Bu enflasyon kışı bile dondurur
Semi Tektaş-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Eylül’de tüketici fiyatları bir önceki aya göre ise yüzde...
Semi Tektaş-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Eylül’de tüketici fiyatları bir önceki aya göre ise yüzde 4,75 arttı. Çekirdek göstergede de yukarı yönlü seyir devam etti. Eylül’de yıllık çekirdek enflasyon yüzde 68,93 oldu. Ağustos ayında yıllık çekirdek enflasyon yüzde 64,85 olarak kaydedilmişti. Açıklanan enflasyon rakamları 2000 yılından sonraki Eylül ayı enflasyonları içinde en yüksek oran yüzde 6,30 ile 2018 yılı Eylül ayında iken, 2. yüksek oran yüzde 4,75 ile 2023 yılı Eylül ayı oldu. 2018 yılı Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 6,30 iken, 2023 yılı Eylül ayı enflasyonu yüzde 4,75. Son 5 yılın en yüksek Eylül ayı enflasyonu oldu.
EN YÜKSEK LOKANTA VE OTELLERDE
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 20,16 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,48 ile lokanta ve oteller oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 2,59 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 30,27 ile eğitim oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla, 11 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
ÜRETİCİ ENFLASYONU GERİLEDİ
Yurt içi ÜFE Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,40, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 36,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,44 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,55 artış gösterdi. Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 17,08 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 96,61, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 93,27, tütün ürünleri yüzde 81,06 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
NEGATİF FAİZ
Finansal Piyasalar Uzmanı Irmak Nural, ÜFE’nin TÜFE’yi geçmesine dikkat çekerek vatandaşın maliyetlerin artacağını düşünmesinden dolayı ürünleri önceden aldığını belirtti. Nural, “Eylül ayında ÜFE ve TÜFE rakamlarına baktığımızda ÜFE’nin 3,40 ile beklentinin altında kaldığını görüyoruz. ÜFE’de bir gerileme söz konusu. Birinci noktamız bu, ikinci noktamız ise TÜFE’de eylül ayında 4,75’i görmüş bulunuyoruz .Ancak beklenti yüzde 5’ti tabi bu oranın altında olmasından dolayı olumlu karşılayabiliriz. Ancak burada TÜFE’nin büyük bölümünün lokanta, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin oluşturduğunu görüyoruz. Yüzde 92 ile 80 arasında bir oran söz konusu. Bu da yaz dönemindeki turizm ile açıklanabilir. Ancak bizi esas ilgilendiren şimdiye kadar daha önceki aylarda TÜFE’nin ÜFE’den daha yüksek olduğu bir tablo ile karşı karşıya iken ilişkinin tam tersine döndüğünü, ÜFE’nin TÜFE’nin öne geçtiğini görüyoruz.
Bu durum bize neyi düşündürüyor? Her şeyden önce maliyet enflasyonunun olumlu gittiğini gördük bu ay. Ancak talep enflasyonun ise çok hızlı bir artış göstererek neredeyse önceki döneme göre 11 buçuk puan fark attığını görüyoruz. İnanılmaz bir talep artışı var. Bu talebi kontrol altına almak gerekecektir. Şu anda bu talep artışının sebeplerine aramak lazım. Bu durumun en önemli sebeplerinden bir tanesi şu anki enflasyona karşı yapılan önlemlerin aslında yetersiz olduğunu görüyoruz. Çünkü TCMB açıkladığı yüzde 30 olan faizin yüzde 61 olan TÜFE ile karşılaştırdığımızda 31 puana yakın bir negatif faizin söz konusu olduğu ortaya çıkıyor. Bu durumda şöyle bir sonuca ulaşıyoruz, vatandaşın maliyetlerin daha fazla artmasından korkmasından dolayı daha sonra almayı düşündüğü, planladığı birçok ürünü önceden almaya başladığını düşünüyorum. Özellikle mal ve hizmetlerde bu artış daha fazla. Bunun tabi yaz aylarıyla da bir bağlantısı da var ve aynı zamanda eğitimle ilgili de bir bağlantısı var. Ancak önemli bir talep kaynaklı enflasyonla karşı karşıya olduğumuzu gördük.
Eylül ayında bu öncelenmiş bir alışveriş hareketi gibi görülebilinir. Dolayısıyla oluşan bu tablo karşısında bir sonraki faiz artışlarının muhtemelen biraz daha cesur ve enflasyona durdurmaya yönelik bir hamle olarak görüyorum. Ekonomi resesyona girsin istenmiyor. Dolayısıyla kademeli bir faiz artışıyla yavaş yavaş enflasyonun düşürülmesi planlanıyor. Ancak bu şekilde bir yere varılması pek olası görünmüyor. Mevcut durumda gelecek yıl MB öngörüsü olan yüzde 35 enflasyon hedefine ulaşmak çok zor görünüyor. Dolayısıyla bir sonraki faiz artışının daha cesur, belki 10 baz puana kadar yükselebilecek bir faiz artışıyla en azından bu negatif faiz oranınıkırklara çıkarıp negatif faiz oranını biraz daha düşürme öngörülebilir” diye konuştu.
ZORLU SÜREÇ
Kış aylarında maliyetlerin artacağını belirten Nural, “Bir ayakta gerileme oldu ancak şimdi bir de kış dönemine giriyoruz. Yakıt ve doğal gaz zamlarının ısınma talebinin artışıyla etkisinin daha fazla ortaya çıkması bekleniyor. Bununla birlikte birçok gıda üretiminde seracılık yapılmaya başlanacağı düşünülürse burada da önemli petrol ve doğalgaz tüketimi olacak. Dolayısıyla bunların da fiyatlara yansıması olabilir. Bu sefer diğer ayakta ÜFE’de bir hareketlenme beklenebilir” değerlendirmesinde bulundu