- Haberler
- Teknoloji
- Bilim insanları farelerin derisini şeffaflaştırmayı başardı: İnsan vücudu için yeni bir dönem mi başlıyor?
Bilim insanları farelerin derisini şeffaflaştırmayı başardı: İnsan vücudu için yeni bir dönem mi başlıyor?
Stanford Üniversitesi'ndeki bilim insanları, farelerin derisini şeffaf hale getiren biyolojik bir boya geliştirdi. Peki, bu teknoloji tıpta nasıl bir devrim yaratabilir? İnsan vücudunda da işe yarar mı? Kan damarları ve iç organlar daha net bir şekilde gözlemlenebilir mi?
Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları, biyolojik olarak güvenli bir boya kullanarak farelerin derisini şeffaf hale getirmeyi başardı. Bu yöntem, bilim kurgu dünyasını aratmayan bir biyolojik manipülasyon başarısı olarak dikkat çekiyor. Araştırmacılar, bu yenilikçi tekniğin, insan vücudu ve iç organlarının daha detaylı bir şekilde gözlemlenmesini mümkün kılabileceği umudunu taşıyor.
Stanford Üniversitesi malzeme bilimcisi Zihao Ou ve ekibi, hücreleri çevreleyen sıvıların ışık yayma yeteneği üzerinde oynayarak, şeffaflık sağlamak için biyolojik bir boya geliştirdi. Bu boya, farklı dalga boylarında ışığı emerek, ışığın malzeme içinde dağılmasını engelliyor ve böylece dokuları görünür kılıyor.
Araştırmanın en heyecan verici yönlerinden biri, bu teknolojinin tıp alanında potansiyel uygulamaları. Stanford Üniversitesi malzeme bilimcisi Guosong Hong, bu teknolojinin damarların daha görünür hale gelmesini sağlayabileceğini ve böylece kan alma işlemlerini daha kolay hale getirebileceğini belirtiyor. Ayrıca, lazerle dövme silme işlemlerini kolaylaştırma ve kanserlerin erken teşhisi konusunda da fayda sağlayabileceği düşünülüyor.
Bu yenilikçi boya, tartrazin adlı gıda güvenli bir madde ile yapılıyor. Tartrazin, doğru dalga boyundaki ışığı emerek çevreleyen sıvıların kırılma indeksini değiştiriyor. Bu sayede ışık saçılması önemli ölçüde azalıyor. Sonuç olarak, araştırmacılar farelerin derisinde kan damarlarını, organları ve sindirim sistemindeki kasılmaları gözlemleyebildiler.
"Şeffaflık birkaç dakika içinde sağlanabiliyor," diyen Ou, bu sürenin, boyanın deriye ne kadar hızlı yayıldığına bağlı olarak değiştiğini belirtiyor. Boya, işlevini tamamladıktan sonra kolayca yıkanarak deriyi tekrar opak hale getiriyor. Ayrıca, boya vücut tarafından dışarı atılıyor ve hiçbir kalıcı etki bırakmıyor.
Bu çalışma, optik bilimleri ile biyoteknolojiyi birleştiren önemli bir adım olarak öne çıkıyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı'ndan Adam Wax, araştırmanın Kramers-Kronig ilişkisinin biyotıp alanında nasıl devrim yaratabilecek bir teknolojiye dönüştüğüne dikkat çekiyor.
Ancak, insan derisinin fare derisinden çok daha kalın olduğunu ve bu yöntemlerin insanlarda nasıl sonuç vereceğinin henüz belli olmadığını belirten araştırmacılar, bu konuda daha fazla inceleme yapmayı planlıyorlar. Bu yeni buluşun, biyomedikal araştırmaların geleceğinde büyük bir rol oynaması bekleniyor.
Kaynak: ScienceAlert