• Haberler
  • Genel
  • Ben oruç tutmalı mıyım, acaba hangi orucu tutsam?

Ben oruç tutmalı mıyım, acaba hangi orucu tutsam?

Kutlu ayın, bereketli iklimine sayılı günler kaldı, bugün ilk oruç tutulacak. Allah sağlık ve afiyetle hepimizi...

Ben oruç tutmalı mıyım, acaba hangi orucu tutsam?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kutlu ayın, bereketli iklimine sayılı günler kaldı, bugün ilk oruç tutulacak. Allah sağlık ve afiyetle hepimizi kavuştursun.

Oruç, Farsçadaki “rûze” kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapçası “savm” ve “sıyâm” dır. Savm, temelde doğal ihtiyaçlardan olan yeme, içme ve yürüme türünden bir fiil yapmaktan kendini tutmak, geri durmak anlamındadır. Dinde ise mükellefin, niyet ederek Allah için imsaktan iftara kadar yemekten, içmekten, cinsi münasebetten kendini geri tutmasıdır.

İmsak; kendini tutmak, engellemek anlamındadır. Kişinin yaşamını sürdürmesini sağlayan yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten ulvi bir amaç için bilinçli olarak kendini tutması, engellemesine denir. İftar; oruçlunun orucunu Allah’ın emriyle sona erdirmesidir.

Peki, kimler oruç tutmalıdır?

Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslüman’ın Ramazan orucunu tutması farzdır. O halde ben oruç tutmalıyım, siz oruç tutmalısınız.

Yüce Allah Kur’anda:

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” buyuruyor. (Bakara 2/ 183)

Sevgili Peygamberimiz de, “Cibril (Cebrail) hadisi” diye bilinen meşhur hadisi şerifte İslam’ın şartlarını sayarken, Ramazan ayı orucunu da saymıştır. Kendisi de hayatı boyunca 9 defa Ramazan ayında oruç tutmuştur. Bunun böyle olması, oruç ibadetinin Mekke’den Medine’ye hicretten bir buçuk yıl sonra farz kılınmış olmasıdır.

Ancak, çok istediği halde oruç tutamayacaklar da elbette olacaktır. Bu da Kur’anda şöyle geçiyor;

“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” (Bakara 2/ 184)

İnsan olmanın tabiatı gereği oruç tutmamak için bahane uyduranlarımız yanında; doktoru kendisine, “Oruç tutarsanız ölürsünüz” uyarısına karşılık,  “Ben asıl oruç tutmazsam ölürüm.”  diyenler de vardır. Bilemiyorum, tercihi herkes kendi yapacak ancak “ve en tesumu hayrun leküm.”  (Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.) cümlesi üzerinde düşünmek gerekir.

Yukarıda sebeplerle oruç tutamayanlar üzülmesinler. Onlar da Ramazan ayı sevincine imkân dâhilinde Teravih namazı ve fidye ile katılabilirler.

Hangi orucu tutsak acaba?

Şimdi “Bu da ne demek?” diyebilir, bazılarımız. Hemen arz edelim efendim.

Üç çeşit oruçtan bahsedilir tasavvuf kitaplarında; Avamın orucu, havassın orucu, havassul havasın orucu.

Avamın orucu;

Ramazan ayında gündüz yemekten – içmekten ve orucu bozacak şeylerden uzak durmak.

Havassın orucu;

Bunlara ilave olarak, gözü harama bakmaktan, dili yalan ve gıybetten, kulağı dedikodu ve benzeri şeylerden korumaktır. Yani organlarımızın hepsine oruç tutturmaktır. Yoksa açlık ve susuzluk dışında bir kazancımız olmaz. Nitekim sevgili Peygamberimiz;

“Oruç tutan öyle insanlar vardır ki; kârları sadece açlık ve susuzluk çekmektir.” buyurur.

Havassul havassın orucu ise;

Şimdiye kadar saydıklarımızın yanında bütün bunlara ilave olarak gönlünü ve kalbini sadece Allah ile meşgul ederek oruç tutmaktır.

Avamın orucunu herkes tutabilir.

Havassın orucu ideal oruç diye düşünüyorum.

Havassul havassın orucu, “Peygamber” denilen özel kulların orucu olsa gerek. Yine de denemeye değer.

Ne dersiniz, sizin orucunuz hangisi olabilir?

 

 

Bakmadan Geçme