Bornova'da yerleşime uygun yerler belirleniyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Ovası ve çevresinin zemin özelliklerini, deprem sırasındaki davranışlarını belirliyor. Ovanın 3 boyutlu modeli çıkartılıyor. Mikrobölgeleme etüt çalışması ile yerleşime en uygun yerler tespit edilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kenti afetlere karşı dirençli hale getirmek amacıyla karada ve denizde başlattığı depremsellik araştırması sürüyor. Yapılaşmalar için sağlıklı zeminleri belirlemek amacıyla Bornova Ege Üniversitesi Kampüs bölgesinde de sondaj çalışması başlatıldı. Bornova Ovası ve çevresinin zemin özelliklerinin yanı sıra deprem sırasındaki davranışlarını belirlemeye yönelik çalışmalar tamamlandığında, mikrobölgeleme olarak bilinen yapılaşmaya uygun ve uygun olmayan alanlar belirlenecek. Ayrıca mevcut yerleşim bölgelerinin olası depremlerden nasıl etkileneceği de çalışmanın ardından netlik kazanacak.
Örnekler alınıyor
İlçede 49 bin 900 metre jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik amaçlı açılacak sondaj kuyularından biri olan Ege Üniversitesi Kampüsü’ndeki kuyunun derinliği 300 metre. Çalışmayı yürüten ekipte yer alan Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Nihat Sinan Işık, Bornova Ovası ve çevresinin zemin özelliklerini, deprem sırasındaki davranışlarını belirlemeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini ve bölgeden örnekler alındığını söyledi. Örnekler üzerinden laboratuvarlarda deneyler yapılacağını ifade eden Nihat Sinan Işık, “Bunların ardından zeminin mekanik özellikleri ve dinamik özellikleri belirlenip, projenin sonunda bilgisayar ortamında deprem hareketi uygulanarak bu bölgenin deprem sırasındaki tepkisi ölçülecek” dedi.
Jeoteknik amaçlı 17 derin kuyu
Çalışmalar kapsamında hem heyelanları izleme hem de zemin özelliklerini belirleme amaçlı kuyuların açıldığını anlatan Işık, şunları söyledi: “Toplamda 17 derin kuyu sondaj çalışması olacak. Derinlikleri değişecek, yerinde belirlenecek. Türkiye’de bu kadar derinlikte yapılan ilk çalışma. Diğer jeoteknik amaçlı sondaj kuyuları 30 metre ile 15 metre aralığındaydı. Onlar daha sığ yapılar amaçlı. Ama bu derin sondaj olduğu için bütün ovanın, bütün basenin yapısını belirleyeceğiz.”
3 boyutlu modelleme
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç ise zeminin dinamik modüllerinin tespitine yönelik bir yöntem olan PS logging uygulamasını kullandıklarını belirtti. Bu denli yoğun ölçümün ilk kez uygulandığını da vurgulayan Büyüksaraç, “Bornova Ovası’nda 200 metrekarelik hücrelerde bin 560 jeofizik ölçü alıyoruz. Bu 9 farklı ölçü aynı anda ve düzenli aralıklarla gerçekleştiriliyor. Bir de ivme kayıtları yapıyoruz. İvme kayıtları da Bornova Ovası’nın en derin olabileceği yerlerinde yapılıyor. Bunların hepsinin bir arada değerlendirilmesi ile Bornova Ovası’nı üç boyutlu olarak modellemeyi planlıyoruz. Daha önce yapılan çalışmalar var ama bu denli yoğun ve kapsamlı çalışma ilk kez yapılıyor” diye konuştu.
Havza modeli ortaya çıkacak
Sismik ölçülerin normalde yüzeyden yapıldığını anlatan Aydın Büyüksaraç, “Burada sondaj derinliği 300 metre ve 300 metre derinlikte PS logging çalışması Türkiye’de ilk kez yapılmış oluyor. O açıdan da çok önemli bir çalışma. Bu cihaz 7 metre uzunluğunda. Çelik vinç ile kuyunun içerisine indiriyor. Havzanın en derin noktalarından sismik hız değerlerini elde ediyoruz. İlk 30 metrelik derinlikteki bilgilerin alınmasıyla yerleşim yeri uygunluk haritaları ortaya çıkarılıyordu. Ancak günümüzde özellikle Bornova Ovası gibi derin havzaların olduğu yerlerde ilk 30 metrelik bilgilerin yeterli olmadığı anlaşıldı. PS logging çalışması, yüzeyden yapılan diğer jeofizik çalışmalarla bütünleştirilerek, daha doğru daha yüksek hassasiyetli bir havza modelinin ortaya çıkmasını sağlayacak. Havza karakterini daha iyi tanımlamış olacağız” dedi.