BES Başkanı Mustafa Güven'den tepki!

Yeni Kiraz’dan Semi Tektaş’ın haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu emekçilerine yüzde 45 zam açıklamasından sonra memurlara yapılacak zam oranının ise seçimden sonraya bırakılması kararlaştırıldı. BES Başkanı Mustafa Güven zam taleplerinin seçimden sonraya bırakılmasına tepki verdi. 

“TÜİK’e bakarsanız yıllık enflasyon yüzde 50, gıda enflasyonu yüzde 68, kiralarda yıllık artış ise yüzde 56 civarında” ifadelerini kuran Güven, “Ülkeyi yönetenler bu sanal rakamları gösterip ‘Enflasyon geriledi’ nutukları atıyor. Oysa güneş balçıkla sıvanmıyor. OECD ülkeleri başta olmak üzere dünyada gıda fiyatları düşüyor. Ama ülkemizde son bir yılda gıda ürünlerinin fiyatları ortalama iki kat arttı. Zaten yüksek olan kiralar 6 Şubat depremleri sonrasında TÜİK rakamlarını üçe katladı. Son bir yılda süt yüzde 240, peynir yüzde 250, salça yüzde 280, baharat yüzde 300, meyveler ortalama yüzde 200, bakliyat ürünleri ortalama yüzde 150 zamlandı. Bırakalım kırmızı eti beyaz eti bile unuttu. Tedavüldeki en değerli banknotunuz 200 TL ile alabildiğimiz kıyma 650 grama indi. Hız kesmeden devam eden zam sağanağında marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik” diye konuştu. 

YALANCI ZAM

“Kamu emekçilerinin acil zamma ihtiyacı varken 4 Milyon kamu emekçisi halen oyalanmaya çalışılmaktadır” sözlerini kullanan Özer şu şekilde devam etti;” Cumhurbaşkanı miting meydanlarında kamu işçisine yüzde 45 zam yaptık memurlara da “Temmuz ayı için enflasyon farkı ve refah payı esasına dayanan hazırlıklarımız var.” diyerek memurun acil ek zam talebini Temmuz’a ertelemiştir. Havuz medyası bunu yüzde 45 zam olarak duyurarak yalancı zam haberi yapmıştır.” 

Nisan Ayı itibariyle TÜİK verilerine göre 4 Aylık enflasyon yüzde 15,21, Haziran Ayı itibariyle sahte enflasyon rakamları yüzde 20 olması bekleniyor bilgisini veren Özer, “Bu rakamdan Ocak 2023 Döneminde yapılan yüzde 8 zam düşülerek yaklaşık yüzde 12 Temmuz Ayıdan 4 Milyon memur ve 20 Milyon kamu emeklisine zam yapılacağı kesindir. Ondan sonrası Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında kalmaktadır. Kamu emekçisi ve emeklilerinin maaşı Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasına bırakılamaz. Acil Ek Zam istiyoruz. Yarın değil bugün istiyoruz” sözlerinde bulundu. 

“Görüldüğü gibi yüzde 45 Zam ortada yoktur, ayrıca yüzde 123 olan Yeniden Değerleme Oranının altında kalan her zam kamu emekçilerinin daha fazla fakirleşmesi demektir” ifadelerini kuran Özer, “Temmuz Ayına kadar memurlar ne yapacaktır. Kamu işçisine yapılan zam bugün geçerlidir ve net 15 Bin 700 TL olmuştur. Bugün en düşük memur maaşı 10 bin 500 TL, iki çocuklu en düşük memur maaşı 11 bin 600 TL ortalama memur maaşı 12 bin 200 TL civarındadır. İşkolumuzda 4 Yıllık sözleşmeli Memur Maaşı 11 bin 800 TL, SGK da ¼ Derecesinde 30 Yıllık Şef 15 bin 600 TL, Mühendis, 17 bin 70 TL’dir” sözlerini kullandı. 

Özer, “2022-2023 Toplu Sözleşmesini yandaş Sendika ile imzalayan Çalışma Bakanı Vedat Bilgin o tarihte Cumhuriyet tarihinin en iyi Toplu Sözleşmesi demişti, ne oldu memurlar 2 yıl içerisinde tarihin en büyük yoksullaşmasını yaşadı. Sahte enflasyon rakamları ile en çok yoksullaşan kamu emekçileri oldu. Bugün ise aynı bakan Temmuz Ayında 1. Derece memurlara 3600 Ek gösterge vaat etmektedir. Dün söyledikleri bugün yalan olanların yarın için söyledikleri vaatlere neden inanalım. Vaatlere karnımız tok, hakkımız olanı istiyoruz. Onu da hemen istiyoruz” şeklinde konuştu. 

“Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun en düşük memur maaşı 2,5 Asgari Ücret yağacağım açıklaması en net ve en umut verici açıklamadır” sözlerini söyleyen Özer sözlerini şöyle sonlandırdı;” Ancak yoksulluk sınırına ve AKP nin geldiği 2002 Yılına bakıldığında yeterli değildir. Kamu emekçileri sandığa gittiklerinde somut taleplere bakacaklardır. Sahte enflasyon rakamları ile memur maaşı son iki yılda yarı yarıya erimiştir, 10 Çeyrek altından 4,5 çeyrek altına düşmüş, temel tüketim maddelerine, kiralara gelen zamlar ve döviz krizi nedeniyle her ay maaşımızdan ortalamadan 10-15 Bin TL gasbedilmiştir. Yaşanan ekonomik krizin ve yoksulluğun nedeni AKP iktidarının rant düzenidir. Sermaye ve rantçılara işsizlik fonları dahi peşkeş çekilirken, bizden alınan vergiler geriye fakirlik olarak dönmüştür.” (M.T.) 

Haber Merkezi