'Bugün ne izlesem' diye düşünmeyin!
Sanat değeri yüksek filmler aynı zamanda ruhunuza dokunmakla da mükellef. Bazı filmler ise toplum tarafından kabul...
Sanat değeri yüksek filmler aynı zamanda ruhunuza dokunmakla da mükellef. Bazı filmler ise toplum tarafından kabul görerek ikonik hale gelir. İşte ikonikleşen 5 romantik film
BEFORE SUNRİSE
Before Sunset ve Before Midnight ile devam filmlerine de sahip olan yapım, bir tren yolculuğu esnasında tanışan Jesse ve Celine’in hikayesini anlatıyor. Eğer planlarınız arasında sadece film izlemek varsa, üçünü arka arkaya izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyoruz!
HOW TO LOSE A GUY IN 10 DAYS
Editör olan ve Kate Hudson’ın canlandırdığı Andie, 10 gün içinde bir erkeği nasıl kendisinden ayıracağına dair bir haber hazırlamaya çalışır. Matthew McConaughey’in hayat verdiği Benjamin’i giderek daha yakından tanıması ise işini zorlaştırmaya başlar.
MAID IN MANHATTAN
Modern külkedisi masallarından biri olan Maid in Manhattan Ralph Fiennes ve Jennifer Lopez’i bir araya getiriyor. Romantik-komedi türündeki filmde Lopez, bir otelde çalışan Marisa Ventura’yı, Fiennes ise senatör adayı Christopher Marshall’ı canlandırıyor. Filmde ikili, küçük beyaz yalanlar eşliğinde birbirlerine aşık oluyorlar.
SHAKESPEARE IN LOVE
1998 yapımı Shakespeare in Love, bizleri Kraliçe I. Elizabeth döneminin İngiltere’sine götürüyor. Shakespeare’in o dönem Romeo ve Juliet üzerinde çalışması ve bir partide tanışıp aşık olduğu Viola’yla ilişkisi konu alınıyor.
LA LA LAND
Oscar, Altın Küre ve Bafta gibi pek çok ödül törenine damgasını vuran La La Land, defalarca izlense bile sıkılması zor filmlerden; özellikle de müzikal türde yapımları sevenler için. Filmde Mia ve Sebastian’ın ilişkileri ve kariyerleri arasında bir denge kurmaya çalışmasını ve işlerin beklenilenden farklı gelişmesi izliyoruz.