• Haberler
  • Ekonomi
  • Bir zamanların lokomotif sektörü ayakta durmaya çalışıyor

Bir zamanların lokomotif sektörü ayakta durmaya çalışıyor

Ege Hazırgiyim İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Şahika Aşkıner, bir zamanların konfeksiyon sektörünün rekabet avantajını kaybettiği...

Ege Hazırgiyim İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Şahika Aşkıner, bir zamanların konfeksiyon sektörünün rekabet avantajını kaybettiği için dip yapmaya başladığını, düşüşe geçtiğini söyledi. Aşkıner, “Her gün bir firma kapanıyor” dedi.

İhracatçılar Birliği’nin yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde de sektörel konsey üyesi olduğunu hatırlatan Aşkıner, “Sektörel organizasyonların içindeyim. Yakından takip ediyorum. Kurlar en büyük sıkıntımız. Kurlar baskılanıyor. Enflasyon nedeniyle maliyetler yüksek. Birbirini dengelemiyor. Bangladeş, Vietnam, Hindistan, Mısır, Çin en büyük rakiplerimiz. Bangladeş’te asgari ücret 80 dolar, Hindistan’da 200, Türkiye’de  600 dolar. Geçen yıl 350 dolardı. Kurun baskılanması ile işçilik maliyetleri yükseldi. Bu sadece işçilik maliyetleri. Bir de kumaş, işletme maliyetleri var. Euro şu anda 35 lira. En az 50 lira olması lazım. 70 olması lazım ama vazgeçtik bundan. 50 olursa, işçilikte 350 dolar maliyetlere geri dönebiliriz. EİB’de bir panel yapıldı. ODTÜ’den bir hoca katıldı. Doların olması gereken rakam 80 lira dedi. Bu bir realite. Böyle giderse piyasada hiçbir ihracatçı kalmayacak. Özellikle emek yoğun sektörlerde büyük sıkıntı olacak. Şu anda herkes öz sermaye  ile çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Böyle gitmesi mümkün değil. Bu durum ekonominin koşullara aykırı. Sonsuza kadar gitmez” diye konuştu.

MALİYETİN YÜZDE 50’Sİ İŞÇİLİK

İhracata dayalı üretim yapan sektörün gündeminde  kurların baskılanmasının yarattığı maliyet artışı olduğunu açıklayan Şahika Aşkıner, şöyle devam etti; “Hammadde konularını geçtik. Bizim amacımız işçilik maliyetlerini düşürüp, rekabet gücünü kazanmak. Çünkü ürün maliyetinin yüzde 50’sini işçilik giderleri oluşturuyor. Geçen yıl 6 euroya satabildiğim tişörtü 8 euroya satabiliyoruz. Bu Mısır’da 5 euro, Bangladeş’te 3 euro. Rekabet gücümüzü kaybediyoruz. Bizim avantajımız hızlı olmak, pazara yakın olmaktı. İspanyol markaların en büyük tedarikçisi Türkiye’ydi. Ama maiyetler artınca bunun önemi de kalmıyor. İspanya EİB’nin en büyük ihracatı yaptığı 2. Ülke. Nakliye süresi kısa ama şu anda Avrupa’daki firmaların önceliği fiyat. Siz 4 haftada mal yapabilirsiniz ama diğerlerinden iki kat pahalı yapıyorsanız tercih etmiyorlar. O bölgenin savaş ortamında olması da etkilemiyor. Savaşın bize olumlu etkisi yok. Şu anda Türkiye’den ihracat giderek düşüyor. Diğer ülkelerin fiyatlarına bakınca pahalıyız. Pandemide diğer ülkeler kapanınca avantaj sağladık. Siparişler bize kaydı. Yeni pazarlar açıldı, yeni müşterilerimiz oldu. Servis hizmeti de kaliteli olunca bir çoğu kalıcı oldu. Aslında memnunlar kaliteden, hizmetten ama fiyattan dolayı gidiyorlar. Kriz sadece bizde değil her sektörde var. Çünkü acayip pahalı bir ülkeyiz.”

HÜSNİYE SEVAL ACUN

Bakmadan Geçme