Bu yaşta hesaba kitaba başladılar!

Yağmur Karadağ/YENİ İZMİR-2023-2024 eğitim öğretim yılında 20 milyon öğrenci okula başladı. Enflasyon karşısında temel giderlerini karşılamakta...

Bu yaşta hesaba kitaba başladılar!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yağmur Karadağ/YENİ İZMİR-2023-2024 eğitim öğretim yılında 20 milyon öğrenci okula başladı. Enflasyon karşısında temel giderlerini karşılamakta zorlanan aileler, çocuklarının eğitimi için de gerekli bütçeyi ayıramıyor. Araştırmalara göre Türkiye’de 3 çocuktan biri yoksulluk içinde yaşamını sürdürüyor.

Derin Yoksulluk Ağı tarafından derlenen verilere göre; okula başlama maliyetinin ortalama yüzde 126 arttığı, bir okul çantasının en az 900 ile 1200 liraya mal olduğu yeni eğitim dönemine öğrenciler derinleşen eğitim yoksulluğu koşulları içerisinde başlandı. Üstelik söz konusu koşullara rağmen, MEB bütçe payının GSYH’ye oranı 2007 seviyesinin dahi altına düşürdü.

Tüm bu ekonomik zorluklar içerisinde başlayan yeni okul dönemiyle birlikte aileler hem çocuklarına yeteri kadar harçlık veremiyor hem de öğrenciler artan kantin ücretleri nedeniyle öğünlerini yiyemiyor. Okul kantinlerinde en düşük ücretin ödenebileceği tost fiyatı 60, ayran fiyatı ise 10 TL… Eğitime 5 gün giden öğrenci için yalnız tost ayran harcaması aylık bin 500 TL’yi buluyor. Aile bütçeleri,nin karşılayamadığı bu gider karşısında öğrenciler genel olarak, evden getirdikleri yiyecekleri, termoslarında taşıdıkları çayları ile öğle yemeklerini yiyebiliyor, kimi zaman ise hiçbir şey yemeyerek öğünlerini geçiştiriyor.  Böylece öğrencilerin beslenme kalitesi de düşüyor.

İzmir Kantinciler Esnaf Odası’nın belirlediği yiyecek ve içecek fiyatları söz konusu gerçekliği de kanıtlıyor. Kantinde bir öğrencinin yiyebileceği yiyecek ve içeceklerin fiyatları şu şekilde; Sucuklu, kaşarlı, salamlı, sosisli tost 60 TL, karışık tost 70 TL, hamburger ve tavuk burger 60 TL, cheeseburger 70 TL, yarım ekmek, dürüm döner 90 TL, tavuk döner 70 TL, parça pizza 40 TL, Ayvalık tostu, Susurluk tostu 60 TL, kumru 60 TL, gevrek, boyoz, sade poğaça 10 TL, patatesli, kaşarlı, zeytinli poğaça 12 TL, küçük çay 8 TL, büyük çay 15 TL, nescafe, türk kahvesi 30 TL, kutu kola 35 TL, portakal suyu 35 TL, ayran 10 TL, Süt, meyve suyu 20 TL, sade soda 12 TL, meyveli soda 15 TL, su 7 TL.

‘ÖĞÜN ATLIYORUZ’

İzmir’deki Buca Şerife Bacı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ise söz konusu fiyatlara bakıldığında, sosisli sandviç, köfte ekmek, şinitzel ekmeğin 35 TL, gevreğin 10 TL, üçgen peynirin 7.50 TL, suyun 5 TL, ayranın 7.50 TL, kahvenin 12 TL, çayın 10 TL, meyve suyunun 10 TL, sade sodanın 10 TL, meyveli sodanın 12 TL, gazozun 14 TL, bisküvi, kek ve çikolata çeşitlerinin ise en ucuzunun 8 TL, en pahalısının 12. 50 TL olduğunu öğrenildi.

Haber

Yüksek fiyatlar karşısında kantinden yiyecek-içecek alamadıklarını söyleyen öğrenciler, “Kantin fiyatları bizleri zorluyor. Genel olarak evden poğaça, tost gibi yiyecekler getirmeye çalışıyoruz. Kahve ya da çayımızı da termosumuza doldurarak evden getiriyoruz. Bazen de öğün atlıyoruz. Her gün kantinden yemek yememiz çok zor” ifadelerini kullandı.

‘POTANSİYELLERİ GELİŞEMİYOR’

Yoksulluk içinde büyüyen çocuklar; yaşam, sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlere sınırlı bir erişime sahip. Bu durum, çocukların potansiyellerini tam anlamıyla geliştirememelerine ve derin yoksulluk kıskacı içerisinde büyüme mücadelesi vermelerine neden oluyor.

UNICEFçocuk yoksulluğunu; çocukların toplum içinde eşit bireyler olarak yaşam sürmelerini engelleyen, çocukların haklarını kullanmalarını zorlaştıran, çocukların gelişimleri ve hayatta kalmaları için gereken maddi ve manevi kaynaklara erişimlerinin sınırlı olması olarak tanımlıyor. Günümüzde ekonomik şartların her geçen gün kötüleşmesiyle birlikte toplum içerisinde en dezavantajlı konumda yer alan çocukların hem yoksullaştığını hem de beslenme kalitelerinin düştüğü bir gerçek.

PROTEİNLİ BESİNLERE ULAŞAMIYORLAR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 22 Mart 2023’te kamuoyuyla paylaştığı Türkiye Çocuk Araştırması’nın verilerine göre, temel bakım verenler tarafından, günlük olarak peynir ve yoğurt gibi hayvansal süt ürünleri tüketen 6 ay ve daha büyük yaş gruplarındaki çocukların oranının yüzde 57,8 olduğu açıklandı.

6 aylık ve daha büyük çocukların günlük olarak ekmek veya makarna gibi tahıl ürünleritüketme oranlarının da yüzde 62,4 olduğu, meyve tüketen çocukların oranınınyüzde 50,5, sebze tüketen çocukların oranınınyüzde 33,0, et, tavuk veya balık gibi protein kaynaklarını günlük olarak tüketen çocukların oranının yüzde 12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri günlük olarak tüketen çocukların oranının yüzde 10,9 olduğu belirtildi. Bu noktada, çocukların ekonomik zorluklar nedeniyle en çok ekmek ve makarna gibi tahıl ürünlerini tükettiği, et, tavuk ve balık gibi protein içerikli besinlere oldukça az sayıda ulaşabildiği ön plana çıkıyor.

YOKSULLUK VE DIŞLANMA RİSKİ YÜZDE 42,7

Yine TÜİK tarafından 8 Mayıs 2023 tarihinde paylaşılan “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, 2022” raporunda, sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 14,0 olurken, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı ise yüzde 32,6 olarak kaydedildi. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde de 0-17 yaş grubunda yüzde 42,7 olarak belirlendi.

Bakmadan Geçme