Bir bebek yaşamını yitirmişti: Zehirli ilaçlama faciasının izleri sürüyor
İzmir Konak'ta tahtakurusu nedeniyle yapılan ilaçlama sonrası 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetmişti. Bazı aileler hala evlerine geri dönmedi.
İzmir Konak'ta tahtakurusu nedeniyle yapılan ilaçlama sonrası 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetmişti. Bazı aileler hala evlerine geri dönmedi.
İzmir’in Konak ilçesinde, tahtakurusu nedeniyle yapılan bir ilaçlama işlemi sonrasında 1 yaşındaki bir bebeğin ölümüne yol açan ve bazı vatandaşları rahatsız eden olay, mahallede endişe yaratmaya devam ediyor. Olayın yaşandığı sokakta, binalarda yaşam normale dönse de, bazı aileler hala evlerine geri dönmeme kararı aldı.
OLAYIN ARDINDAN SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKTI
Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde 12 Kasım günü, tahtakurusu şikayeti üzerine bir binanın 3. katında ilaçlama yapılmıştı. Ancak ilaçlama sonrası, apartman sakinlerinden bazıları rahatsızlık hissetmiş ve sağlık ekiplerine başvurmuştu. 1 yaşındaki A.T.K. adlı bebek ise, yapılan ilaçlamanın ardından zehirlenerek hayatını kaybetmişti.
AFAD EKİPLERİ ÖLÇÜMLER YAPTI
Olayın ardından AFAD’ın Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekipleri, binada ölçümler gerçekleştirdi. Yapılan incelemelerde, binada insan sağlığına zarar verebilecek maddelerin yüksek düzeyde bulunduğu tespit edildi. Bunun üzerine, hem olayın yaşandığı binada yaşayanlar hem de çevre binalardaki sakinler tedbir amacıyla evlerini ve işyerlerini boşaltmak zorunda kaldılar. Boşaltılan binalar, yapılan güvenlik kontrollerinin ardından yeniden kullanılmak üzere açıldı. Ancak, bazı ailelerin endişeleri nedeniyle hala evlerine dönmedikleri gözlendi. Özellikle, hayatını kaybeden bebeğin ailesi ve ilaçlama yapılan dairenin sakinlerinin evlerine henüz yerleşmedikleri görüldü.
BAZI AİLELER EVLERİNE DÖNMEKTE TEREDDÜT EDİYOR
Mahalle sakinleri, olayın ardından hala tedirgin olduklarını belirtti. Bu aileler, özellikle çocukları olduğu için, yeniden evlerine yerleşmeden önce daha fazla güvenlik önlemi almak istediklerini ifade ettiler. AFAD yetkilileri ise, yapılan ölçümlerin ardından evlere dönmenin güvenli olduğunu bildirdi.
“AFAD YETKİLİLERİ TEHLİKENİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ”
Olayın yaşandığı sokakta bulunan bir otelin çalışanı Mazlum Pınar, yaptığı açıklamada, ilaçlama öncesinde ev sahiplerine kullanılan ilacın tehlikeli olduğuna dair uyarılar yapıldığını belirtti. Pınar, otelde kalmak isteyen bir kişinin, evinde yaşanan bu durumu gizleyerek, otelde konaklama talep ettiğini söylediğini ve kendilerinin bunu kabul etmediklerini de aktararak, “Sabah erken saatlerde ağlama sesi duyduk. Anne ve babanın ağladığını gördük. Zehirleme olduğunu biliyorduk. Daha öncesinde evi ilaçlayan kişiler buraya gelip evin ilaçlanacağını söylediler. Sonrasında ev sahipleri ve alt kattakiler ilaçlanmaması gerektiğini söylediler. Çünkü tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu. Bu büyük ihtimalle tarım ilacı. Olaydan sonra biz buraları boşalttık. Yan tarafı da boşaltmışlar. O akşam gece 02.00’a kadar kimse içeriye giremedi. Şu anda normal yaşantımıza devam ediyoruz. AFAD yetkilileri tehlikenin olmadığını söyledi. Otelimizde annesinin kalıp kalamayacağını’ sordu. Bize durumun ne olduğunu söylemedi. Fakat ‘evin acil bir şekilde boşaltılması gerektiğini’ belirtti. Biz de olayın ne olduğunu bilmediğimizden dolayı sorduk, söylemedi. Böcek ilaçlaması olduğunu ifade etti. Biz de tahtakurusu olduğunu düşündük ve otele almadık. Çünkü tahta kurusu, insanın kıyafetinden, eşyalarından geçen bir şey. O yüzden otelde kalmasına izin vermedik” dedi.
“HALA EVLERİNE GİREMEDİLER “
Mahalle sakinlerinden Esma Uydur, olayın ardından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bazı ailelerin hala evlerine girmemek için çekinceleri olduğunu belirtti. Uydur, “Çok üzüldük, yıkıldık. Bir buçuk yaşında bir çocuk. İhmal olduğunu düşünüyoruz. Keşke bu kadar olmasaydı. Yardım amaçlı bizde kalabileceklerini söyledik. Allah yardımcıları olsun. Bazı aileler evlerine hala girmedi” şeklinde konuştu.
"İLAÇLAMA ŞİRKETİNİN İHMALİ"
Bir başka otel çalışanı Berkan Kılıç, yaşanan olayın ilaçlama şirketinin ihmali sonucu meydana geldiğini söyledi. Kılıç, “Ben de olayın yaşandığı gün buradaydım. Bir anda ambulanslar gelince biz de şaşırdık. İlaçlama şirketinin ihmaliydi. Umarım en yakın sürede cezalarını çekerler. Sokağımız Allah'a şükür açıldı. Yaklaşık beş gün kapalı kaldı burası. Bizim için de zordu” diye konuştu.