışan emekçileri ve onların ailelerini de ekonomik buhranlara sürüklemektedir' dedi.

DİSK Genel İş 1-2-3 ve 9 nolu şubeler, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kaynaklarından kesinti yapmasını protesto etti. 

Kültürpark Basmane kapısı önünde toplanan belediye emekçiler, “AKP'den hesabı emekçiler soracak”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atan emekçiler adına basın açıklamasını DİSK Genel İş 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül okudu.

“BLOKAJLAR, EN AĞIR ŞEKİLDE EMEKÇİLERİ VURDU”

AK Parti iktidarının CHP'li belediyelere yönelik baskılarının ceremesini belediye işçilerinin çektiğini belirten Gül, “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan üyelerimiz, iktidarının muhalif belediyelere yönelik sistematik baskılarının doğrudan mağduru haline gelmiştir. Hükümetin, belediyelere yönelik borçların derhal geri ödenmesi talimatıyla uygulamaya koyduğu zorlamalar, belediyelerin finansal dengelerini alt üst etmiş ve işçilerin alın teriyle kazandıkları sosyal hakları zamanında alamamalarına neden olmaktadır. Belediyelerin hesaplarına konulan blokajlar, yalnızca belediyeleri değil, en ağır şekilde emekçileri vurmuştur” dedi

“İŞÇİLERİN ÜCRETLERİNİ GECİKTİRMEK, CEZALANDIRMA POLİTİKASIDIR”

Gül, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Bugün, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Genel-İş üyesi işçiler, bu adaletsiz ve siyasi motivasyonlu yapılan uygulamalar nedeniyle kışın en soğuk günlerinde geçim sıkıntısıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Enflasyonun rekor seviyelere ulaştığı, gıda ve enerji fiyatlarının katlandığı bir dönemde, işçilerin ücretlerini geciktirmek, bir cezalandırma politikasıdır. Bu, yalnızca emekçilerin haklarını değil, aynı zamanda insanca yaşam hakkını da hiçe saymaktır. AKP iktidarı, bu politikasıyla hem muhalif belediyeleri itibarsızlaştırmayı, hem de belediyeleri mali olarak çalışamaz hale getirerek halkın belediyelere olan güvenini sarsmayı amaçlamaktadır. Ancak bu yaklaşım, yalnızca belediyeleri değil, aynı zamanda çalışan emekçileri ve onların ailelerini de ekonomik buhranlara sürüklemektedir.

“HESAPLARA KONULAN BLOKAJLARI KALDIRIN"

Genel-İş olarak açıkça ifade ediyoruz: İşçilerin alın teri ve emeği, hiçbir siyasi hesaplaşmanın aracı olamaz! Emekçiler, hak ettikleri ücretlere ve insanca çalışma koşullarına zamanında ulaşmalıdır. Buradan sesleniyoruz: 

Belediyelerin hesaplarına koyulan blokajları derhal kaldırın! İşçilerin alacaklarını zamanında ve eksiksiz ödenmesini sağlayın! Emekçilerin, siyasi çekişmelere kurban edilmesine son verin! Bizler, işçilerin emekçilerin hakları için, emek ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Bu adaletsiz uygulamalara karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

“BİR ALIN TERİMİZ, BİR İŞ YERİMİZ BİR DE SOKAĞIMIZ VAR”

Son olarak söz alan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, iktiadarın bu politikayı sadece CHP'li belediyelere uyguladığına dikkat çekerek blokajların kaldırılmaması durumunda iş bırakacaklarını belirterek, “Yılın son günü aslında emekçiler için iyi bir temenni için bir araya gelecektik. Ama bugün aldığımız haberler yıllardır mücadele vererek kazandığımız sosyal haklar ödeneceği günde alacaklarımızı alamadık. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce ‘belediyeleri silkeleyin’ demişti. Tamam ama sadece CHP belediyelerde de yapacaksanız ayrımcılıktır. Örneğin Konya’da, Kayseri’de ya da Malatya’da bu silkelemeyi yapıyor musunuz? Çok yakında yılbaşından sonra tüm şube başkanlarıyla bir araya geleceğiz. Eğer bu kesintiler işçilerin hayatını zehir ediyorsa sokaklar bizimdir. İş bırakarak alanlara çıkacağız ve hesabını sizden soracağız. Sizler saraylarınızda yeni yıl partileri düzenleyecek bu da yetmeyecek özel uçaklarınızda yurtdışına gideceksiniz ama bizim gidecek bir yerimiz yok. Bir alın terimiz bir işyerimiz bir de sokağımız var. Hakkımızı alana kadar sokakta olacağız. Yerel yönetimleri tek tek kaybettiniz, sıra emeğinden başka satacağı olmayan işçilere ve memurlara geldi. Buradan diğer örgütlü sendikalara sesleniyorum. Türk-İş’in örgütlü olduğu yerlerde de durum aynı. Köşe başlarından biz hak arıyoruz demeyin, gelin mücadeleyi ortaklaştıralım. Cebimize gök dikenlere karşı yan yana durmasını bilelim diyerek Türk-İş’in tüm sendikacılarına çağrı yapıyorum. Sosyal medyadan, oturduğu yerden açıklama yapan kendi üyelerimize de sesleniyorum. Oturduğunuz yerde hiçbir şey kazanamazsınız ama mücadele ederek çok şey kazanırsınız” diye konuştu.

Bakmadan Geçme